|

En keyifli terapi

İliya ve Alisa adındaki iki yunus otistik ve spastik hastalar için şifa olacak. Birçok ülkede bulunan yunus rehabilitasyon merkezlerinin bir benzeri 2006'da Bahçeşehir Aqua Dolphin'nde açılacak.

Yeni Şafak
00:00 - 3/08/2005 Çarşamba
Güncelleme: 14:30 - 29/05/2017 Pazartesi
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv
---------------------------------- manset -------------------------------------------
---------------------- manset ---------------------
  • HAMİT ETEEVRANS / İSTANBUL


    Son yılllarda artan alternatif terapi yöntemleri otistik ve spastik çocukların umudu oldu. Dünyanın çeşitli ülkelerindeki turistik kentlerde bulunan yunus rehabilitasyon merkezlerinin bir benzeri, 2006 yılında Bahçeşehir Aqua Dolphin'de açılacak. Özellikle otistik ve spastik hastaların tedavisinde kullanılacak yunuslar, çocukları sosyalleştirecek. Türkiye'nin ikinci yunus eğitim merkezi olan Aqua Dolphin'de 11 Nisan'da başlayan eğitimli ve bilimsel yunus gösterileri ise bunun bir başlangıcı niteliğini taşıyor. Uzmanlar, yunusla terapinin alternatif ve çok yararlı bir yöntem olduğunu belirtiyor. Spastik ve otistik çocuklara yönelik uygulanan bireysel eğitimlerin tek başına yeterli olmadığını ifade eden psikolog Yasemin Ozan ise, alternatif yöntemlerin kullanılması durumunda çok olumlu sonuçlar alınacağını vurguluyor.
    Ten teması çocuğun dünyasının değiştiriyor

    Dünyanın birçok ülkesinde bu terapilerin uygulandığını ifade eden Ozan, yunusların çocuklar üzerindeki etkisini şu şözlerle anlatıyor: "Bu çocukların dünyaya bakışları sınırlı olduğundan, çevrelerinden çok kendi iç dünyalarında yaşarlar. Yunuslar, insanlara çok yakın davrandıkları için bu çocukları etkilerler ve terapide başarılı sonuçlar alınır. Özellikle çocukların yunusla ten temasında bulunması ve su içindeki iletişimleri, çevreye olan farkındalıklarını arttırır." Ozan, merkezin yöneticilerine de tavsiyelerde bulunuyor: "Merkezde bu alanda eğitim almış terapistlerin çalışması gerekir. Yetkililer, gelen ailelere beklentilerini çok yüksek tutmamaları gerektiğini hatırlatmalıdır. Çünkü yunuslarla terapi yüzde yüz iyi sonuç verir diye bir şey söylenemez. Sadece özel eğitim yeterli değildir, destekleyici yöntemler de çok faydalı olmaktır. Alternatif terapiler mutlaka uygulanmalıdır." Yunusların İstanbul'a terapi amaçlı getirildiğini ve Bahçeşehir'de yeni bir havuz inşa etmeye başladıklarını belirten Aqua Dolphin Genel Müdürü Orhan Kaymakçalan da, rehabilitasyon merkezinin 2006 yılında tamamlanacağını ifade ediyor. Dünyanın birçok ülkesinde örneği bulunan merkezin, İstanbul'a kazandırılmasının çok önemli bir hizmet olacağını vurgulayan Kaymakçalan, yunusların çocukların ruh sağlığında çok olumlu izler bıraktığını ve ufuklarını geliştirdiğini kaydediyor. Çalışmaların 11 Nisan'dan itibaren bir Rus ekiple başladığını anlatan Kaymakçalan, yunus ve deniz aslanı şovlarıyla ilgilide şu bilgiyi veriyor: "Yurt içi ve dışından çok sayıda konuğumuz var. Gösteri merkezimizi amfitiyatro şeklinde kapalı olarak inşa ettik. Çünkü İstanbul'da çok kısa bir yaz yaşanıyor. Bu nedenle merkezimiz yaz-kış açık kalacak. Zaten yunusları terapi amaçlı getirdik Yeni havuzumuzun devreye girmesiyle de otistik ve spastik çocuklara çok büyük bir hediye sunmuş olacağız."

    Terapiler yakında başlayacak

    Ukrayna Devlet Akvaryumu'nda 40 yıl çalışarak, Aqua Dolphin Yunus Gösteri Merkezi'ne getirilen yunus ve deniz aslanı eğitmeni Nikoloy Çerkaşin da, eğitim ve bilimsel gösteriler sonucunda ailelerin kendilerini telefonla arayarak, terapilerin başlama tarihi hakkında bilgi aldıklarını belirtiyor. Çerkaşin, çok yakında terapilerin başlayacağı müjdesini veriyor. Şov yapmadıklarının altını çizen Çerkaşin, yunusları izleyen çocukların deniz canlılarına olan bakış açılarını değiştirdiğini belirtiyor.

    Biyodalga ile tedavi ediyorlar
    Yunusların çok hassas olduğunu ve insanları iyi analiz ettiğini belirten Çerkaşin, problemi olan bir insanın havuza girmesi sonrasında, yunusun hemen kendisini analiz ettiğini ve vücuttaki problemli bölgeyi tespit ederek biyodalgalarla tedavi ettiğini vurguluyor. Çerkaşin, sözlerine şöyle devam ediyor: "Yürüyemeyen insanların ayaklarına burnuyla temas ederek, tedavi ediyor. Yaydığı dalgalarla da hastayı rahatlatıyor. Yunuslar balık değil memeliler grubundadır. Ortalama 25 yıl yaşarlar. Uyurken sürekli hareket halindedirler ve beyinlerinin bir tarafı uyur, bir tarafı ise uyanık kalır. En ufak bir titreşim halinde hemen harekete geçerler. Yılda bir defa doğum yaparlar. Hamilelikleri 12 ay sürer ve her biri günde 12 kilo balık tüketirler."


    ----------------- imza------------------

    ----------------- imza------------------



  • #Arşiv
    #Yeni Şafak Arşiv
    19 yıl önce