|

Erencan''ı geri verin

Berlin''de yaşayan Gökay Düz, Gençlik Dairesi tarafından bakıcı aileye verilen 8 yaşındaki oğlunu geri alabilmek için 8 yıldır mücadele ediyor. Acılı baba Gökay Düz, ''Erencan''ı sana alıştırmaya ısındırmaya çalışıyoruz diyorlar ama çocuğu ayda sadece bir kez gösteriyorlar. Görüşmelerde yarı açık cezaevinde gibiyiz''' dedi.

.
00:00 - 26/02/2013 Salı
Güncelleme: 00:46 - 26/02/2013 Salı
Yeni Şafak
Erencan''ı geri verin
Erencan''ı geri verin

Almanya''nın başkenti Berlin''de yaşayan Gökay Düz, Alman Gençlik Dairesi tarafından alınan çocuğunu geri alabilmek için 8 yıldır mücadele ediyor. Gökay Düz, 2004 yılında evlendiğini ve bu evlilikten Erencan adını verdikleri bir çocukları olduğunu belirterek, çocuğun, 3 aylıkken midesini üşütmesi sonucu hastaneye kaldırıldığını sonrasında ise ayrıldığı eşinin ilgisizliğinden dolayı çocuğa Gençlik Dairesi''nin el koyduğunu ifade etti.

8 YILDIR GERİ ALAMIYOR

Erencan''ın taburcu edilmesi için hastaneye gittiğinde, Almanya''da ikamet ve ev sorunu olduğu gerekçesiyle çocuğun kendisine verilmediğini belirten Düz, anne tarafından da hastaneden alınmadığından çocuğun bakıcı aileye verildiğini kaydetti. Düz, '''Çocuk 8 yaşında ve ben 8 yıldır çocuk için uğraşıyorum. Savaş veriyorum. Bana tek dedikleri sana alıştırmaya ısındırmaya çalışıyoruz. Ama tam tersi oluyor. Çocuğu ayda bir kez gösteriyorlar. Ayda bir defa çocuğa bir şey veremem. Bir yakınlık sağlayamam''' dedi.

ÖPEMİYORUM, OYNAYAMIYORUM

Çocuğu ya bakıcı ailede veya dışarıda bir buluşma noktasında gördüğünü ifade eden Düz, çocukla buluştuğunda bakıcı ailenin de yanında olması nedeni ile kendisini yarı açık cezaevindeymiş gibi hissettiğini kaydetti. '''Çocuğumla oturup oynayamıyorum, öpemiyorum bile. Böyle şartlarda ben çocuğumu görüyorum ayda bir kez''' diyen Gökay Düz, bakıcı ailenin, çocuğunu hafta sonu kendisinde kalması yönündeki teklifine cevap bile vermediğini ifade etti. Acılı baba kesinlikle agresif ve olumsuz bir davranış içinde olmadığını, aile ile iyi diyalog içinde kalmak zorunda olduğunu anlattı.

KİLİSEYE ZORLA MI GÖTÜRÜLÜYOR ?

Erencan''ın bir Türk çocuğu olduğunu ve kendi kültürünü ve dilini öğrenmesi gerektiğine işaret eden Düz, ''Bu yaşa kadar öyle bir gelişme olmadı. Psikolojisi önemli dediler. Ben buna da karşı çıkmam. 6 yaşında kiliseye gidiliyor. Merak etti deniyor. Kendi kültürüne doğru yönlendirilmiyor, merak edilmiyor'' dedi. Bakıcı ailenin sıkça oturduğu evi değiştirdiğini söyleyen Düz, çocuğun gittikçe kendisinden uzaklaştırıldığını kaydetti.

13 yılda iki defa

Berlin Kreuzberg semtinde çalışan sosyal pedagog Ercan Yaşaroğlu da Gençlik Dairesi tarafından alınan çocukların sayısının çok fazla olduğunu belirterek, kendisinin ilgilendiği 3 aile olduğunu belirtti. Bir babanın 7 yıldan beri babalık görevini yerine getirmek için çaba sarf ettiğini ifade eden Yaşaroğlu, diğer bir babanın da 13 yılda çocuğunu 2 kez görebildiğini kaydetti. Bazı uygulama hatasından dolayı ailelerden alınan çocukların da bulunduğunu kaydeden Yaşaroğlu, bunun ömür boyu çocuğun cezalandırılmasına veya annesiz ve babasız yetişmesine yol açtığını kaydetti. İsim değişikliğine de değinen Yaşaroğlu, 7 yaşındaki bir çocuğun soyadının değiştirilemeyeceğini, çocuğun karar verme yaşının 13-14 olduğunu, psikolojik bir durum olması durumunda ise tedaviye gidilmesi gerektiğini ifade etti.


11 yıl önce