|

Furkan için ne yaptınız?

İsrail'in uluslararası sularda Mavi Marmara gemisine düzenlediği kanlı saldırıda şehit olan Furkan Doğan'ın babası Ahmet Doğan Amerika'da adalet arıyor. Doğan, “Acaba Obama ya da Clinton ölen kendi çocukları olsaydı aynı şekilde davranır mıydı? Yüzlerine soracağım. Furkan için ne yaptınız?” dedi

Ali Akel
00:00 - 24/02/2011 Perşembe
Güncelleme: 00:45 - 24/02/2011 Perşembe
Yeni Şafak
Furkan için ne yaptınız?
Furkan için ne yaptınız?

Mavi Marmara Gemisi'nde İsrail'in kanlı saldırısı sonucu şehid olan ABD vatandaşı Furkan Doğan'ın babası Ahmet Doğan, olaydan sonra ilk kez Amerika'ya geldi. Doğan Amerika Özgür Gazze Hareketi, Özgür Gazze Hareketi, Gazze'ye Amerika Teknesi, Filistin'de Adalet Öğrencileri, Barış İçin Kadınlar gibi çok sayıda sivil toplum kuruluşu ile 2003'te Gazze'de İsrail buldozerinin altında canveren Rachel Corrie ailesinin avukatı olan ve aynı zamanda Anayasal Haklar İçin Merkez'inden Katherine Gallagher ile görüştü. Doğan ve avukatları Chicago, Washington DC ve New York'ta çeşitli etkinliklere katılarak İsrail'in Mavi Marmara saldırısını anlattılar.

ABD ACIMIZI İKİYE KATLADI

Katıldığı toplantılarda saldırı olayından sonra yaşadığı süreci “hayal kırıklığı” olarak niteleyen Doğan, “Furkan, ABD pasaportunun kendisine daha rahat hareket etme avantajı sağlayacağını, tutuklanmayacağını düşünüyordu. Ama anlaşılan İsrail Amerikalı falan dinlemiyor” dedi. Doğan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Saldırıdan itibaren, ABD Büyükelçiliği'nden yardım, bilgi bekledik. Türk Dışişleri Bakanlığı bilgi veriyordu ama yeterli değildi. Biz ABD Büyükelçiliği'nin İsrail'den tam bilgi alacağını zannettik. Ama hiç bir yardımları olmadı. Furkan'ın şehit olduğunu bizden öğrendiler. Amerika baştan itibaren bizi büyük bir hayal kırıklığına uğrattı. ABD'nin tutumu acımızı ikiye katladı.” Ahmet Doğan 'Yetkililerle görüşecekseniz, oğlu ABD vatandaşı olan bir baba olarak ne diyeceksiniz?' sorusuna ise şu yanıtı verdi: “Bu hayal kırıklığımı bir kere yüzlerine söyleyeceğim. İnsan haklarına saygılı oldukları, vatandaşlarını eşit gördükleri imajının içinin boş olduğunu gördüğümü söyleyeceğim. Ne yapmaları gerekiyordu? Normal bir Amerika vatandaşı bu durumda olsa ya da Obama'nın veya Dışişleri Bakanı Hillary Clinton çocuğu olsaydı, ne yaparlardı onu soracağım. Benim çocuğuma yaptınız mı bunu? Yapmadıysanız neden yapmadınız diye soracağım.”

BEKLENTİM YÜKSEK DEĞİL

Görüşmelerde beklentisini yüksek tutmadığının altını çizen Doğan bu olayın üstü kapatılmak, unutturulmak istendiği izlenimini edindiğini belirtti. Amerika'ya oğlu için adalet aramaya geldiğini vurgulayan Doğan, “İsrail'den dolayı işimiz biraz zor. Ben ABD'nin uluslararası bağımsız bir soruşturma açmasını ya da olayı Uluslararası Ceza Mahkemesi'ne götürmesini istiyorum. Objektif bir araştırma olması için İsrail'den delillerini vermesini sağlamasını bekliyorum. Hiç değilse bunu yapsın. Amerika vatandaşı için ne yapıyorlarsa benim evladım için de onu yapsınlar istiyorum” dedi.

Doğan ve avukatları Washington'da Adalet ve Dışişleri Bakanlığı'nda yetkililerinin yanı sıra Senato Yargı Komitesi Başkanı, Tarım ve Tahsisat Komitesi üyesi Vermont Demokrat Senatörü Patrick Leahy ile de biraraya gelecekler. Doğan ve avukatları dün Senatör John Kerry ile Temsilciler Meclisi Üyesi Barbara Lee'nin bürolarında Kerry ve Lee'nin danışmanlarıyla bir görüşme yaptı.


ADI: UMUDUN CESARETi

Adı Audacity of Hope rotası Gazze İHH ve çok sayıda uluslararası örgüt 2011 Mayıs ortasından sonra tekrar Gazze'ye çıkma hazırlıkları yaparken, Amerikalı sivil toplum kuruluşları da bu kez kendi gemileriyle yardım filosuna katılmaya hazırlanıyor. Geçtiğimiz yıl ki filoya katılan Ann Wright ile Özgür Gazze Hareketi'nin Direktörü Greta Berlin, alacakları geminin 30 metre boyunda, 50 kişi kapasiteli olacağını söyledi. Doğan ve avukatlarını yanlız bırakmayarak katıldığı her toplantıda “yüzdük kuyruğuna geldik” diyen Ann Wright, “Alacağımız gemi 370 bin dolar, şimdiye kadar 340 bin dolar topladik bile” dedi. Gemiye, Obama'nın politik biyografisini anlattığı The Audacity of Hope 'Umudun Cesareti' isimli kitabın adını koyan Wright ve Berlin bu ismi neden tercih ettiklerini ise “Umudun cesareti. Elbetteki hem kendi hükümetimiz hem de İsrail hükümeti üzerinde baskı kurmak için. Gazze'nin üzerineki gayrımeşru bu kuşatmanın kalkması için” yanıtını verdiler.



13 yıl önce