İSTANBUL- Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Dr. Kadir Erdin, Yükseköğretim Kurulu'nun mutlaka yeniden yapılanması ve Başkanı Kemal Gürüz'ün değişmesi gerektiğini savundu. Erdin, Gürüz'ün, "Nitelikli öğretim üyesi açığı, kapasite artırımının önündeki en büyük darboğaz olup, bunun başlıca nedeni öğretim üyelerine ödenen son derece düşük maaşlardır" şeklindeki görüşlerini değerlendirdi. Kendilerinin yıllardır Üniversite öğretim üyelerinin satın alma gücünün düştüğünü, üniversitelerin kan kaybettiğini açıkladıklarını bildiren Prof. Dr. Erdin, "YÖK Başkanı Gürüz, sorunlarımıza hiç kulak vermedi. Biz, 'Öğretim üyeleri, üniversiteler kan kaybediyor, sorunlarımız bunlardır' derken, 'Bunlar bilmiyor üniversiteyi' dedi ve bizi dışladı" diye konuştu. Erdin, açıklamasını şöyle sürdürdü: "YÖK onunla beraber aşırı bir merkeziyetçiliğe gitti, baskısını, otoritesini daha artırdı. YÖK'ü tam bir merkeziyetçi yapıya dönüştürdü. Rektörler aracılığıyla da kendisini üniversitenin tepesinde hissettirdi."
YÖK Başkanı ile 18 yıldır biriken yükseköğretim sorunlarını tartışmak istediklerini anlatan Erdin, sözlerini şöyle sürdürdü: "YÖK'ü bazı yetkilerle donatalım, koordinasyonu sağlasın, üniversitelere özgürlük verin, özerk olsunlar, fakültelere tüzel kişilik tanıyın dedik. İsteklerimiz çok basitti. 'Hayır, olmaz böyle şey' dedi. Bunu ben samimi bulmuyorum. Keşke yıllar evvel bunu söyleseydi. Şimdi tam zayıf noktadan, en can alıcı noktadan yakalıyor. Sanki bizim sorunumuz sadece paraymış gibi."
Prof. Dr. Erdin, YÖK bütçesinin "Tarihinde görülmemiş, korkunç bir şekilde tırpanlandığını" kaydederek, şöyle dedi: "Yaklaşık 87 trilyon lira kesildi, yüzde 77 oranında daraltıldı. YÖK'ün bütçesi bu yıl felaket bir duruma getirildi. Nedeni de Gürüz'e duyulan antipati. Ancak, Gürüz'ün kişisel yanlışları yüzünden hiç kimsenin bizi cezalandırmaya hakkı yok." Erdin, şu görüşleri dile getirdi: "YÖK bence kamuoyunda güvenini tam anlamıyla yitirdi. YÖK bu haliyle, bu kafayla, bu başkanıyla devam edemez, etmemeli. Öğretim üyeleri devlet üniversitelerini terk ediyor. İstanbul Üniversitesi'nden sadece 3 fakülteden 30'a yakın öğretim üyesi bu yıl ayrıldı. Üniversiteler rahatsız. Üniversiteler ile hiç kimse ilgilenmiyor. Toplum güvenini yitirmiş, toplum-üniversite yabancılaşması var, öğretim üyesi öğrencilere, üniversiteye yabancılaşmış. Böyle bir üniversite istiyorlardı. Bu tablonun değişmesi için YÖK'ün mutlaka yeniden yapılanması ve başkanının değişmesi, yerine daha demokratik bir kişinin gelmesi lazım. Cumhurbaşkanımızdan bunu bekliyoruz."
