|

Hep arayan bir adam

1952'de Ankara'da doğan Halit Kakınç, Avusturya Lisesi'nin orta bölümünü, Alman Lisesi'ni ve Şişli Siyasal Bilimler Yüksek Okulu'nu bitiriyor. Sosyal Siyaset alanında master, uluslar arası ilişkiler alanında doktorasını yaptı. 1969-1972 arasında, bambaşka bir akımın içinde yer aldı: Müzikte Öze Dönüş. Dönüşüm Grubu'nun kurucuları arasında yer aldı. Çeşitli gazetelerde çalıştı. Star'da köşe yazarlığının yanısıra aktif olarak Bilgi Üniversitesi'nde bulunuyor.

.
00:00 - 3/06/2001 Pazar
Güncelleme: 14:49 - 6/05/2014 Salı
Yeni Şafak
Hep arayan bir adam
Hep arayan bir adam

Halit Kakınç..Gazeteci-Yazar, Eğitimci. Sağ ve sol arasında orta bir çizgide yer aldı yaşamı boyunca. 1970'lerde hem sağ hem sol yayın organlarında çalıştı eş zamanlarda. Solcu bir ailede yetişmesine rağmen Turancılığa merak saldı, Sultan Galiyef'in düşünceleriyle tanıştı. Takip ettiği "ne sağ ne sol çizgi" nedeniyle, sağcı arkadaşları tarafından solcu, solcu arkadaşları tarafından sağcı olarak nitelendirildi. Arayış içinde geçen yaşamını kendine özgü bir gazeteci olarak sürdürüyor hala.

Genç yaşta Galiyefçilik

Halit Kakınç'ın babası Dursun Kakınç, emekli müzik öğretmeni. 1950'lerde solcu edebiyatçıların toplandığı Uyanış adlı derginin sahipliğini yaptı. Hikaye ve şiir yazıyor. Amcası ünlü bir edebiyatçı: Tarık Dursun K. Halit Kakınç, ne sağ ne sol gruplarda yer aldı. Hiçbiri kafasına yatmadı. Bir arayış sonucunda ünlü Tatar Komünisti Sultan Galiyef'in düşünceleriyle tanıştı. Stalin'in öldürttüğü Galiyef'in izine düştü. Galiyef'in Türkiye'de sağ ve sol arasında ortak bir payda oluşturacağına inanıyor. Bir sentezci. Tataristan'a giderek Galiyef'in kitaplarını buluyor, Türkçeye tercüme ettiriyor. Galiyef'in 1920'lerde Sovyetler Birliği'nin dağılacağını gördüğünü belirten Kakınç, "İlk defa bizim kanımızdan biri bir sistem öneriyor, bu çok önemli. Üç basamak öneriyor. Orta Asya'da Türk Fedarasyonu. Batı emperyalizmine karşı sömürgeler enternasyonali ve dünya ihtilali. Galiyefin güzel bir sloganı vardı: "millet bir olsun milletler eşit olsun". Tabii şartlar değişti. Ama ders almalıyız.

Anne tarafı aristokrat

Halit Kakınç'ın babası Dursun Kakınç İzmir,Karşıyaka'dan. Kurtuluş Savaşı'nda İzmir'e ilk giren General Fahrettin Altay ile amca çocukları. Asıl aile adları Postacıoğlu. Atatürk, Fahrettin Paşa'ya Altay soyadı verince, Halit Kakınç'ın baba tarafı Kakınç soyadını alıyor. Dedesi Mehmet Halit Bey, hattat. Anne tarafı Trabzon'un köklü ailelerinden, bir taraftan Kahyaoğullarına bir taraftan Yavuz Sultan Selim zamanında Trabzon'a yerleşen Kethüdazadelere dayanıyor. Anneanne Hayrunnisa Hanım, Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın torunlarından. Son taşra aristokrat ailelerinden biri.

Kiziroğlu Mustafa Bey

Halit Kakınç 1969-1974 arasında Anadolu ezgilerini modern bir form içinde yorumlayan Dönüşüm isimli grubun kurucularından. Ekipte Rahmi Oruç Güvenç ve Orhan Topçuoğlu da var. İlk plak Kiziroğlu Mustafa Bey'dir. Bestelerinden ses getiren parçalardan "Kızılırmak", "Bana mutluluk ver", "Sevsem öldürürler"i hatırlayan çoktur. Halit Kakınç o yılları şöyle anlatıyor: "68 kuşağının harman sonuna yetiştik. Diğer olaylarla ilgili değildik. 1969'da Dönüşümü kurduk. İlk plağımız Kiziroğlu Mustafa Bey'di. Kars'ta bir kahvede Murat Çobanoğlu'nu bulduk, parçanın kullanma hakkını aldık. 1972-1974 yılları arasında Sovyet Rusyayı baştan başa geçtik. Türk Cumhuriyetlerine gittik. Konserler verdik. Seyit Osman diye bir plak yaptık Türkiye'de. Kırım Tatarcasıyla, orijinal. Asyatik bir Türk müziği olduğunu gösterdik. Tar ve kubuzu ilk biz çıkardık sahneye. Moda'da oturuyordum. Saçımız uzun, ama sırtımıza bağlama aşkını vurduk. Sahnede ilk bağlama çalan gruplardanız.

Aşkı, müziğe tercih etti

Profesyonel müzik ile uğraşırken araya evlilik girer. Bir yol ayrımına gelir. Sahneden çekilmeye karar verir. "Neden en verimli bir anda müziği bıraktınız?" sorumuza Kakınç, "18 yaşında meşhur olup da 23 yaşında müziği bırakan yoktur. 22 yaşında ilk evliliğimi yaptım. Müzikle birlikte evliliğin gitmeyeceği izlenimini aldım. Tabii sonra o evlilik de yürümedi. Bu tarafta kalmak daha kolay geldi" cevabı veriyor. Kakınç 11 yıl evlilikten sonra eşinden ayrılır. Daha sonra Tercüman gazetesinde birlikte çalıştığı gazeteci Zeynep Çelikkan ile evleniyor.

Bayar'a Fatiha okuttuk

1977-1980 yılları arasında Demirel'e yakın Son Havadis'te yöneticilik yapan Halit Kakınç'ın, unutmadığı bir gazetecilik anısı da var: "Celal Bayarı ilk kez İmralıada'ya biz götürdük. İzin almak çok zordu. Rıhtıma çıktık. Celal bey yaşlı. Koluma girdi. Bir şey fısıldadı. Buruktu. "Buraya belime yediğim bir tekme ile çıkmıştım. Şimdi beni koluma girip çıkartıyorsunuz" dedi. İnanılmaz bir şey, şapkası elinde, sanki cumhurbaşkanı. Mahkumları selamladı. Üç dört dakika. Mezarlara çıktık. Hani ladini falan derlerdi ya Bayar'a. Bir fatiha okutalım dedik. Okudu. Muhabirler heyacandan çekememişler. "Beyefendi mezarları şöyle bir kucaklar gibi yapar mısınız" dedim. Ellerini kaldırınca çocuklar çektiler. Ertesi gün gazetede "Bayar, fatiha okudu" diye çıktı." Bir süre ticaretle uğraşan Kakınç Alo-Bilgi hatlarını ilk getirenler arasında. Hatlar seks hattına dönüşünce bırakıyor. Profesyonel reklamcılık yapıyor.Belediye seçimlerinde Zülfi Livaneli'nin seçim kampanyasını yapyor.

Su kıyıları beni cezbeder

Trabzonlu bir anne ve İzmirli bir babanı oğlu olunca deniz tutkusu tartışılmaz. Kakınç, Ege tuttkunu, ama Burgazadayı bırakamıyor. İstanbul üzerine tek bir şehir tanıyor; New York. Kaybettiği İstanbul4u Burgazada'da buluyor. Kakınç, dalgıçlık, dipçilik de yapıyor bir süre. Deniz mahsülleri ve salata konusunda pek maharetli. Balık varsa mutfağa giriyor. İstanbul'da lüferi, Ege'de çıprayı seveiyor. Annem Trabzonlu olduğu için hamsiyi de seviyor tabii.

İlk tekvandoculardan

Kakınç, Türkiye'nin ilk tekvandocuları arasında. Juda çalışıyor. Moda Spor Klübü'nde ders veriyor. Tekvando Dan Birliği Başkanlığı da yapan Kakınç,"Pek kavga etmezdim. Uzak doğu felsefesiyle yakından ilgiliydim. Galatasaraylıyım. Kuzenim Üner Erimer, GS Basketbol Takımının kaptanıydı.. Bütün kuzenler GS'lıyız."diyor.

Halit Kakınç'ın 12 yaşından beri arkadaşı Engin Noyan'dır. Birlikte müzik de yapan bu iki kadim dostun arası geçtiğimiz yıllarda açılıyor. Noyan, çok daha farklı bir yaşam çizgisi tercih ediyor. Kendini baştan aşağı yeniliyor. Eşi Eser Noyan'dan ayrılıyor. Kakınç, eski dostunu eleştiren bir yazı kaleme alıyor. Noyan, "Kuvvetli bir dostluğu yıktın" diyor Kakınç'a. Solcu bir aile içinde başlayan Turancılık merakı, Sultan Galiyefçilik, Dönüşüm ile geçen müzikli yıllar, arayışlar, gazetecilik, eğitimcilik. Halit Kakınç: "Hep arayan bir adam".

Çocuklarım beni mutlu etti

Oğullarımın doğuşu beni çok mutlu eden olaylardan. En önemli olay oğlumun hasta doğuşuydu.Oğlum Kuday, akciğerlerinin dörtte üçü kapalı dünyaya geldi. Ölüm riski vardı. Bir hafta başında bekledim, nefeslerini saydım. İyileşti. Anneannemim ölümü bana çok acı verdi. Ölmeden önce ağzına zemzemi ben verdim.

Otantik müzik severim

Hoşuma giden her şeyi dinlerim. Folk meraklısıyım. Bizden bir uzun hava da, Selanikten gelme rembetiko, zenci fokloru da etkiler beni. Otantik müzik severim. Alevi kesimlerin Türk foklorunu uygulayış ve götürüş biçimlerine hayranım. Çok daha otantik, yerli. Klasik Türk Musikisi'nde çok yakın dostum Ruhi Ayangilin çalışmalarını olağanüstü buluyorum. Oturup kanun çaldığı zaman titrerim. Abdulkadir Meraği hala aşılabilmiş değil. Dede Efendi, Itri.. Batı ayarında, belki onlardan daha iyi.

GERÇEK AŞK HEP YAŞAR

Müzikle meşgul olup da sanatla uğraşıp da aşık olmamak olmaz. Yerlere yatıp, "Abii ölüyorum, ne olacak" falan türünden manyakça aşklarım olmadı. Bence aşk çok yüceltici bir duygu ve kaçınılmaz. Karşı cinse aşık olmam diyenlerin insanlığından şüphe ederim. Erkek de kadın da tek başına olmak için değil birliktelik için dünyaya geliyorlar. Belki sonsuz değil aşk, olabilir. Ama iyi bir tercihle, doğruyu bulmakla, birbirini yıpratmadan gerçek bir aşkın sürekli kalacağına inanıyorum. Gazetecilik yaşam biçimim oldu. Yazı yazmak beni tatmin ediyor. Eğitim işiyle uğraşmaktan keyif duyuyorum. Sürekli espri yapmaya çalışan biriyim. adamım. Mizah olmazsa, her şey ciddiye alınırsa hayat çekilmez. Boğa burcundan olduğum için süprizlerden hoşlanmıyorum. Dünyanın en kötü olayını yaşayacaksak olsam dahi hazırlıklı olmak istiyorum. Dostlar tarafından aldatılmaktan hoşlanmam. Netlik, mertlik arayan bir adamım. Düşmanım mert olsun, benden hoşlanmasın, ama ona saygı duyayım. Arkadan vurmalar, kumpaslardan hayatım boyunca kaçan biriyim.

Abdullah Muradoğlu

23 yıl önce