|

Hizmet eri değil Ajan Lawrence

Cumhurbaşkanı Erdoğan, paralel çete ve vandalları, Osmanlı'yı yıkmaya çalışan ajan Lawrence'a benzetti. Erdoğan, din adamı, hizmet eri, gazeteci, terörist görünümündeki Lawrence'ların bölgeyi ateşe atmak için çabaladığını söyledi

Oktay Yıldırım
00:00 - 14/10/2014 Tuesday
Güncelleme: 23:09 - 13/10/2014 Monday
Yeni Şafak
Hizmet eri değil Ajan Lawrence
Hizmet eri değil Ajan Lawrence

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 100 yıl önce egemen güçlerden çil çil altın alarak şuursuzca Osmanlı'ya isyan edenlerin ve bu coğrafyaya en büyük ihaneti yapanların bulunduğunu belirterek, '100 yıl önce Arap çöllerinde Osmanlı'yı yıkmak için ajanlar vardı, bunlar bugün de var' dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Marmara Üniversitesinin Haydarpaşa Kampüsü'nde düzenlenen akademik yıl açılışı töreninde konuştu.

HAİNLER ARTIK İÇİMİZDEN ÇIKIYOR

Lawrence'ın Arap görünümlü İngiliz olduğunu hatırlayan Cumhurbaşkanı, 'Şu anda ise artık ajanlar birer hain olarak kendi halkları içinden çıkabiliyor. Bakıyorsunuz ki din adamı görünümünde, hizmet eri görünümünde, gazeteci, yazar görünümünde hatta ve hatta terörist görünümünde yeni Lawrenceların bölgeyi ateşe atmak için çabaladığını görüyorsunuz. Şu anda bile gerek Türkiye'de gerek yakın coğrafyamızda hizmet diyerek, düşünce ve basın özgürlüğü diyerek, kimi zaman da bağımsızlık savaşı ya da cihat diyerek Sykes Picot gizli anlaşmasının gereğini yapanlar gönüllü Lawrencelık yapanlar maalesef var.' dedi.

CEZAİ MÜEYYİDELER ARTIRILACAK

Erdoğan şöyle devam etti: "Türkiye artık eski Türkiye değildir. Türkiye zihinlerdeki, gönüllerdeki bariyerlerin ve sınırların üzerine cesaretle gidiyor. Ama bir gerçek var; Bakın okullar, hastaneler yakılıyor. Düşünebiliyor musunuz çocukların pansiyonları, Kızılay'ın kan merkezleri yakılıyor. Bütün bu olanlar karşısında bakıyorsunuz bir siyasi partinin başı 'Ben sokağa çıkın dedim ama şiddete başvurun demedim' diyor. Yani şecaat arz ederken sirkatini söylüyor. Ne demek sokağa çıkın? Bir defa bu ifaden dahi suç. Böyle bir çağrı yapamazsın. Bu kamu düzenin bozmaya yönelik çağrıdır. Onun için de Sayın Başbakanımız ile de konuştuk. Bunlara yönelik bizim gerek askerimiz gerek polisimiz gerekse bunlarla ilgili cezai müeyyidelerin caydırıcı olabilecek bir şekilde tekrar gözden geçirilmesi gerekir."

Osmanlı'ya karşı halkı ayaklandırdı

İngiliz subay, arkeolog, casus ve yazar Thomas Edward Lawrence, Birinci Dünya Savaşı sırasında Arapları, Osmanlı'ya karşı ayaklandırdı. 1916-1918 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu'na karşı yürütülen Arap Ayaklanmasında, Birleşik Krallık irtibat subayı olarak aldığı görev nedeniyle Arabistanlı Lawrence lakabıyla tanındı. Osmanlı ordusuna karşı gerilla mücadelesi verdi. Britanya Krallığı tarafından ödüllendirildi.

Paralel 'Kırmızı Kitap'a girecek

"MGKtoplantısında benim de önemli bir gündemim, o da yine bunların yanında ülkemizi tehdit eden hangi unsurlar varsa Milli Güvenlik Belgesinin gözden geçirilmesidir. Türkiye artık doğru soruları soruyor ve soracak. Bunlara cevap arıyor arayacak. İnanıyorum bu ülkenin siyasetçisi, akademisyeni, münevveri de Türkiye'nin 100 yıl öncesine dönmesine izin vermeyecek.'

Şehit yakınlarına taziye telefonu

Dün Marmara Üniversitesi'nin açılışına katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından Beylerbeyi Sarayı'na geçerek burada MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ı kabul etti. 1,5 saat süren görüşmeye ilişkin açıklama yapılmadı. Erdoğan ayrıca Kocaeli'de düşen helikopterde şehit olan 4 asker ile Sivas yakınlarındaki kazada şehit olan 3 polisin yakınlarını arayarak başsağlığı diledi.

Zihinlerdeki sınırı açalım

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Hiçbir ülkenin sınırlarında, hiçbir ülkenin iç işlerinde bizim gözümüz yok. Ancak burada coğrafi sınırların değil, zihinlerdeki sınırların, gönüllerdeki sınırların mutlaka ve mutlaka tartışmaya açılması taraftarı olduğumu özellikle belirtmek isterim' dedi.

SINIRLAR CETVELLE ÇİZİLDİ

Erdoğan, şöyle devam etti: 'Şu anda Balkanlar, Kafkasya, Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da var olan sınırlar hemen hemen bütünüyle 1. Dünya Savaşı'nın ardından Osmanlı bakiyesi olan topraklar üzerinde oluşmuştur. İdare ettiğimiz topraklar dar bir sınır içine hapsedilmek istendi.Orta Doğu kavramı bir coğrafi bölgeyi işaret etmek için değil, petrol ve çatışma bölgelerini işaret etmek amacıyla icat edildi. 1. Dünya Savaşı'nın galibi olan egemen güçler Kahire'de bir masanın etrafına oturdular, ellerine birer cetvel aldılar, bu bölgede sancısı bugüne kadar devam edecek sınırlar orada çizildi. Ortadoğu'da iki ülkenin sınırları hiçbir gereği yokken düz zikzaklar çizer. Hatta o sınıra 'Churchill'in hıçkırığı' adı verilir. Bu coğrafyada sınırlar çizilirken maalesef çok kasıtlı ve çok bilinçli olarak münevverlerin, sanatçıların, özellikle de idarecilerin zihinlerine de sınırlar ve bariyerler konuldu.

BU TUZAĞI BOZACAĞIZ

Bölgenin umudu yine Türkiye'dir. Önce kendimize doğru soruları soracağız, önce biz Birinci Dünya Savaşı'nın zihinlerimize çizdiği sınırları kaldıracak statükonun baskısından kurtulacağız. Bu coğrafya içinde yaşanan her çatışma, her gerilim, anlaşmazlık 100 yıl önce tasarlanmıştır. İşte bu tasarımı bozmak, bu tuzağı altüst etmek bizim vazifemizdir. Herkese anlatmak zorundayız. Terör örgütünün tuzağına düşen, yani modern Lawrenceların peşinden gidenlere bunu tane tane anlatmak durumundayız.'

Batılılar petrolü pipetle çekiyor

Çatışmayı kurgulayanların, ellerini ovuşturanların olduğunu dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: 'Bu çatışmalar sayesinde adeta Ortadoğu toprağına ne yazık ki pipet batırıp, petrolü var gücüyle çekenler de yine başkaları. Gelip buralarda 10 milyonlarca, 100 milyonlarca doları bombaları atmak suretiyle oraya atanlar zannediyor musunuz ki barış için uçaklarıyla, füzeleriyle orada bulunuyorlar? Hayır petrol kuyularını kendi tasarrufları altına almak için bunu yapıyorlar.'

Ey kardeşim kimi sevindiriyorsun

'Ey Şii kardeşim, Bağdat'ta camiye namaz kılanların arasına dalıp ibadet eden onlarca insanı katlettiğinde kimi katlediyorsun, bunu hiç düşündün mü? Ey Sünni kardeşim, Kerbela'da ibadet edenlerin arasına dalıp üzerindeki bombayı patlatıp çocukların bile ölmesine sebep olarak kimi sevindiriyorsun, bunu hiç düşündün mü? Ey IŞİD, ey PKK yaptığınız katliamlarla aslında kimlerin değirmenine su taşıdığınızı hiç düşündünüz mü?"

Yargıya teşekkür

Cumhurbaşkanı, HSYK seçimlerine de değinerek, "Türkiye genelindeki hakim, savcılarımız yargının ve mesleklerinin onuruna sahip çıktılar ve yargıyı ele geçirmeye çalışan, vicdanlara ipotek koymaya çalışan yapıya gereken cevabı sandıkta verdiler. HSYK seçimlerinde kazanan hiç kuşkusuz milletimiz olmuştur, ülkemiz olmuştur, adalet olmuştur" dedi.

ÖRGÜTÜN GÖLGESİNDE SİYASET YAPIYORLAR

HDP'yi de eleştiren Erdoğan, terör örgütünün ve örgütün gölgesinde siyaset yapanların neye hizmet ettiklerini, nasıl modern Lawrence olduklarını, çil çil altın karşılığında kimlere hizmetkar olduklarını çok iyi bildiğini kaydederek, bunu Türk, Arap ve Kürt kardeşlerinin de bilmesini istediğini aktardı. Erdoğan, Kobani'yi bahane ederen Türkiye aleyhinde kamuoyu oluşturulmaya çalışıldığını söyledi.

Erdoğan'dan Bosna'ya tebrik

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Demokratik Eylem Partisi (SDA) Genel Başkan Yardımcısı ve Bosna Hersek Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Bakir İzzetbegoviç'i tebrik etti. Cumhurbaşkanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün Bosna Hersek'te yapılan seçimde birinci olan ve Üçlü Devlet Başkanlığı Konseyinin Boşnak üyeliği konusunda zaferini ilan eden Bakir İzzetbegoviç'i telefonla arayarak tebrik etti.


10 years ago