|

İddia var delil yok

Hükümetin daveti üzerine Türkiye'yi ziyaret eden BM Özel Raportörü Nils Melzer, cezaevlerini ve tutuklama noktalarını gezdi. Hazırladığı ön raporunda Türkiye'de kötü muamele olduğuna dair satırlar dolusu iddiaya yer veren Melzer, delil sunamadı.

Yeni Şafak ve
04:00 - 4/12/2016 Pazar
Güncelleme: 02:23 - 4/12/2016 Pazar
Yeni Şafak

Birleşmiş Milletler (BM) İşkence ve Diğer Zalimane İnsanlık Dışı ve Aşağılayıcı Özel Raportörü Nils Melzer, hükümetin daveti üzerine 27 Kasım-2 Aralık tarihleri arasında işkence ve diğer kötü muameleye ilişkin mevcut durumu ve zorlukları araştırmak için Türkiye'yi ziyaret etti. Cezaevi ve tutuklanma noktalarını gezen, yetkililerden bilgi alan Melzer, gözlemlerini bir rapor haline getirdi. Melzer raporunda tüm cezaevlerine ve yetkililere sınırsız erişebildiğini ve bu sebeple hükümete teşekkür ettiğini belirtti.



15 TEMMUZ SONRASINI YAZDI


Melzer, işkence ve kötü muameleye ilişkin yasal önlemlerin fiiliyatla uyumlu olmadığı yönündeki iddiaları; 15 Temmuz darbe girişimi sonrası gözaltı süresini 30 güne çıkaran, avukatlara erişimi kısıtlayan KHK'lar, hakim ve savcılar ile diğer görevlerin işten çıkarılması gibi nedenle bağlı olabileceğini kaydetti. Ön Raporunda, 15 Temmuz Darbe girişimi sonrası tutuklamalara yer veren Melzer, darbe girişiminin hemen sonrasında polis, jandarma ve gayri resmi tutuklama noktalarında kötü muamele ve işkence olayları olduğunu iddia etti ve ekledi: "Keyfiyetle dolu bu ilk aşamadan sonra kötü muamelenin bittiği görülmektedir. Ben ve ekibim darbe girişimiyle ilgili gerekçelerle tutuklanan bu mahkumlara ilişkin kötü muameleye ilişkin sözlü tehditler dışında hiçbir delil toplamamış ve iddiayla karşılaşılmamıştır."



TÜRKİYE İŞKENCEYİ ÖNLEMEYİ BAŞARDI


Melzer raporun sonuç bölümünde ise hiçbir gerekçenin işkence ve diğer zalimane, insanlık dışı muamelelere haklı bir gerekçe olarak gösterilemeyeceğini vurgulayarak, şunları kaydetti: "Türk yetkilileri, işkenceyi önleme yeteneğine sahiptirler - son on yılda bunu tutarlı bir şekilde kanıtlamışlar ve tartışmasız güvence altına aldıklarını ve devamını taahhüt edeceklerini belirtmişlerdir. Bu sebeple, Türk Hükümetini, işkenceyle ilgili "sıfır tolerans" politikasını kamusal olarak güçlendirmesini rica ediyorum."



Travmaya şahit oldum


Melzer, 15 Temmuz 2016 olaylarının Türk yetkilileri, vatandaşları ve memurlara yarattığı derin travmaya şahit olduğunu, olayların şokunun hükümetin Türkiye kurumlarının bütünlüğü ve güvenliğini muhafaza etme kararlılığını harekete geçirdiğini, kapsamlı acil mevzuatların kabul edildiğini anlattı. Melzer, “Türkiye'nin acil durumlarda vatandaşlarını ve kurumlarını koruma zorunluluğunu ve acil durumlarda OHAL tedbirler alma hakkını tam olarak kabul etmekle birlikte Dünya genelindeki tedbirler tam olarak tutuklamadan sonraki ilk saatlerde ve günlerde işkence ve diğer kötü muamele türleri dahli olmak üzere istismar riskinin en üst seviyede olduğunu göstermektedir” vurgusu yaptı. Melzer, avukatlara hızlı erişim ve ulusal izleme mekanizmasının devreye sokulmasının bundan kaçınmak için önemine işaret etti. Melzer, işten çıkarmalar, tutuklamalar ve alınan güvenlik tedbirlerinin sindirme ve güvensizlik yarattığını kaydetti.


#Nils Melzer
#Birleşmiş Milletler
7 yıl önce