|

İsrail'e müebbet

'Mavi Marmara' gemisine İsrail'in yaptığı kanlı baskına ilişkin hazırlanan iddianame tamamlandı. İddianamede, dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı ile kuvvet komutanlarının da aralarında bulunduğu sorumlular hakkında 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi

Oktay Mehmet
00:00 - 24/05/2012 Perşembe
Güncelleme: 00:43 - 24/05/2012 Perşembe
Yeni Şafak
İsrail'e müebbet
İsrail'e müebbet

Gazze'ye insani yardım taşıyan 'Mavi Marmara' gemisine yönelik İsrail askerlerince Akdeniz'in uluslararası sularında düzenlenen saldırıya ilişkin hazırlanan iddianamede tamamlandı. Saldırının gerçekleştiği 31 Mayıs 2010 tarihinde görevli İsrail Genelkurmay Başkanı ile 3 komutan, iddianamede 'şüpheli' olarak yer alırken, gemideki basın mensuplarının da aralarında bulunduğu 490 kişi 'mağdur' ve 'müşteki' olarak belirtildi. İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Akif Ekinci tarafından hazırlanan ve başsavcılık tarafından İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunulan 144 sayfalık iddianamede, İsrail askerlerinin yaptığı saldırı nedeniyle 9 kişinin öldürüldüğü, 50'den fazla kişinin de yaralandığı hatırlatıldı. Bu nedenle dönemin İsrail Genelkurmay Başkanı olan Rau Aluf Gabiel Ashknazi, Deniz Kuvvetleri Komutanı Eliezer Alfred Marom, İstihbarat Başkanı Amos Yadlin, Hava Kuvvetleri Komutanı Avishay Levi hakkında 'canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme suçuna azmettirmek'ten 9 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

TÜRKİYE'DE İŞLENMİŞ GİBİ

2010 yılı 30 Mayıs'ı-31 Mayıs'a bağlayan gece saat 04.30 civarında meydana gelen olayda, İsrail ordusu tarafından gerçekleştirilen Mavi Marmara ve Gazze adlı gemilere yönelik baskınla ilgili, gemilerin bayrak devletinin Türkiye olması nedeniyle TCK'nın 8. maddesinde düzenlenen 'mülkilik' ilkesi çerçevesinde hareket edildiği anlatılan iddianamede, eylemin, Türkiye'de işlenmiş suçlar kapsamında değerlendirilmesi gerektiği kaydedildi.

KATLİAMA AZMETTİRDİLER

Olayın 114 mağdurunun basit tıbbi müdahaleyle giderilemeyecek şekilde yaralandıkları kaydedilen iddianamede, şüphelilerin 'silahla yaralama suçuna azmettirmek'ten 114 müşteki için 171 ile 513 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması öngörüldü. Mağdurların gemi ile bir yere gitme hürriyetinden yoksun bırakıldıkları belirtilen iddianamede, şüphelilerin 'kişiyi hürriyetinden yoksun bırakmak suçuna azmettirmek'ten 1960 ile 6 bin 860 yıl arasında hapis cezasına çarptırılması istendi.

TOPLAMDA 18 BİN 32'ŞER YIL

İddianamede Mavi Marmara'ya saldırı emrini veren Ashkenazi, Maro, Yadlin ve Levi hakkında, 'haberleşmenin engellenmesine azmettirmek', 'kemik kırığına neden olacak şekilde yaralamaya azmettirmek', 'mala zarar vermeye azmettirmek', 'haberleşmenin engellenmesine azmettirmek', 'eziyet suçuna azmettirmek' ve 'nitelikli yağma suçuna azmettirmek' gibi suçlardan ötürü toplamda 8 bin 578 ile 18 bin 32'şer yıl arasında hapis cezası istendi. Şüpheliler hakkında 9 kez de 'ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası' talep edildi. İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianameyi mahkemenin inceleyip 15 gün içinde kabul ya da ret yönünde karar vermesi bekleniyor.

BUNUN HESABININ SORULMASI DOĞAL

Öte yandan iddianameyi değerlendiren Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, acılı ailelerin arkasında olduklarını ifade etti. Davutoğlu 'Uluslararası sularda Türk vatandaşlarına bir saldırı olmuşsa bunun her düzeyde hesabının sorulması doğaldır. Devlet olarak vatandaşlarımızın haklarınının takipçisi olmak görevimizdir.' dedi


Korsan baskın hukuka aykırı

31 Mayıs 2010'da Gazze'ye yardım taşıyan Mavi Marmara gemisi İsrail askerlerince saldırıya uğramış ve Furkan Doğan, Ali Heyder Bengi, Cengiz Songür, Cengiz Akyüz, Cevdet Kılıçlar, Fahri Yaldız, Necdet Yıldırım, İbrahim Bilgen ve Çetin Topçuoğlu şehit edilmişti. Saldırının sorumlularıyla ilgili hazırlanan iddianamede, öldürülen 9 kişinin tamamen yıkanarak herhangi bir otopsi raporu olmadan Türkiye'ye gönderildiği ve çoğu delilin de yok edildiği anlatıldı. İddianamede ayrıca, İsrail askerlerinin Mavi Marmara gemisine, kıyılarından ortalama 72 mil açıkta, uluslararası karasularda açık denizde müdahale ettiği aktarılarak, "İsrail'in silahlı saldırısı tüm yönleriyle evrensel hukuk kurallarına aykırıdır" denildi.


Katiller Furkan'ı sırtından vurmuş

İddianamede katil İsrail askerlerinin, Türkleri nasıl vahşice katlettiği de açıkça ortaya konuldu. 'Üst Güvertede Gerçekleşen Ölümler' başlığı altındaki bölümde Mavi Marmara'nın sembol isimlerinden birisi olan Furkan Doğan'ın nasıl katledildiği şöyle anlatıldı. 'Türkiye ve ABD çifte vatandaşı olan 19 yaşındaki Furkan Doğan, üst güvertenin orta bölgesinde, elindeki küçük video kamera ile çekim yaparken ilk olarak gerçek kurşunla vurulmuştur. Vurulması sonrasında, bir müddet bilinçli ya da yarı bilinçli bir şekilde güvertenin üzerinde yattığı anlaşılmaktadır. Furkan, yüzünden, kafasından, sırtından, sol bacağından ve ayağından olmak üzere toplam beş kurşun yarası almıştır. Yüzüne sıkılan ve tam burnundan giren kurşun hariç Furkan, bütün yaralarını vücudunun arka kısmından almıştır. Adli tıp raporuna göre, yüzündeki yaranın etrafındaki izler, çok yakın mesafeden kafasına ateş edildiğini göstermektedir. Ayrıca kurşunun alt taraftan yukarıya doğru hareket ettiğinin anlaşılması ve kurşunun çıktığı yer, Furkan'ın yerde sırt üstü yatarken vurulduğunu ortaya koymaktadır.'


ÇEKİLEN ACILARI HAFİFLETECEK

Mahkemeye sunulan 'Mavi Marmara' iddianamesiyle ilgili görüşlerini paylaşan Avukat Uğur Yıldırım, arzularının faillerinin tamamının yargılanması olduğunu belirtti. İddianamenin mahkemeye sunulmasının, mağdurların acılarını ortadan kaldırmasa bile hafifletmiş olduğunu dile getiren Yıldırım, saldırıda hayatını kaybedenlerin yakınları ile gemide bulunan mağdurların İsrail aleyhine çok sayıda maddi ve manevi tazminat davası açmaya hazırlandıklarını söyledi. "Mavi Marmara mağdurları tazminat davalarını ayrı ayrı bulundukları illerden açacaklar. Böylece Türkiye'nin dörtbir tarafından İsrail aleyhine çok sayıda maddi ve manevi tazminat davası açılmış olacak" diyen Yıldırım, gemide bulunan ve eşyaları İsrail askerleri tarafından yağmalanan basın mensuplarının da İsrail aleyhine tazminat açma hakkı bulunduğunu kaydetti.



12 yıl önce