|

İzmir'de yıkılan binalarla ilgili önemli açıklama: Beton kalitesi olması gerekenin çok altında

Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi (DEMAR) Müdürü Prof. Dr. Abdussamet Arslan, İzmir'deki depremin hasara neden olduğu binalardaki ölçümlerde beton kalitesinin olması gerekenin çok altında olduğunu tespit ettiklerini açıkladı. Arslan, "Bölgede yaptığımız ölçümlerde beton kalitesi olması gerekenin çok altında çıktı. Hırsızlık yapılmadan böyle bir göçmenin olma olasılığı bana göre sıfırdır" ifadelerini kullandı.

18:33 - 2/11/2020 Pazartesi
Güncelleme: 19:02 - 2/11/2020 Pazartesi
AA

Bölgede yapılan ölçümlerde beton kalitesi olması gerekenin çok altında çıktı.
Bölgede yapılan ölçümlerde beton kalitesi olması gerekenin çok altında çıktı.

Gazi Üniversitesi Deprem Mühendisliği Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdussamet Arslan, AA muhabirine, İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında yaşanan depremin beklenmeyen bir durum olmadığını ancak Bayraklı ilçesinde hasara neden olmasını ilginç bulduğunu söyledi.

Seferihisar'daki yapılarda kılcal çatlaklar dahi görmediklerini ancak 40 dakika uzaklıktaki Bayraklı'da yıkımların meydana geldiğini hatırlatan Arslan, şu değerlendirmede bulundu:

"Türkçesi hırsızlıktır"

  • "Deprem, binaları lokasyona ve dayanıklılığına göre seçmiş. Dayanıklılık derken aklımıza beton dayanımı geliyor.
    Bizim Körfez Depremi'nde de gördüğümüz en önemli göçme sebeplerinden birisi betonun kalitesizliği, yeterli dayanıma sahip olmamasıdır. Projede öngörülen deprem dayanımının bırakın yarısına üçte birine sahip olması, Türkçesi de hırsızlıktır.
    Hırsızlık yapılmadan böyle bir göçmenin olma olasılığı bana göre sıfırdır. Teknik olarak biz her türlü doğa koşullarına dayanıklı binalar yapabiliyoruz."

"Beton kalitesi olması gerekenin çok altında"

  • Prof. Dr. Abdussamet Arslan, basit ölçümler yapılarak teknik durumun kısa sürede belirlenebileceğini kaydederek,
    "Bölgede yaptığımız ölçümlerde beton kalitesi olması gerekenin çok altında çıktı."
    dedi.

Balçık zemin

Sahile doğru uzanan alanda silt, kum ve kil karışımı yani balçık zeminin söz konusu olduğunu vurgulayan Arslan, yeraltı su seviyesinin de yüksek olduğunu belirtti.

  • Arslan, göçen binaların 2000'den önce yapıldığını, bodrum katlarının bulunmadığını, bu dönemden sonra hazır beton kullanımının yaygınlaşması ile daha kaliteli binaların ortaya çıktığını kaydetti.
    Bölgede daire fiyatlarının yüksek olduğunu, ev sahibi olmak isteyenlerin yaklaşık 10 bin lira maliyetle en ileri teknik gereçlerle binaların deprem yeterliliğini ölçtürebileceğini söyleyen
    Abdussamet, şöyle konuştu:

"Ev alırken de hassas olunmalı"

  • "Cep telefonu, araba alırken bu kadar hassas davranan vatandaşlarımız ev alırken de aynı hassasiyeti gösterebilir.
    Türkiye'de 5-6-7 yıllık periyotlarla 7 şiddetine yakın deprem oluyor, daha yüksek de olacak. Bu kadar uzman üniversitelerimiz var.
    Sadece gözlemsel analizle bile binada ne olup bittiğinin sonucunu alabilirler."
#DEMAR
#Deprem
#Prof. Dr. Abdussamet Arslan
#İzmir
3 yıl önce