Tüm zamanların en iyi boksörü olarak görülen eski ağır sıklet dünya şampiyonu Muhammed Ali Clay tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. 32 yıldır parkinsonla mücadele eden efsanevi boksörün ailesi Muhammed Ali'nin nefes darlığı şikâyetiyle perşembe günü hastaneye kaldırıldığını ve burada vefat ettiğini açıkladı. Cenazenin Muhammed Ali'nin doğduğu Kentucky'nin Louisville kentinde yapılacağını duyuran yakınları, törenin zamanına dair ise bilgi vermedi.
ABD'nin Kentucky eyaletinin Louisville kentinde 17 Ocak 1942'de dünyaya gelen Muhammed Ali, İslam dinini seçmeden önce Cassius Marcellus Clay Jr. adını taşıyordu. Orta sınıf Afro-Amerikan bir ailenin 6 çocuğundan biri olan Ali 12 yaşında boksla tanıştı. 4 yıl boyunca boks antrenörü Chuck Bodak tarafından çalıştırıldı ve bu süre zarfında bölgesel birçok turnuvada “Altın Eldiven" kazandı. Amatör olarak çıktığı 100 maçın 95'ini aldı.
Profesyonel lige, 1960 yılında Roma'da gerçekleştirilen hafif sıklette altın madalyayı alarak başladı. 1964 yılında ise Sonny Liston'u yenerek Dünya Şampiyonu oldu. Zaferinin ardından gittiği bir restorana ten rengi nedeniyle alınmamasına kızan Ali, altın madalyasını Ohio Nehri'ne fırlattı.
29 Ekim 1960'daki ilk profesyonel maçında Tunney Hunsaker'ı yenen Muhammed Ali, döneminin önemli boksörlerinin de yer aldığı rakiplerini mağlup etti. Profesyonel boks hayatının ilk üç yılı boyunca ringde çıktığı 19 maçın 15'ini nakavtla kazanan Ali, hızlı yükselişiyle boks camiasının da dikkatini çekti.
1964'te Wallace D. Fard Muhammad tarafından ABD'de kurulan “İslam Milleti" adlı siyahi harekete katılan Muhammed Ali, adını değiştirdiğini ve Müslüman olduğunu açıkladı. 25 Şubat 1964'te Sonny Liston'la yaptığı unvan maşını kazandı ve ilk altın kemerine henüz 22 yaşında uzandı. Aynı yıl Vietnam savaşına katılmayı ''Vietnamlılar bana hiçbir kötülük yapmadılar ki ben onlarla savaşayım" sözleriyle reddettiği için 5 yıl hapis ve 10 bin dolar para cezasına çarptırıldı. Lisansı ve pasaportu elinden alınınca dava süresince maddi sıkıntılar yaşadı ve iflas ettiğini açıkladı.
1970'te temyiz davasını kazanıp boksa tekrar döndü. Muhammed Ali boks kariyerine şampiyon olduğu 1978 senesinde son verdi. Boks kariyerini sonlandırmasının ardından parkinson hastalığına yakalandı. Profesyonel döneminde sadece 5 kez yenilen, Olimpiyat ve Dünya Şampiyonu olan Muhammed Ali, 36 yaşına kadar bütün şampiyonlar için tek isim olmayı başardı ve 37'si nakavt olmak üzere 56 maç kazandı. Ünlü boksörün hayatı, Hollywood tarafından 2001 yılında beyaz perdeye de uyarlandı. ABD'li ünlü aktör Will Smith'in başrolünde oynadığı “Ali" adlı yapım, büyük ses getirmişti.
Muhammed Ali'nin babası sokak levhalarını boyayan bir boyacı annesi ile temizlik işçisiydi. Babası Cassius Marcellus Clay Sr., oğluna hep “Öğretmen ya da avukat ol" derdi. Oğlunu ringde gördüğünde ise fikri tamamen değişti ve “Benim oğlum dünya ağırsiklet şampiyonu olacak" demeye başladı. Oğlunun Louisville'de yaptığı tüm maçları izlemeye gitti.
Muhammed Ali, 1 ekim 1976 da Milli Selamet Partisi lideri ve dönemin Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan'ın özel davetlisi olarak İstanbul'a geldi. 24 saatlik bu ziyaretinde, Sultanahmet Camisi'nde kılınan cuma namazının ardından Topkapı Sarayı'nı ziyaret eden Muhammed Ali Clay Boğaz'da tekne gezisine katılıp aynı akşam ülkesine dönmüştü. Ali, kendisini ağırlayan Erbakan'ın kendisine sarılması üzerine “Hiç bir beyaz lider bana sarılmamıştı" sözleriyle büyük yankı uyandırmıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan twitter hesabından yayımladığı mesajda Muhammed Ali'ye Allah'tan rahmet diledi. Erdoğan, “Muhammed Ali'nin yaşamı boyunca ırkçılığa ve ayrımcılığa karşı verdiği özgürlük mücadelesi hiç bir zaman unutulmayacak" ifadelerini kullandı. Erdoğan akşam saatlerinde ise Ali'nin eşi Lonnie Ali'yi telefonla arayarak taziyelerini iletti.
Başbakan Binali Yıldırım da yayımladığı taziye mesajında "Zulme, haksızlığa ve adaletsizliğe maruz kalmış, ırkı ve inancı nedeniyle ötekileştirilmiş, mazlum insanların simgesi haline gelen Muhammed Ali'yi kaybetmekten derin bir üzüntü duydum" ifadelerine yer verdi.
Adını Peygamberimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v)'den alan Muhammed Ali'ye adının Hollywood Bulvarı'na yazılması teklifi gelir. Muhammed Ali “Peygamberim Hz. Muhammed'in adını ayaklar altına koydurmam" deyip, bunda diretince organizatörler talebini kabul etmişler ve Muhammed Ali'nin yıldızını üstüne basılmaması için Kodak Theatre'ın duvarına asmışlardır.
Ezeli rakibi Geroge Foreman Muhammed Ali'nin ölümünden sonra Twitter üzerinden yayımladığı mesajında üzüntüsünü “Bir parçamı kaybettim" sözleriyle ifade etti. Eski Ağır Sıklet Boks Şampiyonu Mike Tyson da “Tanrı şampiyonunu yanına aldı, hoşçakal en büyük" yazdı.
Muhammed Ali'nin zorlu mücadelesi sadece Amerika'daki değil Türkiye'deki insanları da çok etkiledi. Saat farkından dolayı gece geç saatlerde başlayan maçlar ailecek izlenirdi. Muhammed Ali maçlarıyla özdeşleşmiş ünlü TRT spikeri Orhan Ayhan o dönemleri şu cümlelerle anlatıyordu: “Gece 01.30-02.00 gibi kaldırırlar, kahvaltı yapardım. Sonra uzun bir yürüyüşe çıkardım. Sabah ışıklarına hayli vakit varken attığım her adımda birçok evde ışıkların yandığını, insanların Muhammed Ali'nin maçlarını izlemek için kalktıklarına şahit olurdum."
'11 Eylül Saldırıları' üzerine Muhammed Ali, başında New York İtfaiye Müdürlüğü şapkası ile Sıfır Noktasına giderek destek ve dayanışmasını göstermek gereği duymuş ve şöyle demişti: “Beni asıl inciten, 'İslam' adının bulaştırılması ve 'Müslüman' adının bulaştırılması ve sorun çıkarılıp nefret ve şiddete yol açılması. İslam, katil dini değildir. İslam, barış demektir. Evde öylece oturup insanların sorunun kaynağı olarak Müslümanları yaftalamalarına seyirci kalamazdım."
Efsane boksör, katıldığı bir programda 'koruman var mı?' sorusuna verdiği cevapla uzun süre konuşulmuştu. Muhammed Ali soruyu soran spikere “Bir korumam var. Gözleri olmasa da görebilen, kulakları olmasa da duyabilen, hafızası olmadan her şeyi hatırlayan. Bir şey yaratmak istediğinde ona sadece 'ol' der. En gizli düşüncelerini bile duyandır. O Allah'tır. O Benim korumamdır, o senin korumandır" diye yanıt vermişti.
Muhammed Ali, 2005 yılında 'Barış adamı' ödülüne layık görülmüş ve ödülünü dönemin ABD Başkanı George Bush'tan almıştı. Bush, Muhammed Ali'ye ödülünü verdikten sonra boksöre karşı dönüp 'gard' pozisyonu almış, Muhammed Ali de Bush'a 'sen deli misin' anlamına gelen hareket yapmıştı.
Muhammed Ali tarihin en çok sevilen ve en iyi boksörüydü. Bunu kullandığı cümlelerle de herkese gösterdi. Onun adını kendisini hiç boks yaparken görmemiş olan küçük çocuklar bile biliyor. Büyük sözler söylemeyi de seven birisiydi. Tarihe geçen sözlerinden bazıları:
*Kelebek gibi uçar, arı gibi sokarım ( 1964 Sonny Liston ile yapacağı maçtan önce)
*Onu öylesine döveceğim ki, şapkasını takmak için ayakkabı çekeceği kullanmak zorunda kalacak ( 1965 Floyd Patterson ile
yapacağı maç öncesi)
*Ben Georg Foremann'ı gölgesiyle dövüşürken gördüm, gölgesi kazandı (1974 Georg Foremann maçı öncesi)
*Ben boksu özlemeyeceğim, boks beni özleyecek
*Her günü son gününmüş gibi yaşa, bir gün haklı çıkacaksın
*Ben dünyanın kralıyım! Dünyayı sarstım
