|

'Kandil'e canlı kalkan olalım!'

Kars Halk Meclisi Sözcüsü Mahmut Alınak, siyasi parti, sendika, dernek ve meslek kuruluşları temsilcileri ile aydın, yazar ve milletvekillerini, “Kandil Dağı ve sınırında canlı kalkan” olmaya çağırdı.

Anka
00:00 - 25/11/2007 Pazar
Güncelleme: 12:09 - 25/11/2007 Pazar
Yeni Şafak
'Kandil'e canlı kalkan olalım!'
'Kandil'e canlı kalkan olalım!'

Kapatılan DEP eski milletvekili ve Kars Halk Meclisi Sözcüsü Mahmut Alınak, “sınırda ve Kandil Dağı'nda, hem asker, hem de PKK'lı gençler için etten bir duvar örerek canlı kalkan olurlarsa ve ölümü göze alarak kendilerini her iki taraftan gelecek kurşunlara siper ederlerse bu kan durur, gençlerin hayatı kurtulur” diyerek siyasi parti, sendika, dernek ve meslek kuruluşları temsilcileri ile aydın, yazar ve milletvekillerini Kandil dağı ve sınırında canlı kalkan olmaya çağırdı.

Kars Halk Sözcüsü kimliğiyle yaptığı yazılı açıklamada Alınak, “PKK, askerlere ve polislere yönelik eylemlere derhal ve kesinlikle son vermelidir, devlet derhal bir demokratikleşme paketi hazırlığına başlamalıdır” çağrısını yaptı.

Alınak, DTP, EMEP, ÖDP, SDP, İHD, Barolar Birliği, İstanbul, Ankara, Diyarbakır, İzmir ve Van baroları ile Türkiye Barış Meclisi'ne gönderdiği mektupta şu görüşlere yer verdi:

“Eğer insanlığımız ölmemiş ise bizler bu topraklarda değil gençlerin ölmelerine, bir çiçeğin bile solmasına izin veremeyiz. Bir insan şayet insanlığını kaybetmemiş ise, bir karıncayı bile ezmez; onun hayatını kutsal kabul eder.

Mutlu olmak her insanın doğuştan gelen hakkıdır. Bunun yolu da tercihimizi ölümden değil yaşamdan yana kullanmamızdan geçer. Ölümü tercih eden bireyler ve toplumlar bilmeden ruhlarını gerdikleri çarmıhta hayat boyu kendilerine işkence çektirip dururlar, mutlu olamazlar. Biz mutlu olmak ve mutlu etmek istiyoruz. Bunun için tercihimizi hayattan yana kullanıyoruz. Hal böyle olunca hayatın nefesi ve can damarı olan gençlerimizi gözümüz gibi kollamalıyız. İster asker, ister PKK' li olsun ölen her gencimizle aslında biz de ölmekteyiz. Onlar yokken, hayat onların o çocuk gülümsemelerinden yoksunken biz nasıl mutlu olabiliriz? Evlatlarını yitiren komşularımız gözyaşı dökerken biz nasıl hayattan tat alabiliriz?

Birbirlerine kurşun sıkanlar aslında aynı evin, aynı toprağın ve aynı kaderin çocuklarıdırlar. Aralarında paylaşamayacakları hiçbir şey yok. Biz büyükler artık bu kavgaya seyirci kalamayız. Bizler istersek bu ölümlerin önüne geçip bu kanı durdurabiliriz. Artık sesimizi yükseltmeliyiz.”

16 yıl önce