|

Kıbrıs Türkleri asla azınlık statüsünde olmaz

Cumhurbaşkanı Gül, 'Kıbrıs federasyonunun bir evrime tabi tutulması şeklinde düşünceler realist olmayan şeylerdir. Bütün dünya kamuoyu tarafından bilinmeli ki kıbrıs türkleri hiç bir zaman ada'da bir azınlık statüsünde asla olmaz' dedi.

Aa
00:00 - 30/10/2009 Cuma
Güncelleme: 18:16 - 30/10/2009 Cuma
Yeni Şafak
Kıbrıs Türkleri asla azınlık statüsünde olmaz
Kıbrıs Türkleri asla azınlık statüsünde olmaz

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Kıbrıs federasyonunun bir evrime tabi tutulması şeklindeki düşüncelerin realist olmadığını belirterek, 'Bütün dünya kamuoyu tarafından bilinmeli ki Kıbrıs Türkleri, hiçbir zaman Ada'da bir azınlık statüsünde asla olmaz' dedi. 


Gül, KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile Çankaya Köşkü'nde düzenlediği ortak basın toplantısında Türkiye için Kıbrıs Türklerinin haklı meselesinin taşıdığı önemin bilindiğini ifade etti. 


Başbaşa ve heyetlerarası görüşmelerde geniş bir şekilde görüş alışverişinde bulunduklarını anlatan Gül, Talat'ın Kıbrıs konusuyla ilgili gelinen noktada bilgi verdiğini kaydetti.


Türkiye'nin KKTC Cumhurbaşkanı Talat'ı Kıbrıs müzakerelerinde desteklediğini ve Kıbrıs Türkü'nün vereceği kararın arkasında olacağını daha önce açıkladığını anımsatan Gül, Türk tarafının müzakerelere yapıcı bir şekilde başlamasından duydukları memnuniyeti dile getirdi.


Gül, Türkiye'nin ve Kıbrıs Türklerinin Kıbrıs sorununun barışçı bir şekilde çözümü için elinden gelen her şeyi yaptığını ve bunu 2004 yılındaki referandumda tüm dünyaya ispat ettiğini belirtti.


'Fırsat o zaman kaybedildi' diyen Gül, sorunun devam etmesi ve Rum kesiminde yeni bir yönetimin gelmesi nedeniyle müzakerelere başlandığını anımsattı.


Talat'ı müzakere sürecinde desteklediklerini yineleyen Gül, 'Ümit ederiz ki bu müzakereler Kıbrıs sorununa bir çözüm olur' dedi.


'ÇÖZÜM KALICI OLMALI'

Cumhurbaşkanı Gül, müzakerelerin bir takviminin olması ve ne zaman sonuçlandırılacağının bilinmesi gerektiğinin altını çizerek, şöyle konuştu:


'Bu konu açık uçlu olamaz. Onun için bizim arzumuz, bu yılın sonunda müzakerelerin neticelenmesi ve her iki tarafın halkının onayına sunulmasıdır. Müzakerelerin bu yıl sona ermesi mümkün görünmüyor ama 2010 yılı içerisinde makul bir sürede bunun bitmesini arzu ediyoruz ki müzakerelerin ciddi olduğuna bütün dünya kamuoyu inansın.


Burada bulunacak çözüm kalıcı bir çözüm olmalıdır ve burada herkesin huzur içerisinde, bütün Kıbrıslıların barış içinde, iş birliği içerisinde yaşayabileceği bir çözüm olmasıdır. Bunun için de Birleşmiş Milletler parametrelerinin kesinlikle gözardı edilmemesi gerekir. Bunlar, iki kesimlilik, siyasi eşitlik ve yeni bir ortaklıktır. Bunu çözümün sağlıklı olması için söylüyorum. Son dönemdeki bazı söylemler üzüntü vericidir. Özellikle Rum kesiminden gelen söylentileri kastediyorum. Kıbrıs federasyonunun bir evrime tabi tutulması şeklinde düşünceler realist olmayan şeylerdir. Bütün dünya kamuoyu tarafından bilinmeli ki Kıbrıs Türkleri hiç bir zaman Ada'da bir azınlık statüsünde asla olmaz.'


Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Gül, Ada'da uygulanan izolasyonlarla ilgili bir soru üzerine, Türkiye'nin, her iki tarafa uygulanan izolasyonların aynı anda kaldırılması görüşünde olduğunu belirtti. 


Gül, Türkiye'nin bu görüşü her platformda ortaya koyduğunu anlatarak, 'Tersini nasıl düşüneceksiniz. Birileri Kıbrıs Türklerine ambargo uygulayacak, siz ona kaldıracaksınız. Bunlar siyasi açıdan önemli. Limanları, havaalanlarını açtığımızda Türk ekonomisi mi Rum ekonomisi mi büyük, bundan kimin faydalanacağını, kimi etkileyeceğini açıkça görürsünüz. Bunun siyasi

bir anlamı olduğu için yapılması zor' diye konuştu. 


KKTC'de Nisan ayında yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin hatırlatılması ve cumhurbaşkanının değişmesi halinde Türkiye'nin yine destek verip vermeyeceğine ilişkin soruyu yanıtlarken de Gül, KKTC'de işleyen bir demokrasi olduğunu, halk iradesinin her zaman saygıyla karşılandığını kaydetti. 


'EN BÜYÜK İRADE 'TANIYORUM' DEMEK'

Cumhurbaşkanı Gül, KKTC'li bir gazetecinin, 'Türkiye, Kıbrıs'ta da Ermeni açılımı gibi bir açılım yapabilir mi? 'Türkiye'nin 'müzakere sürecini destekliyoruz' söylemi gerçekten sonuç alıcı noktada kararlılık adımını beraberinde getirecek mi yoksa imaj önceliği mi var' sorusunu şöyle yanıtladı: 


'En büyük irade tanıyorum demektir, resmen tanımasıdır, büyükelçi bulundurmasıdır, burada da KKTC büyükelçisi bulunmasıdır, bayrakların dalgalanmasıdır. Bunun ötesinde büyük adım yok. Bunun ötesinde bazı şeyler yapılabilir. Bunlar ilgili kurumlarla ilgili. 


Sayın Talat müzakerelere ciddi biçimde hazırlandı. Türkiye bunları göstermelik yapmadığını zaten 2004'te dünyaya ispatladı. Türkiye, Kıbrıs Türklerini, 'olmayacak şeyleri kabul ederek çözüm sağladık' gibi bir aldatma içinde olamaz. BM parametreleri bugün ortaya çıkmış değil. Yıllar içinde tartışıla tartışıla ortak kabul edilen fikirler. Bizim daha farklı fikirlerimiz de vardı. Nihayette uzlaşma göstererek BM parametreleri çerçevesi içerisine gelindi. İki kesimlilik dediğimiz şey bu. Başka alternatifler de var. Bu parametrelerin dışına çıkılırsa 'hayır' deriz.' 


Gül, Suudi Arabistan'ın dışişlerinden sorumlu Devlet Bakanı Nezar Medeni'yi kabulünün ayrıntılarına ilişkin bir soru üzerine, Medeni'nin Kral Abdullah'tan bir mesaj getirdiğini, ancak bunun ne olduğunu söyleyemeyeceğini ifade etti.

15 yıl önce