Hırvatistan, eski Yugoslavya'dan 1991'de ayrılarak bağımsızlığını ilan etti. Hırvatistan Cumhurbaşkanı Stipe Mesiç, "Sırbistan'ın böyle ağır bir savaş çıkaracağını beklemiyorduk. Hepinizin tanık olduğu acı bir tarih yazıldı ama bu savaştan biz galip çıktık" dedi.
Bağımsızlıklarını destekleyen Türkiye'ye özellikle teşekkür eden Mesiç, iki ülke arasındaki dostluk ve işbirliğinin gelişmesine ayrı bir önem verdiğini anlattı. Mesiç, "Sadece savaş döneminde değil; bugünlere kadar süren desteği için Türkiye'ye çok teşekkür ediyoruz. Daha fazla işbirliği ortamı yaratabilmek için fırsatımız var. Önce iki ülke insanın birbirini daha yakından tanımasını sağlamalıyız. Ve sonra da, bu işbirliği sürecini garanti altına almalıyız" diye konuştu.
Terörizm küresel bir sorun oldu. Ve dolayısıyla bu soruna küresel bir tepki koymak gerekti. Hem terörizm olgusuyla hem de teröristlerle savaşmak gereklidir. Terörist saldırılara neden olan faktörleri yok etmek lazım. Bugün zengin ülkeler daha da zengin olurken, fakir ülkeler terörizmin oluşmasına zemin hazırlıyor. Bu durumu ortadan kaldırmak için kalkınmış ülkelerin kalkınmakta olan ülkelere yol gösterip yardımcı olması gerekmektedir. Bu sayede terörizmden kurtulabiliriz.
Bu doğru, hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Artık terörizmle savaşmak, terörün köklerini kurutmak zorundayız. İki tür terörden bahsedebiliriz. Birincisi; klasik terörizm. Bunun amacı belli kişilere düzenlenen ani saldırılarla dikkat çekmek ve mesaj vermektir. Asıl tehlikeli olanı ise küresel terörizmdir. Küresel terörün asıl amacı; masum insanları acımasızca öldürmektir. Bu, terörün en tehlikeli türüdür. Çünkü kimyasal, biyolojik ve nükleer silahlar kullanılmaktadır.
Ben bu tür değerlendirmeleri çok yanlış buluyorum. Kültürel veya dinsel farlılıklardan dolayı savaş çıkmaz. Savaşın tek nedeni, ülkelerin kendi çıkarları için başka ülkelerinin sınırlarına müdahale etmesidir. Temel neden çıkar hesaplarıdır.
Bu durumu gidermek için fırsatlarımız var. Örneğin Almanya ve Fransa son 130 yılda 3 savaş geçirdi. Sonra sınırlar için savaşmak yerine işbirliğine gidip komşu ülkeler sınırlarındaki fırsatları değerlendirip bir kazanç elde etmeye karar verdiler. Hiçbir ulus ülkesi sınırları içinde yaşamak zorunda değil. Örneğin biz Hırvatistan dışında yaşayan Hırvatları o ülkelerle aramızda bir köprü olarak değerlendirmeliyiz. Aynı şey Sırplar için de, Arnavutlar için de geçerli. Bu içi içe geçmiş uluslar, aslında iyi niyetle yaklaşılırsa, bütün ülkeler için bir şans.
NATO'nun Bosna Hersek ve Kosova'ya bir müdahalesi olmuştur. Makedonya'da da bu durum geçerlidir. Ancak Bosna Hersek'e müdahalede geç kalınmıştır. Müdahale vaktinde yapılmış olsaydı, yüzbinlerce insanın hayatı kurtulabilirdi. Kosova'da da Miloseviç tarafından yapılan bir soykırım söz konusudur. Ve bu durum NATO müdahalesiyle sona erdirilmiştir. Eğer bir ülkede yaşanan bir gerginlik yayılacaksa uluslararası örgütlerin duruma müdahale etmesinden yanayım.
Uluslararası çevreler Yugoslavya krizine zamanında müdahale etmedi. Buna karşılık Türkiye, ilk günden itibaren çok anlamlı roller üstlendi, olayın büyümesini engellemeye çalıştı. Bunun yanı sıra bölgedeki sorunlara çözüm yolları aradı. Türkiye'nin bu yapıcı rolünün yeri hiçbir şeyle doldurulamaz.
----------------- imza------------------
----------------- imza------------------