---------------------------------- manset -------------------------------------------
Türklerin siyasi tarihi kadar spor tarihi de dopdolu. İlk defa Orta Asya bozkırlarında veya Osmanlı topraklarında oynanmış pek çok oyun, günümüz modern oyunlarının da temelini oluşturuyor. Şu an adını bile unuttuğumuz ancak bazı Türk cumhuriyetlerinin küçük köylerinde hatırlanıp oynanan oyunlar, Türklerin ne kadar sporcu bir toplum olduğunu gösteriyor. Doğan Yıldız'ın "Çağlarboyu Türklerde Spor" isimli kitabında çok eski tarihlerden bu yana Türklerin yaptığı sporlar anlatılıyor.
Eski Türklerde dini ve geleneksel bir oyundu. Buna oğlak oyunu da deniyordu. Eski totem inanışına göre dini bir tören iken, zamanla bir spor haline geldi. Yakın zamana kadar bu oyun Anadolu'nun çeşitli yörelerinde "ödül kapmaca" adıyla oynanıyordu. Kazakistan'da hâlâ tüm canlılığıyla oynanan oyunun özü, atla koşarak oğlağı kapmaktır. En az 40 kilo olan oğlakla birlikte at binerek oyun alanında bir kez dönebilen sayı kazanır. Engelli at yarışlarına benzeyen gökbörünün adı, düğünlerde oynanırsa kızbörü oluyordu. Gelin oğlağı kaçırır ve kaptırmamaya çalışırdı. Bu oyun gelinin iyi bir binici, savunucu ve güçlü bir yapıya sahip olduğunun kanıtlanması amacıyla düzenlenirdi. Oyunu kazananlar, oğlağı kentin veya köyün en zengininin bahçesine atıp hediye beklerlerdi.
Osmanlılarda bir saray oyunu olan tomak, elle tutma yeri olan tomak topuyla oynanırdı. Bu oyunda amaç, topu rakibin sırtına seri olarak vurmak ve onu pes ettirmekti. Tomak, altışar kişilik takımlarla oynanırdı; atak yapan oyuncuya karşı rakip oyuncu kollarını uzatarak savunma yapardı. Bu oyun genellikle saltanat binişlerinde, mesire yerlerinde ve saray çevresindeki köşklerin önündeki meydanlarda oynanırdı.
Matrak oyunu, düzenli bir biçimde yapılan ve biraz da dansa benzeyen bir tür eskrim oyunudur. Matrak oyununu bulan ise, Matrakçı Nasuh'tur. Matrak oyununa ilgi duyanlardan biri olan Evliya Çelebi'nin, Seyahatname isimli kitabında verdiği bilgilere göre, matrak denen sopa, genelde şimşir ağacından yapılan, labut biçiminde, ancak biraz daha büyük ve ağırcaydı. Rakipler ellerine birer matrak alırlar ve kılıç kullanır gibi mücadele ederlerdi. Bir elinde yastık, bir elinde labutu anımsatan tahta kılıç bulunan oyuncunun amacı, labutu rakibin başına vurabilmekti. 160 tür hareketten oluşan matrak oyununa 1582 yılının "4. Mehmet Edirne Şenlikleri"nde rastlanır..
----------------- imza------------------
----------------- imza------------------