|

'Matrak' bir oyun

Bugün adını bile unuttuğumuz ama bazı Türk cumhuriyetlerinin küçük köylerinde hala oynanan 'Çöğen, gökboru, tomak ve matrak' gibi oyunlar, spor tarihimizin de dopdolu olduğunu gösteriyor

Yeni Şafak
01:00 - 4/01/2003 Cumartesi
Güncelleme: 13:03 - 22/05/2017 Pazartesi
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

---------------------------------- manset -------------------------------------------

----------------------- spot -------------------------

Türklerin siyasi tarihi kadar spor tarihi de dopdolu. İlk defa Orta Asya bozkırlarında veya Osmanlı topraklarında oynanmış pek çok oyun, günümüz modern oyunlarının da temelini oluşturuyor. Şu an adını bile unuttuğumuz ancak bazı Türk cumhuriyetlerinin küçük köylerinde hatırlanıp oynanan oyunlar, Türklerin ne kadar sporcu bir toplum olduğunu gösteriyor. Doğan Yıldız'ın "Çağlarboyu Türklerde Spor" isimli kitabında çok eski tarihlerden bu yana Türklerin yaptığı sporlar anlatılıyor.

GÖKBÖRÜ:

Eski Türklerde dini ve geleneksel bir oyundu. Buna oğlak oyunu da deniyordu. Eski totem inanışına göre dini bir tören iken, zamanla bir spor haline geldi. Yakın zamana kadar bu oyun Anadolu'nun çeşitli yörelerinde "ödül kapmaca" adıyla oynanıyordu. Kazakistan'da hâlâ tüm canlılığıyla oynanan oyunun özü, atla koşarak oğlağı kapmaktır. En az 40 kilo olan oğlakla birlikte at binerek oyun alanında bir kez dönebilen sayı kazanır. Engelli at yarışlarına benzeyen gökbörünün adı, düğünlerde oynanırsa kızbörü oluyordu. Gelin oğlağı kaçırır ve kaptırmamaya çalışırdı. Bu oyun gelinin iyi bir binici, savunucu ve güçlü bir yapıya sahip olduğunun kanıtlanması amacıyla düzenlenirdi. Oyunu kazananlar, oğlağı kentin veya köyün en zengininin bahçesine atıp hediye beklerlerdi.

TOMAK:

Osmanlılarda bir saray oyunu olan tomak, elle tutma yeri olan tomak topuyla oynanırdı. Bu oyunda amaç, topu rakibin sırtına seri olarak vurmak ve onu pes ettirmekti. Tomak, altışar kişilik takımlarla oynanırdı; atak yapan oyuncuya karşı rakip oyuncu kollarını uzatarak savunma yapardı. Bu oyun genellikle saltanat binişlerinde, mesire yerlerinde ve saray çevresindeki köşklerin önündeki meydanlarda oynanırdı.

MATRAK:

Matrak oyunu, düzenli bir biçimde yapılan ve biraz da dansa benzeyen bir tür eskrim oyunudur. Matrak oyununu bulan ise, Matrakçı Nasuh'tur. Matrak oyununa ilgi duyanlardan biri olan Evliya Çelebi'nin, Seyahatname isimli kitabında verdiği bilgilere göre, matrak denen sopa, genelde şimşir ağacından yapılan, labut biçiminde, ancak biraz daha büyük ve ağırcaydı. Rakipler ellerine birer matrak alırlar ve kılıç kullanır gibi mücadele ederlerdi. Bir elinde yastık, bir elinde labutu anımsatan tahta kılıç bulunan oyuncunun amacı, labutu rakibin başına vurabilmekti. 160 tür hareketten oluşan matrak oyununa 1582 yılının "4. Mehmet Edirne Şenlikleri"nde rastlanır..

Çöğen (Polo)
Türklerin ekip oyunlarından biri çöğendir. Binicilik oyunu olan çöğende amaç deri kaplı 'guy' adlı topa, 'çöğen' denen ucu kıvrık uzun sopalarla vurarak rakip ekibin kalesinden içeri atmaktı. Atını rakibin atına çarptırmanın, önünü kesmenin, sopayla rakibe ya da atına vurmanın kuraldışı olduğu oyunun ikinci kez oynanmasına da "öceşme" deniyor. Bugün Avrupa ve Amerika'da büyük ilgi toplayan "Polo" oyununun çöğenden hiçbir farkı yok. Rekmann'ın "Sport Leikon" adlı kitabına göre bu oyun, M.S. 600 yıllarında Türkistan'dan Tibet'e, oradan Çin'e, Çin'den de Hindistan'a gelmiş. Daha sonra Hindistan'a gelen İngiliz askerleri tarafından benimsenmiş ve ulusal spor haline getirilmiş.


----------------- imza------------------

----------------- imza------------------



#Arşiv
#Yeni Şafak Arşiv
21 yıl önce