Başbakan Binali Yıldırım, parti genel merkezinde, AK Parti Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanlığı'nca düzenlenen “Yılın Sivil Toplum Farkındalık Ödülleri Töreni"nde konuştu. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun 'dayatmayla anayasa olmaz' açıklamasına sert çıkan Yıldırım, özetle şunları söyledi:
Sivil toplum kuruluşlarının en önemli görevlerinden biri de çalıştıkları alanda toplumsal kucaklaşmayı, birlikteliği sağlamak, ülkenin her türlü sorununa ilgi göstermektir. 'Efendim biz sandığa gittik, iktidarı seçtik, bizden daha ne istiyorsunuz?' deyip kenara çekilmek yok. İktidara yön vereceksiniz, öneriler üreteceksiniz. Sadece oy vermekle iş bitmiyor.
Bazı sivil toplum örgütleri, toplumun genel beklentilerini değil de birtakım marjinal, ideolojik grupların sözcülüğünü yapıyor. Bunlar çoğunlukta değil, fakat bu gerçeği de bilmemiz lazım. Sayıları çok değil, ama bazen gürültüleri de haddinden fazla oluyor.Bu gürültülerin arkasında bir sebep var. Türkiye'nin etkin ülke olmasını geciktirmek.
(Anayasa değişikliği) Biz daha topa girmedik. Biraz söylenenler söylensin, herkes eteğindeki taşı döksün, kafasındaki bütün soruları, düşünceleri ortaya koysun, biz de çıkıp hangisinin doğru, hangisinin doğru olmadığını anlatacağız.
(Kılıçdaroğlu'nun “Anayasa dayatma kültürüyle olmaz" sözleri) Bu, Meclis'i yok saymaktır. Meclis'te görüşüldü bu anayasa, kendisi de oradaydı. Millet iradesinin temsili neredir? Meclis'tir. 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diye Meclis'in duvarında yazıyor. Milletin temsilcileri orada. Bütün bunlar ortadayken, 'Bu anayasa değişikliği dayatmadır' demek, siyaseti, milli iradeyi inkar etmek demektir. Talihsiz bir beyanattır.
Demokrasiyi sindireceksin kardeşim. Öyle dayatmaydı, bilmem neydi, Meclis iradesini yok saymak günü gelir millet de sizi yok sayar. Milletin iradesini yok saymanın sonu budur. Onun için bu talihsiz beyanatı bir an önce düzeltmesi yerinde olur diye düşünüyorum.
Türkiye'de cumhurbaşkanlığı seçimi hep problem oldu. Anayasa değişikliği için 2007'de halkoylaması yapıldı. Bugün yaptığımız, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi dediğimiz bu değişiklik de o gün yapılan işin devamıdır. O günkü şartlar o kadarına imkan veriyordu, bugün onun devamı olan eksikliği tamamlıyoruz.
Cumhurbaşkanlığı sistemine yönelik muhalefetin gerçekleri çarpıtmasının toplumda itibar kaybına neden olduğunu belirten Yıldırım, “Nerede bu cumhurbaşkanının sınırsız yetkisi, sıfır sorumluluğu, diktatörlük? Bunların hepsi çaresizliktir. Yani söyleyecek doğru şeyler, itirazlar bulamayınca doğru olmayan şeylere sarılmaktan başka bir şey değildir. Koca koca parti başkanları çıkıp, gerçekleri saptırmaya çalışması toplumda bir itibar kaybına da sebep oluyor. Her şeyi doğru söyleyelim, abartmayalım, kendi lehimize ayrı ayrı senaryolar üretmeyelim. Her şeyi topluma doğru söyleyelim, millet de herkesi dinlesin kararını versin. Milletin isteklerine karşı durulmaz. Durduğunuz zaman milletin önüne sandık geldiğinde gereken cevabı verir" dedi.
