|

Odacına saygını sun sicilini o dolduruyor

TESEV'in yargı kurumuna dair raporunda, 28 Şubat sürecinde hakimlerin fişlendiği iddia edildi. Bir hakim, kendisine “kapıdaki odacına saygılarını sun, sicilini o dolduruyor” dendiğini söyledi. Rapora göre hakim ve savcıların çoğu devlet çıkarını hukuktan önce görüyor.

Ömer Çakkal
00:00 - 29/11/2007 Perşembe
Güncelleme: 00:49 - 29/11/2007 Perşembe
Yeni Şafak
Odacına saygını sun sicilini o dolduruyor
Odacına saygını sun sicilini o dolduruyor

Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı'nın (TESEV) 51 savcı ve hakimle görüşerek hazırlattığı araştırmasında 28 Şubat süreciyle ilgili ilginç bilgiler çıktı. Araştırmada hakim ve savcılar o dönemde odacıları tarafından takip edildiklerini söyledi. Hakim ve savcılar, 28 Şubat sürecinde Cuma namazına giden hakimleri ihbar eden odacıların olduğunu anlattı. Bir hakim, kıdemli bir meslektaşının kendisine şu tavsiyede bulunduğunu aktardı: “Kapıdaki odacına her gün saygılarını sun, sicilini o doldurur.”

TESEV, "Kurumsal Algı ve Zihniyet Yapıları" başlıklı araştırmasının sonuçlarını dün açıkladı. Adalet Bakanlığı'nın izniyle Türkiye genelinde 51 yargıç ve savcı ile görüşmeler yapan Prof. Dr. Mithat Sancar ve proje asistanı Dr. Eylem Ümit, elde ettikleri sonuçları dün Point Hotel'de gazeteciler ve hukukçularla paylaştı.

HUKUKTAN ÖNCE DEVLET

TESEV'in "Demokratikleşme Programı" çerçevesinde 51 hakim ve savcı ile röportajlar yapan Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Prof. Dr. Mithat Sancar, yargının hukuk algılaması noktasında oldukça vahim bir tablo ile karşı karşıya olduğumuzu söyledi. Görüştükleri 51 hukukçunun yüzde 61'inin, bir çatışma halinde, devletin çıkarlarını yargının gereklerine tercih ettiklerini söylediklerini aktaran Sancar, bir hakimin, "Ülkem söz konusu ise hukuk mukuk dinlemem" ifadesinin oldukça anlamlı olduğuna vurgu yaptı.

DEMOKRASİ Mİ GÜVENLİK Mİ?

Prof. Dr. Sancar, araştırma kapsamında, hâkim ve savcıların yargı faaliyetine ve çeşitli toplumsal-siyasal meselelere ilişkin yaklaşımları hakkında bilgi edinme fırsatı bulduklarını söyledi. Araştırmada "Devletin çıkarları mı, Adaletin gerekleri mi?", "Demokrasi mi, Güvenlik mi?", "Devlete Karşı Suçlar, Devlet Görevlilerinin Suçları", "Faillerin Kimliği" ve "Düşünce Özgürlüğü", "AB Süreci" gibi konularda temel yaklaşımlar sorgulandı.

Araştırmada, hakim ve savcıların yüzde 49'u herhangi bir sosyal aktivite içinde yer almadığını söylerken, yüzde 98'i üniversite yaşamında herhangi bir STK ile ilişkisi olmadığını söyledi.


Kamu görevlileri kayırılıyor

TESEV'in Algılar, Zihniyet Yapıları ve Kurumlar: Yargı Kurumu isimli çalışmasından çıkan çarpıcı veriler:

  • "301. madde tamamen kalkmalı" diyenlerin oranı yüzde 16, "301 değiştirilmeli" diyenlerin oranı ise yüzde 24.
  • "Kamu görevlilerinin işledikleri suçlarda kayırıldıklarını düşünüyor musunuz?" sorusuna hakim ve savcıların yüzde 45'i "Evet, maalesef", yüzde 24'ü "Evet, olması da lazım" şeklinde cevap verdiler.
  • Yüzde 73'ü Türkçe'den başka bir dil bilmiyor. Sadece bir görüşmeci ikinci bir dil bildiğini söyledi.
  • "Önceliğiniz devletin çıkarları mı, yoksa adaletin gerekleri mi" sorusuna verilen yanıtlardan bazıları: "Devlet olmazsa hukuk da olmaz." "Ülkem söz konusu olduğunda hukuk mukuk dinlemem." "Devleti değil, yurttaşları korumak gerek."
  • Yüzde 63'ü AİHM'in kararlarında Türkiye'ye karşı önyargılı olduğunu düşündüklerini söyledi.
  • Hakim ve savcıların doğum yerinin bölgelere göre dağılımında, Karadeniz bölgesi öne çıktı.
  • Yüzde 67'si Türkiye'de yeni bir anayasaya ihtiyaç duyulduğunu düşündüğünü belirtti.



  • 16 yıl önce