|

Olmasaydınız olmazdık

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 'Dünya Kadınlar Günü'nde, yaşadıklarıyla örnek olmuş 250 kadını Beştepe Külliyesi'nde ağırladı. Anneliğin önemini vurgulayan Erdoğan, "Siz olmasaydınız erkekler olmazdı. Siz onların banisisiniz" dedi.

Yeni Şafak ve
04:00 - 9/03/2016 Çarşamba
Güncelleme: 08:07 - 9/03/2016 Çarşamba
Yeni Şafak

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü 3 ayrı etkinlikle kutladı. Önce Türk Metal Sendikası Kadın İşçiler 21. Büyük Kurultayı'nda konuşan, ardından Beştepe Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 'Dünya Kadınlar Günü' resepsiyonunda misafirlerini ağırlayan Erdoğan, daha sonra kadın üniversite rektörlerini kabul etti. Erdoğan konuşmalarında özetle şu mesajları verdi:



KOTA DEĞİL ADİL YARIŞ


“Kadınlar inayet değil, adalet bekliyor. Kadınlar kota değil, adil bir yarış talep ediyor. Kadınlar istismar edilmek değil, saygı görmek istiyor. Kimse kadınların bu isteklerine kulak tıkayamaz. Biz, bugüne kadar kadınlarımızın hak arayışlarında hep yanlarında olduk, cinsiyetleri sebebiyle istismar edilmelerine de daima karşı çıktık. Kadın öncelikle annedir. Kalbimde cennetin müjdecisi olduğuna inandığım, ayaklarının altını öpmekten şeref duyduğum, kendi annemle birlikte tüm annelerin özel bir yeri vardır. Anacığım, ayağının altını öperken ayağını çekerdi. 'Oğlum ne ediyosun' derdi. Ben de 'anne olmaz. Bana cenneti çok mu görüyorsun? Ben, cennetin kokusunu almak istiyorum' derdim. Siz, o şerefli makamdasınız. Siz olmasaydınız, erkekler olmazdı. Siz onların banisisiniz. Annelerin ayağının altı öpülür, ben öptüm. Gençlere de söylüyorum, illa genç olmanız şart değil, siz de annelerinizin ayağını rahatlıkla öpebilirsiniz. O başka bir zenginliktir. Bazıları anne olmak istemeyebilir ama biliyorum ki kadını birinci derecede en yüksek seviyeye çıkaran o makamdır."



HEDEFLERİ 'AİLE' VE 'DİN'


“Birileri inatla Doğu toplumlarını, geleneği hatta dini despotizmle, zulümle özdeş hale getirmeye çalışıyor. Bunlar için aile ve din, kadının özgürleşmesinin önündeki en büyük iki engeldir. Dikkat edin, bu kesimlerin gözünde İslam, kadını yücelten, baştacı eden, ona değer veren değil, bilakis kişiliksiz hale getiren bir unsurdur. Bu iddiaların sahipleri yıllarca kadını özgürleştirmek, medenileştirmek adına bu ülkenin milyonlarca kadınına zulmetmiştir. Kızlarımıza kılık kıyafetleri dolayısıyla üniversite kapılarını kapatanlar, ikna odalarında onlara işkence edenler, bu zihniyetin uzantılarıdır. Kadını, ekonomik ve sosyal hayattan tecrit edilmiş olarak sadece evine hapseden anlayış, yakın döneme ait bir tasavvurdur. Bu yanlış kabulü yıkmak adına geliştirilen refleksler ise tam bir ifrattan tefrite savruluş örneğidir. Açık söylüyorum, bana göre kadına en büyük zararı, hayatı 'ekonomik özgürlük parantezine' mahkum eden anlayış vermiştir. Halbuki, hangi annenin yaptığı iş, paraya tahvil edilebilir?"





Her kadın bir hikaye


Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde, 'Dünya Kadınlar Günü' resepsiyona kadın vali, kadın muhtar, kadın köy korucusu başta olmak üzere 12 kadın rektör ve çeşitli meslek gruplarından toplam 250 kadın katıldı. Misafirler arasında, hikayeleriyle dikkat çeken kadınlar başta olmak üzere ülkelerindeki savaş nedeniyle Türkiye'ye gelen 5 Suriyeli kadın da yeraldı. Konuklar arasındaki, 14 yaşında 27 altın madalyası bulunan engelli sporcu Özge Üstün, “Biz çok mücadele ederek geldik. Elimizden tutulursa çok daha ilerlere geliriz" dedi. Engellilere seslenen Üstün, “Engelli arkadaşlarım spora gelsin. Hatta çabuk çabuk gelsin" çağrısı yaptı. Erzurum'dan gelen 77 yaşında Sevim Adal da 42 yıldır engelli çocuğuna baktığını belirterek, “Özürlü kızım var. Ona bakıyorum, tüm ihtiyaçlarını eşim ile karşılamaya çalışıyorum" ifadelerini kullandı.





3 GÜNLÜK EMANETE 16 YILDIR BAKIYOR


Çorlulu Ayşe Yaman ise 1999 yılında kendisine yaşlı bir komşusunun 3 günlük emanet için bırakıldığını belirterek, “Teyzeye tam 16 senedir bakıyorum. Allah rızası için baktım ve ölene kadar da bakacağıma söz verdim" dedi. Van'ın Çatak ilçesinde koruculuk yapan Ferrah Bozkurt ise bu özel günde korucular unutulmadığı için memnuniyetlerini dile getirdi. Her mesleğin kendisine göre zorluğunun olduğunu söyleyen Bozkurt, “Elimizden geldiği kadarıyla bölgede çalışıyoruz. İlçemizde 4 ilimizde 8 kadın korucu bulunuyor" diye konuştu.





GÖZÜ YAŞLI ŞEHİT ANNESİ


Kayseri Emniyet Müdürlüğü'nde görev yaparken geçici görevle Muş'a giderken otobüsün devrilmesi sonucu şehit olan Gökhan Emre Örül'ün annesi Seniha Örül de resepsiyona katıldı. Şehit annesi Örül, sık sık gözyaşlarını tutamadı. Türkiye'nin ilk kadın hava akrobasi pilotu Semin Öztürk ile ülkemizdeki 4 FIFA kokartlı kadın hakemden biri olan Dilek Koçbay da davette yeraldı.



Boksör de geldi




Boksta Türkiye ikincisi olan imam hatip mezunu Adıyamanlı boksör Büşra Beyazbal da resepsiyona katılanlar arasındaydı. Yaşadığı olumsuzluklara rağmen başarıya ulaştığını dile getiren Beyazbal, lisede öğretmeni tarafından keşfedildiğini kaydetti.



Rüyamda gördüm




Resepsiyona gelen hayırsever Aynur Eken, “Rüyamda benden cami yaptırmam istendi. Hayırseverlerin desteği ile 1,5 sene içinde camiyi yaptırdık. Adını Medine koyduk. Kubbesine Medine toprağı bıraktım. Mutluyum, Rabbim bu hayırlı işi bana vesile kıldı" dedi.





Kafanın içindekidir önemli olan


“Gözü yaşlı annelerin, yüreği yaşlı eşlerin, dünyası sarsılmış çocukların ahlarını alanların bedbaht olması kaçınılmazdır. Bu ülkenin kadınlarını yanına alanın sırtı yere gelmez, karşısına alan da iflah olmaz" diyen Erdoğan, kadınları sadece cinsiyetlerine değil, kılık kıyafetlerine göre de tasnif eden çarpık bir zihniyetin geçmişteki uygulamalarını hatırlattı. Erdoğan, “Kadın, kafasındaki örtüyle değil, kafasının içindeki fikirlerle, üzerindeki elbiseyle değil, yüreğindeki inançla ve sevgiyle değerlendirilmeli. Bunun için 'başı açık', 'başı kapalı' ayrımı yapmıyoruz, yapamayız, buna hakkımız yok. Bu, insana değer vermemektir. Anne başı örtülü, icabında kızının başı açık, bunlar birbirine düşman mı olacak? Geçmişte başörtülü kadınlar mağdur edildiği için onların yanında yeraldık, almaya da devam edeceğiz. Buna karşılık asla başı açık kadınlara yönelik en küçük bir karşı duruşumuz, saygısızlığımız sözkonusu olmamıştır, olamaz da" ifadelerini kullandı.



Vatanı bölmek isteyen çukura gömülür


PKK, YPG, DHKP-C, DAİŞ gibi terör örgütlerinin kadınlara yaklaşımlarında hiçbir fark olmadığını, bu örgütler için kadının sadece ve sadece 'kullanılacak bir araç' olduğunu dile getiren Erdoğan, “Aynı şey paralel ihanet çetesi için de geçerlidir" dedi. Cinsel tacize karşı yürütülen mücadelenin, örgüt elebaşıları elinde onuru çiğnenen kadınlar konusunda da verilmesi gerektiğini kaydeden Erdoğan, “Terör örgütlerinin genç kızlarımızı istismarı en az kadına kalkan erkek eli kadar tepki toplamalı, duyarlılık oluşturmalıdır. Biz terör örgütlerinin medyadaki, siyasetteki, akademideki gönüllü taşeronlarının gençlerimizi, özellikle genç kızlarımızı zehirlemesine asla izin vermeyeceğiz. Kandil'e gidip orada görüştükleri eli kanlı canileri, ekolojik rol modeli olarak gösterecek kadar gözleri dönmüş durumda. Biz, dört şey için varız: Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bu milleti parçalamaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Bayrağımıza eş bayrak dikmeye çalışanlar bu ülkede yer bulamayacaktır. Bu vatan topraklarını bölmek isteyenler bu ülkede yer bulamayacak, çukurlara gömülecektir. Devlet içinde devlet, asla buna müsaade edilmeyecektir" şeklinde konuştu.



Batı çöküyor


Türkiye'de 'nüfus ve aile planlaması' adı altında doğum kontrolleri yapıldığını anımsatan Erdoğan, bu kontrollerle ülke nüfusunun azaltılmak, kurutulmak istendiğini vurguladı. Ekonominin temel taşının insan olduğunu vurgulayan Erdoğan, “İnsan varsa, emek vardır, sermaye vardır, üretim vardır. İnsan yoksa bunların hiçbiri yoktur. Bu da genç, dinamik nüfusa bağlıdır. Şu anda Batı tutuştu, dünya tutuştu. Niye? Nüfusları yaşlanıyor da onun için. Biz ne yazık ki bu kampanyalarla şimdi nüfusumuzdaki yaşlanmayı görüyoruz. Çünkü nüfus artış hızımız ne yazık ki şu anda 2'nin altında veya iki. Buralarda bocalıyoruz. Nüfusu artırmamız gerekiyor. Burada da bir numaralı aktör anneler, sizsiniz" dedi. Kadın emeğinin ve bedeninin sömürülmesine yönelik her girişimin aslında toplumların geleceğini hedef aldığına işaret eden Erdoğan, şunları söyledi:



YAŞLANIYORLAR


“Batı'da bu tehdidin acı sonuçları aile kurumunun zayıflaması, nüfusun azalmaya başlaması ve değerlerin çöküşüyle görülmeye başlandı. Şu anda çöküyor. Nüfuslar tamamen yaşlanıyor ve 'biz yanlış yaptık' demeye başladılar. Bunu bize söylüyorlar. Bunun için biz diyoruz ki, 'Kadınlar iş hayatının her alanında hak ettikleri konumlara gelecekler. Bununla birlikte değerlerin taşıyıcısı, ailenin temel direği olarak anne, babalarıyla, eşleriyle, çocuklarıyla, yakınlarıyla, dostlarıyla olan ilişkilerini de güçlü bir şekilde sürdürecekler.' Kadının olmadığı yerde erkek yarımdır, tek başına bir işe yaramaz. Bize düşen, Rabbimizin takdirine ram olmaktır."



29 Mart'ta ABD yolcusu


Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ABD gezisinin tarihi belli oldu. Erdoğan, 29 Mart-2 Nisan 2016 tarihleri arasında Amerika'yı ziyaret


edecek. Bu ülkede düzenlenecek NükleerGüvenlik Zirvesi'ne katılmasının ardından Erdoğan, Maryland eyaletinde inşa edilen


caminin de açılışını yapacak. Sözkonusu açılışa ABD Başkanı Barack Obama'nın da gelme ihtimali mevcut.





#Dünya Kadınlar Günü
#Beştepe Külliyesi
#Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan
8 yıl önce