|

Roj TV, PKK'nın sesidir

Danimarka'da PKK'nın yayın organı Roj Tv'nin kapatılması davasında, son mütalaasını veren Savcı Jakob Buch Jepsen, Türkiye'deki demokratik açılımlarla Kürtlerin artık daha rahat olduğunu söyledi. Roj TV üzerindeki tüm kontrollerin PKK'da olduğunu belirterek, “Roj TV PKK'nın sesi olmuştur” dedi.

Kopenhag
00:00 - 8/12/2011 Perşembe
Güncelleme: 23:59 - 7/12/2011 Çarşamba
Yeni Şafak
Roj TV, PKK'nın sesidir
Roj TV, PKK'nın sesidir

Türkiye ile Danimarka ilişkilerinin zaman zaman gerilmesine neden olan terör örgütü PKK'nın yayın organı Roj TV davasında karar aşamasına gelindi. Kopenhag Şehir Mahkemesi'nde 15 Ağustos'ta başlayan Roj TV'nin kapatma davasının 28. duruşmasında savcılar Anders Riisager ve Jakob Buch Jepsen, dava hakkındaki son mütalaalarını sundu. Roj TV'yi kapatma davasındaki iddialarının 5 temel nokta üzerine kurulduğunu ifade eden Savcı Jakob Buch Jepsen, ortaya koydukları delillerin tamamının hem idari hem de ekonomik olarak Roj TV üzerindeki tüm kontrollerin PKK'da olduğunu ortaya net bir şekilde koyduğunu söyledi. Roj TV çalışanlarının Kandil'de çekilen fotoğraflarını, PKK üst yöneticilerinin Roj TV'ye talimatlarını delilleriyle mahkemeye sunduklarını ifade eden Jepsen, “Roj TV PKK'nın sesi olmuştur. Örgütün propagandasını yapmıştır” dedi.

BELÇİKA'DAN YÖNLENDİRİLİYOR

Savcı Jepsen, 'PKK bir terör örgütü mü?', '2006-2010 arasındaki Roj TV programlarıyla PKK'nın propagandasını yapması', 'Roj TV ve Roj NV çalışanlarıyla PKK arasındaki ilişki' ve 'ROJ TV'yi kimin finanse ettiği' gibi konulara duruşmalar boyunca açıklık getirmeye çalıştıklarını ifade etti. AB ve ABD tarafından terör örgütü olarak kabul edilen PKK'nın ilk kez bir yargı kararıyla terör örgütü olup olmadığına karar verileceğine işaret eden Jepsen, olayın sadece Roj TV'nin kapatılmasından ibaret olmadığını kaydetti. Jepsen, Roj TV kurulurken ana merkezinin Kopenhag'da olacağının taahhüt edildiğini anlatarak, “Görüldüğü gibi, programlar ve kararlar Belçika'daki Roj NV'den yapılarak yönetiliyor. Kopenhag'daki merkezindeki kişilerin Roj TV yayınları konusunda hiçbir etkisinin olmadığını mahkeme sırasında gördük” ifadelerini kullandı.

Roj TV'nin bağlı olduğu Mezopotamya Yayıncılık'ın yönetim kurulu başkanı Henrik Winkel'in Roj TV direktörü İmdat Yılmaz'a gönderdiği e-postada, 'Yayın izni bizde ancak yayınlarda neler oluyor? Hiçbir yetki ve etkimiz yok' ifadelerine dikkat çeken savcı, yine Winkel'in gönderdiği birçok e-postada yayınların giderek kontrolden çıktığı ve PKK propagandasına dönüştüğünü, bu durumun da başlarını ağrıtacağını belirttiğini vurguladı.

MED TV'NİN DEVAMI

Savcı Jepsen, iddialarını delillerle ispat ettiklerini belirterek, bu delillerin önemli bir kısmını Belçika polisi tarafından Roj TV stüdyolarına yapılan baskında ele geçirilen iç yazışmalar olduğunu söyledi. İngiltere'nin 1999 yılında MED TV'yi, Fransa'nın 2004'te MEDYA TV'yi, 2008'de Almanya ve 2010 yılında yine Alman Mahkemesinin bu kanalları yasakladığını hatırlatan Jepsen, MED TV ve MEDYA TV'nin devamı olduğunu belirterek, “Bunu görmek için yayınlarını takip etmek yeterlidir” diye konuştu.

DANİMARKA İSTİHBARATI PKK'YI İZLİYOR

PKK'nın bir terör örgütü olduğunu, AB ülkeleri ve ABD'nin terör örgütü listesinde yer aldığını hatırlatan savcı Jakob Buch Jepsen, "Danimarka istihbarat teşkilatı PET'in özel bir birimi bu tür terör örgütlerini izliyor. Söz konusu birimin PKK ile ilgili yaptığı analizinde yer alan görüşler, Türk yetkililerden kesinlikle alınmıyor. PET'in analizi açık tanıklardan oluşuyor. PET'in bu konuda kararı gayet net ve açıktır. Mahkeme sırasında dinlediğimiz gizli tanık PET üyesi örgüt hakkında kurumun görüşlerini net bir şekilde ortaya koymuştur” dedi. Savunma avukatı Björn Elmquist'in dava boyunca olayı sulandırmaya çalıştığına ifade eden Savcı Jepsen, Roj TV Müdürü İmdat Yılmaz'ın yönetim kurulu başkanı Henrik Winkel'e gönderdiği e-postada Elmquist için “Bize hiçbir faydası olmaz. Şov yapıyor ve sadece kendi kariyerini düşünüyor” diye yazdığını söyledi.


Demokratik açılımlı mütalaa

Jepsen, bazı çevrelerin iddia ettiği gibi savcılığın Türkiye'yi savunmadığını, Türkiye'nin Kürt hakları konusunda bir dizi iyileştirmeler ve düzenlemelere gittiğini, Türkiye'de yaşayan Kürtlerin diğer bölge ülkelerinde yaşayanlardan daha iyi durumda olduğuna ifade etti. Kürtlerin Türkiye'de haksızlığı uğramaları durumunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gittikleri ve bazı davalarda Türkiye'nin mahkum olduğunu sözlerine ekledi. Roj TV davasının en önemli tanığı İranlı eski müdür Manouçher Zoonozi'nin, savunma avukatı Björn Elmquist'in iddia ettiği gibi kanaldan alacak verecek meselesi nedeniyle işten atılmasının intikamını almak için davanın kilit tanığı olduğunu iddiasının doğru olmadığını kaydetti.



12 yıl önce