Kıbrıs'ta çözüm için hazırlanan 5. Annan Planı'nın oya sunulacağı referandum tarihi yaklaşılırken, adanın iki kesimindeki tavırlar da netleşmeye başladı. Kıbrıs Türk kesiminin "evet"e daha yakın olduğu gözlenirken, adanın güney kesiminde tam bir kaos hakim.
Rum lideri Tasos Papadopulos'un ardından, başta iktidarın büyük ortağı AKEL Partisi olmak üzere Rum partilerin çoğunun "hayır"dan yana tavır almaları, uluslararası baskı ile yön değiştirme sinyali vermeye başladı.
BM, AB ve ABD'den gelen tepkiler, Türk tarafının çözüme katkısı, "evet"ten yana tavır almasına yönelik övgüler içerirken, Plan'a yönelik destek güçlü bir şekilde vurgulanıyor. Bu da, Türk tarafını "uzlaşmaz" göstermeye alışan Rum kesimini zor durumda bıraktı. Rum tarafındaki en büyük siyasi parti olan komünist AKEL Partisi Genel Sekreteri Demetris Hıristofias, Yunan ERT televizyonuna yaptığı açıklamada, BM Güvenlik Konseyi'nin "sözlü" olarak verdiği garantilerle tatmin olmadıklarını belirterek, "Hem Türk tarafı hem de Rum tarafı olarak, bizim planın düzgün şekilde uygulamaya konulması için garantör güçler yerine Güvenlik Konseyi ve AB'den verilecek garantilere ihtiyacımız var. Güvenlik Konseyi'nde gelişmeler olması ve bizim de bu gelişmelerden tatmin olmamız halinde tutumuzu değiştireceğiz" dedi.
AKEL'in bu tavrının, diğer partileri de etkileyeceği belirtilirken, bu tavır değişikliğine neden olan, ABD'nin "Türk tarafını yalnız bırakmayız", AB'nin "Yeşil hat AB'nin sınırı olur" uyarıları dün de devam ederken, BM Güvenlik Konseyi de, Rumlar'a "evet" işareti yaptı.
AB Dönem Başkanı İrlanda'nın Dışişleri Bakanı Brian Cowen, İrlanda'nın Tullamore kentinde süren gayri resmi AB dışişleri bakanları toplantısının ikinci gününde düzenlediği basın toplantısında, "Rum tarafının referandumda 'hayır' demesinin beklendiği; AB'nin bu durumda ne yapacağı" sorusu üzerine, "Bizim bu konudaki tavrımız belli. Biz, BM'nin adada her iki toplum için sunduğu planı destekliyoruz. Şimdi ada halkı önünde tarihi bir fırsat var. Birleşik Kıbrıs'ın 1 Mayıs'ta AB'ye tam üye olmasıyla Kıbrıs adasındaki herkesin çıkarlarının en iyi biçimde korunacağına inanıyoruz" dedi.
AB Dönem Başkanı İrlanda'nın AB işlerinden sorumlu Bakanı Dick Roche de, Anadolu Ajansı'na yaptığı özel açıklamada, "ters teper" diye Rumlar'a baskı yapmak istemediklerini, ancak birleşik bir Kıbrıs'a AB üyesi olarak görmek istediklerini vurguladı.
İki toplumu birleşmeye cesaretlendirme girişimleri olduğunu belirten Roche şunları söyledi: "Brüksel'de bağışçılar toplantısı yapıldı. Dönem Başkanı İrlanda adına bu toplantıya ben katıldım. AB Komisyonu'nun genişlemeden sorumlu üyesi Günther Verheugen, Kıbrıs'a 2 milyarlık yardım yapılacağını ilan etti. İrlanda hükümeti de yardım taahhüdünde bulundu. Ancak anlaşma yoksa para da yok."
Bu arada, BM Güvenlik Konseyi'nin önceki akşam yaptığı toplantıdan sonra da, Kıbrıs'ta Genel Sekreter'in taraflara sunduğu planın "kaçırılmaması gereken bir fırsat" olduğu, Konsey'in "plana güçlü destek verdiği" ve "anlaşma için öngörülen adımları atmaya hazır olduğu" açıklandı.
Uluslararası ajanslara bilgi veren BM kaynakları, Konsey'in bu açıklamasını "uluslararası toplumun Rum tarafına bir mesajı" olarak değerlendirerek, Rumlar'ın böyle bir karar beklemediklerini hatırlattılar.
Aynı kaynaklar, İngiltere tarafından hazırlanan başkanlık açıklamasına ilişkin görüşmelerde Rusya, Fransa ve Çin'in Rum tarafının görüşleri doğrultusunda hareket ettiklerini de bildirdiler.
----------------- imza------------------
----------------- imza------------------