Ergenekon şüphelisi Yargıtay Onursal başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne gelerek savcılara yaklaşık 4 saat ifade verdi. Kanadoğlu'nun sorgusu sürerken 'Darbe Andıcı'nda imzası bulunan Albay Dursun Çiçek'in adliye önünde belirmesi dikkat çekti. Kanadoğlu'nun ifade verdiği gün ve saatte gazetecilere yakalanmak istercesine adliye önünden geçen Çiçek “Ergenekon benim için bitti” dedi.
Ergenekon kapsamında hakkında gizli soruşturma yapılan Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, adliyeye 3 avukatıyla geldi. Kanadoğlu'nun ifadesini Cumhuriyet Başsavcı vekili Turhan Çolakkadı aldı. Sorguda Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet savcılarından Ercan Şafak da hazır bulundu. Kanadoğlu'nun ifadesi yaklaşık 4 saat sürdü.
Kanadoğlu'nun ifadesi sürerken kamuoyunda 'Darbe Andıcı' olarak bilinen 'İrticayla Mücadele Eylem Planı'nda ıslak imzası bulunan Deniz Kurmay Albay Dursun Çiçek, İstanbul Adliyesi önünde ortaya çıktı. Darbe Andıcı'ndaki ıslak imzanın kendisine ait olduğu kanıtlanmasına rağmen iki kez tutuklanıp tartışmalı mahkeme kararlarıyla salıverilen Çiçek, çok sayıda kamera ve gazetecinin Adliye'de olduğu dakikalarda ortaya çıkması şaşkınlığa neden oldu. Gazeteciler, ifade vermeye geldiğini sandıkları Çiçek'i soru yağmuruna tuttu.
Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne özel bir işi için geldiğini söyleyen Çiçek, muhabirin ısrarlı soruları üzerine korumasıyla bir taksiye binerek uzaklaştı. Albay Çiçek'in Kanadoğlu'nun ifadesinin alındığı saatlerde adliye önünde ortaya çıkması “mesaj mı vermek istedi?” sorusuna neden olurken, daha önce iki kere tutuklandığında sessiz kalmasına rağmen gazetecilerin bazı sorularına cevap vermesi dikkat çekti.
Ergenekon kapsamında şüpheli sıfatıyla sorgulanan Kanadoğlu ise adliyeden ayrılırken gazetecilere 'Hukuk devletinin olmazsa olmaz koşulu yargı bağımsızlığıdır. Cumhurbaşkanından, başbakanından, bakanından milletvekiline kadar herkes sade vatandaşlar gibi yargı önünde hesap verme durumundadır. Ben de sade bir vatandaş olarak görevimi yaptım' dedi.
Kanadoğlu, verdiği ifadenin içeriğine ilişkin sorulara karşılık da soruşturmanın gizli olduğunu belirterek “No comment (yorum yok)” karşılığını verdi. Kanadoğlu, açıklamanın ardından adliye bahçesinde aracına binerek, hakim ve savcıların kullandığı üst kapıdan ayrıldı.
Ergenekon soruşturmasının 10. dalga operasyonunda Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 367 milletvekili şartını öne sürerek siyaseti kilitleyen Sabih Kanadoğlu'nun Balıkesir ve Ankara'daki evlerinde arama yapıldı. Evinin aranmasının ardından 1 yıldan fazla bir süre geçmesine rağmen ifadesi alınmayan Sabih Kanadoğlu hakkında Ergenekon soruşturmasını yürüten İstanbul Cumhuriyet Savcılığı gizli soruşturmanın sürdüğünü açıklamaşıtı. Ergenekon soruşturmasını yürüten Savcı Zekeriya Öz Kanadoğlu'na 22 Aralık 2009'da Salı günü Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'nde ifade vermek üzere tebligat göndermişti.
3. Ergenekon iddianamesinde, örgüt yöneticisi olmakla suçlanan Kanadoğlu'nun evlerinde yapılan aramanın nedeni şöyle yeralmıştı: “Cumhuriyet gazetesine atılan bombalar, Danıştay saldırısı. Ümraniye'de 27 adet el bombasının ele geçirilmesi, Eskişehir'de ele geçirilen el bombaları ve silahlar. birçok şüphelide devletin güvenliğine ilişkin gizli belgelerin bulunması, Yargıtay mensuplarına yönelik suikast planları...”
'AK Parti ve Güleni Bitirme Planı' nedeniyle “Darbe teşebbüsü, örgüt üyeliği” gibi suçlamalarla tutuklanıp serbest bırakılan Albay Dursun Çiçek'in, öncekilerin aksine gazetecilerin ilgisinden rahatsız olmaması dikkat çekti. Çiçek, gazetecilerin Genelkurmay Seferberlik Tetkik Kurulu'ndaki kozmik odalarda yapılan aramalarla ilgili sorusuna “Genelkurmay'a sorun” şeklinde cevap verdi. Islak imza ilgili sorulara da belgenin kendisiyle ilgili olmadığını savcılara anlattığını söyleyen Dursun Çiçek, 'Adli Tıp Kurumu raporuna takılıp kalmayın. Ergenekon İddianamesi ve davası benim için kapandı' ifadelerini kullandı.
