|

Seferi Yılmaz'dan komisyona nasihat!

Şemdinli'ye giden komisyona ifade veren Seferi Yılmaz, basında çıkan telefon görüşmesi haberlerini inkar etti. Komisyona güvenmediğini söyleyen Yılmaz, önerilerde bulundu

Yeni Şafak
00:00 - 31/03/2006 Cuma
Güncelleme: 11:57 - 6/06/2017 Salı
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv

Meclis Şemdinli Araştırma Komisyonu Şemdinli'ye giderek bombalamaların gerçekleştiği yerlerde incelemelerde bulundu. İlk olarak 5 Ağustos'ta bombalanan ve 5 askerin şehit olduğu askeri gazino ve misafirhaneyi gezen Komisyon, burada Şemdinli İlçe Emniyet Müdürü Tacettin Arslan'dan patlamalar hakkında detaylı bilgi aldı. Komisyon, daha sonra Şemdinli olaylarına tanıklık eden kişileri de dinledi.

ÇOCUKLAR DA BİLİR

Komisyon Şemdinli Öğretmenevi'nde olayların tanıklarından 11 kişiyi dinledi. 9 Kasım'da bombalanan Umut Kitapevi'ne sabah saat 00.08 sıralarında gelen komisyon üyeleri, kitapevinin kapalı olması üzerine Seferi Yılmaz ile öğle saatlerinde görüştü. Yılmaz, komisyon üyeleriyle görüşmesi öncesinde can güvenliği olmadığı için erken saatlerde işyerini açmadığını anlattı. Komisyona basına kapalı yaklaşık 1 saat ifade veren Seferi Yılmaz'ın, el bombasından nasıl kurtulduğuna dair şeklindeki bir soruya "Bölgede 7 bin korucu var. El bombalarının kaç saniyede patladığını çocuklar da dahil herkes bilir" diye cevap verdiği öğrenildi. Yılmaz'ın komisyona çalışmalarını gizli değil şeffaf bir şekilde yapması gerektiği yönünde beyanat verdiği de kaydedildi. Seferi Yılmaz, komisyonun çalışmalarının gizli değil şeffaf bir biçimde yürütmesi gerektiğini söyledi. Yılmaz, Başbakan Erdoğan'la Yaşar Büyükanıt arasındaki görüşmenin detaylarının da kamuoyuna açıklanması gerektiğini ifade etti.

Av. Sedat Töre'nin de komisyonun net bir sonuca ulaşması için itirafçı Murat Çelik, Abdulkadir Aygan ve Murat Özkan'la görüşmesi gerektiğini söylediği öğrenildi.

Mahkeme kararıyla dinlenenkonuşmayı Yılmaz inkar etti

Umut Kitapevi sahibi Seferi Yılmaz, mahkeme kararıyla dinlenen ve dün Hürriyet gazetesinde yayınlan telefon kayıtlarında kendisine ait olduğu belirtilen konuşmaları inkar etti. Yılmaz, "Burada herkes telefonların dinlendiğini biliyor. Ben öyle bir şey yapmadım" dedi. Yılmaz, sözkonusu telefon görüşmesinin gerçekleştirmiş olsa durumunda bile yargılamak mümkünken, bombalamanın yanlış olduğunu söyledi. Hürriyet'in haberine göre, Şemdinli'de yaşanan olaylara ışık tutan telefon konuşmaları 11 CD halinde Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ne verildi. Seferi Yılmaz'ın da, PKK'nın dağ kadrosunda bulunan "Sabri" kod adlı Ali Kısıkyol'la görüşmelerin de olduğu iddia edilen haberdeki görüşmelerde, Şemdinli'de 1 Kasım'da meydana gelen patlamayı Reşit kod adlı kişinin, 9 Kasım'da yaşanan bombalama olayının ise Fetto oğlu Lokman tarafından yapıldığı belirtiliyor. Habere göre Seferi Yılmaz'a ait olan bölüm ise şöyle: 15 Kasım 2005 saat 15.05: Arayan kişi (ses kaydına göre Seferi Yılmaz) Sabri kod adlı teröriste "Sana Almanya'dan bir paket geldi mi?" diye soruyor. Sabri ise "Evet" diyor. Seferi Yılmaz da, "Bak bu belgede geçti. Bu mesele, bizim yaptığımız olay yok mu, onu tespit etmiş. Bu belgede yazılı, bunu kim gönderdi" diye soruyor: Sabri ise "Almanya'dan bizim bir adam" karşılığını veriyor.

Gitmeyen vekillere suç duyurusu

Meclis Araştırma Komisyonu üyelerinden bir kısmının güvenlik nedeniyle bölgeye gitmemesi üzerine aralarında Hukukun Egemenliği Derneği, Türk Büro-Sen ve Toplumcu Düşünce Derneği'nin bulunduğu örgütler gitmeyen üyeler ve onların güvenliklerini sağlayamayan yetkililer hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda bulunanlar, "Orada bulunan vatandaşların can güvenliği yok mudur veya bu milletvekillerinin canı herkesten daha mı kıymetlidir" dedi.



#Arşiv
#Yeni Şafak Arşiv
18 yıl önce