Tedavi gördüğü İstanbul Fatih Üniversitesi Hastanesi'nde önceki gün hayatını kaybeden Bediüzzaman Said Nursi'nin talebelerinden Mustafa Sungur, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da katıldığı törenle son yolculuğuna uğurlandı. 83 yaşında yaşamını yitiren Mustafa Sungur için cenaze namazı Fatih Camii'nde, ikindi namazının ardından kılındı. Törende vatandaşlar, Fatih Camii'nin avlusunu doldurdu. Cenaze namazı için Türkiye'nin çeşitli illerinin yanısıra Azerbaycan ve Suudi Arabistan'dan da gelenlerin olduğu bildirildi. Bediüzzaman'ın talebeleri Abdullah Yeğin, Hüsnü Bayram, Mehmet Fırıncı, Salih Özcan, Mehmet Kırkıncı ve Abdülkadir Badıllı da törende yeraldı. Kılınan cenaze namazının ardından Sungur'un cenazesi Eyüp Sultan Mezarlığı'na götürülerek burada toprağa verildi.
Merhum Mustafa Sungur'un cenaze töreninde konuşan Başbakan Erdoğan, cemaate şöyle seslendi: "Değerli kardeşlerim, şu anda ebediyete uğurladığımız Mustafa Sungur ağabeyimize haklarınızı helal ettiniz. Hakkımız helal olsun. Orada hiçbir endişe taşımıyoruz. Ömürleri boyunca gerçekten bu gökkubbede hoş bir seda bırakma uğruna onlar çok büyük mücadeleler verdiler. Çok ciddi ezalar, cefalar çektiler. Bu ezalar, cefalar şu anda onların yanında götürdükleridir. Bunu çok iyi biliyoruz. Buna hep şahit olduk. Gösterilen ilgi ve alaka, kimin kim olduğunu çok iyi ortaya koyuyor. Rabbim yar ve yardımcınız olsun."
Mustafa Sungur'un cenaze namazını Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez kıldırdı. İnsanlar için baki olanın, yaptığı güzel işler olduğunu ifade eden Görmez, "Refiki Ala'ya uğurladığımız, ebediyete yolcu ettiğimiz Mustafa Sungur ağabeyimizin hayatını hayatına kattığı, ülkemizin bütün insanlığa ve İslam'a armağan ettiği üstadı Bediüzzaman Said Nursi hazretleri der ki; baki hakikatler fani şahsiyetler üzerine bina edilmez. Ancak herkes bu dünyada, baki hakikatleri hizmeti oranında bakiler bakisi Cenabı Hakk'ın nazarında değer kazanacaktır. Herkes iman hizmeti, Kur'an hizmeti kadar Allah katında değer kazanacaktır. Dünya ahiretin tarlasıdır..." şeklinde konuştu.
Bediüzzaman Said Nursi'nin hayattaki diğer talebelerinin de iştirak ettiği cenaze töreni öncesi Mustafa Sungur'un oğulları taziyeleri kabul etti. Muhammed Sungur, ölümün insanoğlu için doğal olduğunu ifade ederek "Babam ebedi aleme göçtü. Başta Peygamber Efendimiz ve Üstadımız başta olmak üzere bütün sevdiklerinin yanına gitti. Hayatı iman ve tevhid hakikatini yaymakla geçti. Bütün ömrü 17 yaşından itibaren bu uğurda geçti. Dünyanın mihnetinden, ızdıraplarından kurtuldu ve dostlar yurduna intikal etti" diye konuştu.
Mustafa Sungur, Safranbolu'nun Eflani nahiyesine bağlı Çalışlar köyünde 1929'da dünyaya geldi. Kastamonu Gölköy Enstitüsü'nü bitirdikten sonra bir müddet öğretmenlik yapan Sungur, bu arada Risale-i Nur Külliyatı Müellifi Bediüzzaman Said Nursi'nin eserleriyle tanıştı. Bu eserlerin kendisine yepyeni bir bakış açısı kazandırdığını fark eden Sungur, bundan sonra kendisini Risale-i Nur'ların hizmetine verdi. Sungur 1947'de Bediüzzaman'ı ziyaret etti ve bir müddet sonra da onun hizmetine girdi. Bundan bir yıl sonra da Bediüzzaman ve talebeleriyle birlikte tutuklanarak, Afyon Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılandı. 1953'te Samsun'da yayınlanan Büyük Cihad gazetesinde Bediüzzaman ve Risale-i Nur hakkında çıkan bir yazısı sebebiyle tekrar tutuklu olarak yargılandı. Bediüzzaman'ın 13 sene hizmetinde bulunan Sungur, onun vefatından sonra da Risale-i Nur'un neşir hizmetlerinde bulundu, yurt içinde ve dünya çapında yaygın bir şekilde Risale-i Nur hizmetlerini yönetti.
