Dünya kamuoyu canlı bomba kavramını, İsrail'e karşı direnen Filistinli mücahitlerin intihar saldırılarıyla tanıyor. Türkiye'de ise bu olay ilk olarak, PKK'nın eylemleriyle gündeme geldi. Taksim Gümüşsuyu'nda bekleyen çevik kuvvet noktasına yönelik gerçekleştirilen ve 2'si polis 3 kişinin ölümüne 20 kişinin de yaralanmasına yolaçan intihar saldırısı, bugüne kadar Türkiye'de güvenlik güçlerine yönelik gerçekleştirilen 26'ıncı saldırı oldu.
Emniyet Genel Müdürlüğü istatistiklerine göre Türkiye'de bugüne kadar güvenlik güçleri, kamu görevlileri ve kamu kuruluşlarına yönelik 6'sı teşebbüs olmak üzere toplam 26 canlı bomba saldırısında bulunuldu. Bu saldırılarda 10'u asker, 9'u polis ve 7'si da sivil olmak üzere toplam 23 kişi hayatını kaybetti. Saldırılarda 46'sı asker, 43'ü polis, 78'i de sivil olmak üzere toplam 167 kişi de yaralandı. Bugüne kadar gerçekleştirilen canlı bomba saldırılarının 24'ü PKK, son ikisini ise yasadışı DHKP-C örgütü üstlendi.
İlk anda TNT tahrip kalıplarından oluşturulduğu sanılan bomba üzerine olay bölgesinde yapılan hassas incelemeler intihar saldırısında kullanılan patlayıcının C-4 tipi olduğunu ortaya koydu. Daha önce buna benzer bir intihar saldırısını Şişli Emniyet Müdürlüğü binasına düzenleyen DHKP-C örgütünün C-4 tipi patlayıcıyı pek sık kullanmadığı belirtiliyor. PKK'nın bazı eylemlerde kullandığı C-4 UMUT operasyonu sırasında Sincan'da da ele geçirilmişti. Uğur Mumcu da evinin önüne parkedilmiş araca konan C-4'ün infilak etmesi sonucu yaşamını yitirmişti
Bombalı saldırı olayını gerçekleştiren terörist Uğur Bülbül'ün cesedinin teşhisi için ailesi İstanbul'a götürüldü. Bülbül'ün cesedinin teşhisi için annesi Suzan, kardeşleri Murat ve Arzu Bülbül, polis nezaretinde İstanbul'a götürüldü. Yetkililer, 1 yıl 2 ay hapis yatan saldırganın İnfaz Yasası'ndan yararlanarak bu yılın ilk aylarında salıverildiğini kaydetti.
----------------- imza------------------
----------------- imza------------------
