|

Tiryaki: Belediyenin sistemini değiştirdik

2004 yılında belediye başkanı seçilen ve 3 dönemdir bu görevi başarıyla sürdüren Altındağ Belediye Başkanı Dr. Veysel Tiryaki ile Altındağ’daki değişimi masaya yatırdık. Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ın Ramazan ayında üst üste iki kez geldiği ve “Altındağ’daki yapılaşmayı görünce iftihar etmemek mümkün değil” diyerek övdüğü Altındağ’da neler oluyor, ilk ağızdan dinlemek istedik. Biz sorduk, Başkan Tiryaki yanıtladı.

Yeni Şafak ve
04:00 - 30/06/2017 Cuma
Güncelleme: 08:04 - 30/06/2017 Cuma
Yeni Şafak
En önemli hedefimiz; Türkiye’de ve dünyada Altındağ'ı tanınan bir turizm, kültür ve sanat merkezi haline getirmek.
En önemli hedefimiz; Türkiye’de ve dünyada Altındağ'ı tanınan bir turizm, kültür ve sanat merkezi haline getirmek.
Seçildiğiniz ilk yıldan bugüne neler değişti Altındağ’da?

Ankara’nın en eski yerleşim merkezi burası. Ankara’yı Ankara yapan değerlerin hepsini içinde barındırıyor. M.Ö. 4000’li yıllara kadar uzanan tarihi yolculuğu, farklı kültürlere ev sahipliği yapması, cumhuriyetin kurulduğu ilçe olması aslında ilçemizi çok özel bir yer haline getiriyor. Burası başkentin kalbi. Altındağ Belediyesi olarak tarih boyunca kültürün, sanatın, ticaretin merkezi olmuş bir bölgeye hizmet veriyoruz biz. Ama aynı zamanda da yıllar içerisinde kaderine terk edilmiş, yüzde 85’i gecekondudan oluşan bir bölgeydi burası. 2004 yılında göreve geldiğimde öncelikle fiziki ve zihinsel bir dönüşüm başlattık. Altındağ kentsel dönüşümde başarılı bir model oldu.

Aslında Altındağ’da yaptığımız en önemli şey belediyenin yönetim sistemini değiştirmekti. Belediye yönetimini yeniden dizayn ettik. “Değişim Yönetimi” adını verdiğimiz, tamamen bizim ürettiğimiz bu modelle bugün bütçe fazlası veren, dev yatırımlara imza atan bir belediye haline geldik. Sistem ve model bize başarıyı getirdi.

Altındağ’da kentsel dönüşüm, kimsenin tahmin edemediği kadar problemsiz, kavgasız, gürültüsüz yaşandı. 45 bin civarında gecekonduyu kavgasız gürültüsüz yıktık. Kimse inanamıyor. Çünkü kimsenin haberi olmadı. Sesiz sedasız oldu bu yıkımlar, çünkü vatandaş bize güvendi. Vatandaşlarımıza kolaylık ve hız sağlayan, E-Belediye, Kent Bilgi Sistemi, online ödeme sistemleri gibi çok sayıda dijital belediyecilik uygulamalarını geliştirdik.


Belediyenizin markalaşma hikayesini anlatır mısınız?

Bugün Altındağ Belediyesi’nin hem Ankara’da hem Türkiye’de bir marka değeri oluşturduğunu söyleyebiliriz. Uyguladığımız belediyecilik anlayışı ve değişim yönetimi modelimiz ile Altındağ Belediyesi’ni marka projelerle bir önceki yıldan daha büyük işlere imza atan bir noktaya getirdik

Kangrene dönüşmüş sorunları çözdük. Uyguladığımız kentsel dönüşüm modeli sadece Türkiye’de değil dünyada da ilgi ile izleniyor. Örneğin polisin bile giremediği Çinçin’in bugün Gültepe’ye dönüşen modern bir hikayesi oluştu. Bu bölge Ankara’nın cazibe merkezlerinden biri haline geldi.

Markalaşmaya yönelik ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz? Hedefleriniz nelerdi?

Bizim hedefimiz imar ve altyapı sorunlarını bitirmiş, kentsel dönüşümünü tamamlamış, dünya standartlarına ulaşmış, Başkente yakışır tarih, kültür, sanat ve turizm merkezi oluşturmak. Altındağ’ın geçmişte olduğu gibi turizmin, kültürün, sanatın ve ticaretin merkezi olması için çalışmalar yapıyoruz. Müzeciliğe özel önem veriyoruz. Turizm ve kültür rotaları oluşturarak Ankara’nın turizm değerlerini tekrar gün yüzüne çıkarıyoruz. Bölgemizde sanat sokaklarını, sanatın icra edildiği mekanları arttırarak kültürel, sosyal faaliyetlere destek veriyoruz.


Kurumsal sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik alanında ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?

Kadın Eğitim ve Kültür Merkezleri, Gençlik Merkezleri ve yeni kurmaya başladığımız erkeklere yönelik merkezlerle Altındağ’da zihinsel dönüşüme hız veriyoruz. Altındağ Belediyesi kadın dostu bir belediye. Değişim ve dönüşüm olacaksa bu en tabanda yani ailede başlamalı. Erkeklerle beraber kadınlar da üretime katılarak, değişimin öncülerinden biri haline geldi. Bugün Altındağ’da her mahallede kurduğumuz eğitim merkezleri ile 7’den 77’ye her vatandaşımıza erişebiliyoruz.

Onlara aile içi eğitimlerden tutun, sosyal yaşama, kültüre, sanata yönelik eğitimler veriyoruz. Altındağlıların geleneklerine sahip çıkan modern bireyler olmalarını destekliyoruz. Kurumlarımız, katılımın sürekli olmasını özellikle meslek edindirme eğitimlerinin başarıya ulaşmaları için yoğun gayret ve çaba sarf ediyor. Bugün Altındağ’da çok sayıda kadın meslek eğitimleri sonucunda iş yeri açtı. Yüzlerce kadın evinde üreterek hem kendi hanelerine ek gelir hem de ülke ekonomisine katkı sağladı.

Özellikle sürdürülebilir olmaya büyük önem veriyoruz. Bizim Altındağ’daki tüm işlerimiz uzun soluklu. Disiplinli bir şekilde 10 yıldır kadınların, gençlerin eğitimi için çalışıyoruz.

Şehrinizi geleceğe güçlü taşımak adına bundan sonra yapmayı planladığınız çalışma ve yatırımlar neler?

Altındağ’ın kentsel dönüşümünü tamamlamanın ve insanların yaşamaktan mutluluk duyucağı bir ilçe haline gelmenin yanısıra, Altındağ’ı, Ankara’nın turizm merkezi haline dönüştürmek için ciddi adımlar attık. Hamamönü ve Hamamarkası mevkii ile belediye sınırları içerisinde bulunan diğer kentsel SİT alanı içerisinde kalan yerlerde tarihi dokunun yeniden kazandırılması ve yaşatılması amacıyla sokak sağlıklaştırma, restorasyon, rekonstrüksiyon ve yenileme çalışmalarına devam edeceğiz.

Belediyeler arasında da şirketler gibi rekabet yoğun. Farklılaşmak adına neler yapıyorsunuz?

Belediyemiz, bütün birimleriyle modern dünyaya ayak uydurarak, bir önceki yıldan daha hızlı ve kaliteli iş yapmaya odaklanıyor. En önemli farkımız, hep daha iyiyi istemek, daha iyisini yapmaya çalışmak ve bunu sürekli yapmak. Yatırım politikamız insan odaklı ve eldeki mevcut kaynaklarımızı etkin kullanıyoruz. Eğitim, araştırma, bilgi ve iletişim teknolojileri ile bölgede yaşayan insanların sosyal gelişimine yönelik kültür merkezleri, kütüphaneler, kadın eğitim kültür merkezleri, gençlik merkezleri, okullar, anaokulları ile spor tesisleri açıyoruz. Bölge halkının güzel sanatlarla buluşarak kültür yaşantısını geliştirecek ortamlar oluşturulmasına yönelik yatırımlara önem veriyoruz. Çocukların, gençlerin ve mahalle halkının huzur içinde gezip dolaşabileceği, dinleneceği park ve yeşil alan çalışmaları yapıyoruz. Belediye ve kamunun yaptığı yatırımların yanında, özel sektörün yaptığı yatırımları da teşvik ederek bölgenin kısa sürede gelişmesine imkan sağlıyoruz.

Vatandaş size kolayca ulaşabiliyor mu, Onlar ile nasıl bir araya geliyor sunuz?

Biz paylaşarak büyüyen ve Altındağlılarla etkileşime önem veren bir belediyeyiz. Altındağlılar beni ve ekibimi her yerde görebilir ve ulaşabilir. Göreve geldiğimden bu yana hiç değişmeden devam ettirdiğimiz çok keyifli buluşmalarımız var Altındağlılarla. Her pazar bizim yaklaşık 500 kişilik pazar kahvaltısı buluşmalarımız devam eder. Birebir, yüz yüze iletişime önem veririm. Muhtarlarımız, kadınlarımız, gençlerimizle toplantılar, buluşmalar, tiyatro, söyleşi gibi aktivitelerde bir arada oluruz. Sorunları dinler, çözüm ararım. Kalabalık toplantılar sonrasında vatandaşlarımız bana mektup veya not yazarak sıkıntılarını iletirler. Bu mektupların hepsini kendim okur, hızla çözüme kavuşturmak için gayret ederim. Bana ulaşan kişilerin pek çoğuna telefonla dönüş yaparım.

YATIRIMLARLA BAMBAŞKA BİR ALTINDAĞ

Altındağ’ı tarihi dokusunu koruyarak eski ihtişamlı günlerine kavuşturmak için çalışıyoruz. 2008 yılından itibaren tarihi koruma projelerimizi hayata geçirdik. Ankara’da kent içinde kalmış kültürel ve tarihi değerleri olan yapılarda restorasyon çalışmasına ilk olarak Hamamönü’nde başladık. Ardından Hamamarkası’nı da turizme kazandırdık. Ulucanlar Cezaevi’nin olduğu bölgeye kadar çalışmalarımızı genişlettik. Bölgenin kültür ve sanat aktivitelerinin yapılacağı bir merkez olması için çabaladık. Bugün Hamamönü ve Hamamarkası Ankara kültürünün ve tarihinin yansıtıldığı, sanat galerilerinin olduğu, önemli akademik toplantıların yapıldığı, sanatın her türlüsünün icra edildiği bir yere dönüştü. Hamamönü bizim marka projelerimizin başında geliyor. 2009 yılında büyük mücadelelerle devraldığımız ve yıkılmaktan kurtardığımız Ulucanlar Cezaevi’ni 1925 yılındaki aslına sadık kalarak 2 yılda restore ettik. 2011 yılında cezaevinin kapalı kısmını “Ulucanlar Cezaevi Müzesi” olarak dünya turizmine kazandırdık. Bir yıl sonra da yarı açık cezaevi bölümünü kültür, sanat ve kongre merkezine dönüştürdük. Bugün bu müzemizin ziyaretçisi 1 milyonu geçti. Altınköy Açık Hava Müzesi ile büyükşehrin ortasında doğal, samimi, nefes alınan bir köy ortamı oluşturduk.


‘BELEDİYECİLİK GÖNÜLLERİ İMAR ETMEKTİR’

Biz, gelirimizin yarısını yatırıma harcıyoruz. 2016 yılında 113,5 milyon TL Altındağ ve Altındağlıların hayat kalitesini artırmak için para harcadık. Belediyecilik sadece imar, fen işleri değildir, şehrin imarı değildir. Belediyecilik aynı zamanda gönülleri imar etmektir. Bölgemizin her türlü ihtiyacına karşılık verebilmek için, kültürel ve sosyal tesislerin yanında görevimiz olmamasına rağmen okul, cami, aile sağlığı merkezi, kütüphane gibi kente değer katacak yatırımlar yapıyoruz. Şu an Altındağ, kendi kaynakları ile ayakta durabilen, borçlanmayan, kredi kullanmayan mali yapısı güçlü bir belediyedir. “Güçlü Türkiye, Güçlü Altındağ” anlayışıyla hareket ediyoruz.


#Recep Tayyip Erdoğan
#Veysel Tiryaki
#Altındağ
7 yıl önce