|

Türkiye'nin yarısı Gezer ile geziyor

Gezer Terlikleri Genel Müdür Yardımcısı Kudun, Türkiye'nin yüzde 97'sinin Gezer'i tanıdığını, her iki kişiden birinin de Gezer'i tercih ettiğini söyledi

Selçuk Geçer
00:00 - 26/08/2007 Pazar
Güncelleme: 00:55 - 26/08/2007 Pazar
Yeni Şafak
Türkiye'nin yarısı Gezer ile geziyor
Türkiye'nin yarısı Gezer ile geziyor

Geçtiğimiz günlerde Gezer Terlikleri Genel Müdür Yardımcısı Tamer Kudun ile bir araya geldik. Tamer Bey oldukça hoş sohbet, bir o kadar da iddialı bir isim. Konuşurken markasının gücünü arkasında hissettiği her halinden belli. Bu nedenle de açıklamalarını yaparken firma iddialarını ortaya koymaktan asla kaçınmıyor. Laf lafı açıyor ve Tamer Bey Gezer Terlik olarak yakın zamanda yaptırdıkları bir pazar araştırmasından bahsediyor. Araştırmanın başlıkları oldukça çarpıcı...

Türkiye'de bireyler yılda iki terlik ve iki ayakkabı satın alıyor. Yani ortalama terlik ve ayakkabı pazarı 300 milyon çift civarında.

Gezer'in tanınırlık oranı yüzde 97. Bu tanınırlık öyle bir noktaya gelmiş ki insanlar başka marka alırken bile Gezer Terlik diyor.

Daha çok başlık vardı ama gerisini açıklamak istemedi Gezer Terlik Genel Müdür Yardımcısı Kudun. Açıkçası bende çok zorlamadım. Söz verdi zamanı gelince benimle paylaşacağı konusunda. Öğrenince söz ben de sizlerle paylaşacağım. Ama onun öncesinde sizlere Tamer Bey'le yaptığımız ilginç röportajın ayrıntılarını aktarıyorum.

TERLİKTE İLK REKLAMI BİZ VERDİK

Türkiye'de ilk reklam veren terlik firması Gezer Terlikleri, bu özellikleriyle de o dönemde oldukça ön plana çıkmıştı. Bakın süreci Gezer Terlikleri Genel Müdür Yardımcısı Tamer Kudun nasıl anlatıyor: "Terlik ve ayakkabıda ilk reklamı biz verdik. Gelecekte ciddi rekabetin olacağını ve markalaşmanın değerini o günlerde anlamıştık. Şu anda ne kadar doğru bir karar verdiğimizi görüyoruz. Çünkü bugün diğer rakiplerimizden sıyrıldık ve terlik-ayakkabı sektörünün tepesine oturduk. Bu sayede rakiplerimizin çok çok önüne geçtik. Ama daha katedecek çok yol var. Bizim peşimize takılıp reklam vermeye başlayanların bugün pekçoğu artık reklam veremiyor. Alt yapıları yeterli değil. Reklam vererek marka olunamaz. Reklam vererek sadece insanların sizi tanımasını sağlayabilirsiniz. Markalaşma insanların o ürünü aldığında hissettiği tatmini yaşatmaktır."

35 MİLYON TERLİK ÜRETİYORUZ

Tamer Bey geçtiğimiz günlerde yaptırdıkları bir araştırmadan da bahsediyor. Terlik sektörü ve markalaşma ile ilgili yapılan bu araştırma sayesinde çok önemli verilere ulaştıklarını söylüyor. Tamer Kudun araştırmayla ilgili olarak "Bizim elimizdeki terlik ve ayakkabı verileri Türkiye'deki hiçbir firmada yok" diyor ve devam ediyor: "Araştırmamıza göre terlik pazarındaki payımız yüzde 25-30. Miktar olarak bizi zorlayacak rakip görünmüyor. Yılda 30-35 milyon çift terlik satıyoruz. 42-45 milyon çift ayakkabı üretiyoruz. 10 milyon civarında ihracat yapıyoruz. Gezer ve Gezer'in yan kuruluşları Loris ve Zile olarak. En yakın rakibimiz yılda 10 milyon terlik bile satmıyor. Bu da Türkiye'de terliğin Gezer'le özdeşleştiğini gösterir."

Bu iddialı sözler üzerine soruyorum, "Bu büyüklükte bir terlik fabrikasının yatırım maliyetleri takribi ne kadar?" Tamer Bey "En az 30 milyon dolar" diyor. Ama bu yatırımlar tabii ki sadece makina teçhizat ve fabrika yatırımları. Markalaşmak için ciddi reklam yatırımlarının yapılması gerekiyor. Nitekim Gezer markalaşabilmek için bu güne kadar yatırım harcamasından çok reklama para harcamış.

Son olarak kâr marjlarını ve getirileri soruyorum Tamer Kudun'a "Kâr marjları ve pazar belli. Bu sektörde çok fazla kâr yok.Yüzde 3-5 civarında. Yılda kişi başı terlik ve ayakkabı kullanımı 2'şer çift. Türkiye'nin ayakkabı ve terlik pazarının büyüklüğü 300 milyon çift. Böyle olunca piyasada ciddi arz fazlalığı oluştu. Markalaşamayanlar battı, markalaşanlar kendini kurtardı. Batan ya da sektörden çekilen çok firma oldu" diyor.

Reklamdan kazanırız sandılar

Geçtiğimiz yıllarda terlik pazarının özellikle reklamlarla hareketlenmesinin nedenlerini ise Tamer Kudun şöyle açıklıyor: "Doğu bloğun yıkılmasından sonra bizim sektöre bir yığın kişi yatırım yaptı. İçeriyi, pazar büyüklüğünü ve kâr marjlarını hesaba katmadılar. Sonra Rusya kendi yasalarını çıkardı, Çin ağırlığını gösterdi ve işi bilmeden yatırım yapanlar mallarını satamaz hale geldi. O zaman iç pazarı fark ettiler. Biz de reklam vermeye başladık. Diğer terlik firmaları da bizi takip etti. Ama markalaşmak için reklam yapmak yetmiyor. Ürününün altyapısının çok iyi olması gerekiyor. Oysa bu reklamlar sadece kirlilik yarattı ve geri dönüşümsüz oldu."

Yüz kişiden 97'si bizi tanıyor

Gezer terlikleri yaptığı reklam ve doğru ürünü doğru şekilde tüketicisine ulaştırarak yatırımlarının karşılığını fazlasıyla almış. Tamer Bey yine yaptırdıkları araştırmadan örnekler vererek bu başarı hikayesini perçinliyor: "Türkiye'de tanınırlık oranımız çok yüksek. Şu anda Türkiye'deki insanların yüzde 97'si Gezer'i tanıyor. Tanınırlığın sorumluluğu olarak 4 binin üzerinde modelimiz var. Her yıl bunun 500'ünü üretiyoruz. Renk ve seri bazında baktığınız zaman model sayımız 70 bine ulaşıyor. İstenirse bu modellerin hepsini üretecek kapasiteye sahibiz. Ar-Ge ekibimiz dünyanın her yerindeki çeşitli fuarları takip ediyor ve modellerimizi yeniliyor. Dünya ve Avrupa terlik pazarlarında etkili olmak istiyoruz ve buna göre davranıyoruz.


17 yıl önce