Mavi Marmara gemisine İsrail'in 31 Mayıs'ta düzenlediği baskın ve operasyonda 9 Türk'ün ölmesinden sonra İsrail kabinesinde, Türkiye'den özür dilenmesi konusundaki görüş ayrılıkları devam ederken, özür dilenmesi gerektiğine ilişkin görüş belirtenler arasına eski İşçi Partili yeni 'Bağımsızlık' grubu bakanlarından Matan Vilnai de katıldı. Vilnai, uluslararası bir konferansta yaptığı konuşmada, özür dilenmesine karşı direnen Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman'a yüklendi.
Sivil Savunma Bakanı Vilnai, Lieberman'ın, geçen günlerde özür dilenmesinin İsrail'i aşağılayıp, ulusal gurura darbe olacağı yolundaki sözlerine atıfta bulunarak, "Türkiye'yle kriz konusunda ulusal gururdan dem vuranların, Ortadoğu'daki stratejik gerçekliği anlamadığını" ifade etti. Vilnai, "İsrail'in Türkiye ile iyi ilişkiler içinde olmasında büyük çıkarı var. Ne yazık ki bizim dışişleri bakanımız bunu anlamıyor" diye konuştu. İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak ile İstihbarat ve Atom Enerjisinden Sorumlu Bakan Dan Meridor, özellikle Mavi Marmara operasyonuna katılan subay ve askerlerin ileride uluslararası çapta hukuki davalarla karşı karşıya kalmamaları için, Türkiye'den özür dilenmesinden yana görüş belirtmişlerdi. İsrail ordusunun da aynı görüşü paylaştığı dile getirilmiş, İsrail Başsavcısı Yehuda Weinstein'ın da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'ya aynı yönde tavsiyede bulunduğu, bu bir özür yayımlanması anlamına bile gelse Türkiye ile bir uzlaşmaya varılmasını telkin ettiği belirtilmişti.
Mavi Marmara ile ilgili BM'nin Palmer raporunun bir kez daha ertelendiği ve yayımlanmasının 20 Ağustos'a kaldığı öğrenilirken, söz konusu ertelemenin İsrail'in isteği üzerine yapıldığı belirtildi. İsrail'in, Türkiye'den özür dilenmesi konusunda kendi kamuoyunu ve özellikle 'aşırı sağcı' kesimleri ikna edebilmek için zaman kazanmak istediği yorumları yapılıyor. Korsan baskına ilişkin hazırlanan BM raporunun açıklanmasından önce İsrail'in özür ve tazminat şartlarını yerine getirmesi halinde, rapor rafa kaldırılabilir. Öte yandan Binyamin Netanyanu'nun, 'Sekizler' olarak bilinen iç güvenlik kabinesini özür konusunda müzakerelerde bulunmak üzere önceki gün toplantıya çağırması bekleniyordu, ancak bu toplantı yapılmadı ve ne zaman yapılacağı henüz bilinmiyor.
Mavi Marmara ile ilgili BM'nin Palmer raporunun bir kez daha ertelendiği ve raporun yayımlanmasının 20 Ağustos'a kaldığı yolundaki haberlerin ardından "İsrail Türk halkından özür dilemeli" başlıklı bir yorumu kaleme alan Haaretz gazetesi yazarlarından Zvi Bar'el, Türkiye'nin uzlaşma çabaları çerçevesinde Gazze'ye uygulanan ablukanın kaldırılması talebini 'şaşırtıcı' bulduğunu belirtti. Yazısında Palmer raporuna değinen yazar, "Öyle görünüyor ki herkes bu bu konudan bıkmış durumda ve kimse gerçekten raporun ne yazdığını okumak istemiyor" ifadesini kullanarak, rapor hiç olmasaydı, her iki tarafın da bundan hoşnut olacağının söylenebileceğinin altını çizdi. Rapor olsun ya da olmasın, Türkiye'nin, karşılanması halinde iki ülke ilişkilerinde yeni bir hayatı soluklandıracak üç koşul öne sürdüğünü belirten Zvi Bar'el, Türk halkından özür dilenmesi, kurbanların ailelerine tazminat ödenmesi ve Gazze'ye sınırlandırmaların kaldırılmasının istendiğini hatırlattı. İsrail'in
Gazze ablukasını kaldırmakistemediğini kaydeden yazar, ancak İsrail'in sorumluluğu üstlenmeden, bir tür jest olarak, tazminat ödemeye hazır olduğunu vurguladı.
