|

Yaşadığım acılara teşekkür ediyorum

Önce bir idam, ardından bir intiharla sarsılan ve bu acılı dönemin ürünü bir çocuk dünyaya getiren Menderes ailesinin gelini İpek Kramer, "Bugünlere acıları kullanmadan ve acılara şükrederek geldim" diyor.

Yeni Şafak
00:00 - 9/05/2004 Pazar
Güncelleme: 11:01 - 25/05/2017 Perşembe
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv
---------------------------------- manset -------------------------------------------
Yaşadığım acılara teşekkür ediyorum
---------------------- manset ---------------------

Önce bir idam, ardından bir intiharla sarsılan ve bu acılı dönemin ürünü bir çocuk dünyaya getiren Menderes ailesinin gelini İpek Kramer, "Bugünlere acıları kullanmadan ve acılara şükrederek geldim" diyor.
  • FATMA ADALI / İSTANBUL


    Türk siyasi hayatının sancılı dönemlerinden payına düşeni aldı. Kayınpederi Adnan Menderes'in Yassıada'da idam edilmesinin acısını diğer aile fertleriyle birlikte yaşadı. İpek Kramer 16 yaşında ilk çocuğunu dünyaya getirdiği Yüksel Menderes ile evliliği çatırdıyordu. Kendisinin "ölümle kalım arasındaki ince çizgideydim" dediği bir dönemde ikinci kızı Lale'yi dünyaya getirdi. Kaderin garip bir cilvesi olsa gerek Lale özürlü doğmuştu. Bir taraftan bitmek üzere olan evlilik, biri spastik 2 çocuk, babasının idam edilmesinin şokunu üzerinden atamamış yıkık bir baba.
    'Sevgilim, çocuklar sana emanet'

    Hariciye mesleğinden de istifa eden Yüksel Menderes sonunda intihar eder. İki çocukla bir başına kalır İpek Hanım. Yüksel Menderes intihar etmeden önce yazdığı mektupta İpek Kramer'e, "Ne olur eşsiz sevgilim, aşkımızın eseri olan çocuklarımızı sen kabullen" der. İpek Kramer bugün başarılı bir iş kadını ve örnek bir anne. Kızı Lale ise annesiyle birlikte çalışarak sürdürüyor hayatını. Zorlu dönemlerin ardından başarılı bir iş kadını olarak yaşamını sürdüren İpek Kramer, iş hayatından kesitleri ve annelik duygularını dile getirdi.

    'Anne olduğumda çocuktum'

    İpek Kramer, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "16 yaşında anne oldum. En büyük kızımızı dünyaya getirdiğimizde daha çocuktum. Böyle bir dönemden sonra ikinci çocuğumuzu dünyaya getirdim. Ayrılmak üzere olduğumuzdan doğumda çok zorlandım. Ölümle-hayat arasında ince bir çizgide idim. Yüksel Bey intihar edince iki çocuğun bakımı bana kaldı. İkinci çocuğum beyin özürlü idi. Tüm ilaçları reddettim, kimyasal kullanmadım. Lale, yürüyemeyen, konuşamayan buna rağmen süper aktif bir çocuktu. Bugün üreten bir çocuk ve ressam. Bu, benim Allah'a şükretmem için yeter."

    ŞİMDİ ÜNLÜ BİR MODACI
    1979'da iş hayatına atılan ve 25 senedir modacılık yapan İpek Kramer bugüne kadar 6 bin koleksiyona imza attı. Spastik kızı Lale annesiyle birlikte çalışıyor. Lale, biri Akmerkez'de diğeri Bomonti İş Merkezi'de iki şubesi olan atölyede kalite kontrolü yapıyor. Emre askerde, diğer kızı Işık ise Fransa'da yaşamını sürdürüyor. İpek Kramer, "Kadınlar nekadar inatçı ve savaşcı olurlarsa iş hayatındaki problemler daha azalmış oluyor. Kadın, kadın olarak kalmalı, dış görünümüne ve iç dünyasına çok önem vermeli, erkekleri taklit etmemeli" diyor.


    ----------------- imza------------------

    ----------------- imza------------------



  • #Arşiv
    #Yeni Şafak Arşiv
    20 yıl önce