|

15 Temmuz ve sinemamız

Hâlâ dünya çapında 15 Temmuz filmlerinin yapılmamasını anlamak güç. 5. yılda şu ana kadar en az dünya çapında 5 film yapılmalıydı. 15 Temmuz ile alakalı TRT’nin hayata geçirdiği en yeni ve en yüksek bütçeli belgesel olarak Mahrem dikkat çekiyor. Mahrem, FETÖ yapılanmasının mahrem koridorlarına itirafçıların anlatımlarıyla bakan bir yapım.

Abdulhamit Güler
01:16 - 10/07/2021 Cumartesi
Güncelleme: 17:10 - 26/07/2021 Pazartesi
Yeni Şafak
Börü
Börü

Yakın tarihimizin en kritik dönemeçlerinden biri olan 15 Temmuz Darbe Girişimi, yakın geleceğimizi de şekillendiren sonuçlar doğurdu. Türkiye’de ilk kez ve dünyada benzeri az görülür şekilde millet iradesinin ve somut direnişinin sonucu olarak darbeciler emellerine ulaşamadı. 100 yaşını doldurmaya yaklaşan Cumhuriyetimizin 3 defa doğrudan (1960, 1971, 1980), 1 kez dolaylı olarak (28 Şubat) karşı karşıya kaldığı darbelerde cuntacılar sonuç almıştı. Fakat bütün bu birikim ile değişen Anadolu şartlarının ve tepkiselliğinin karşılığı olarak 15 Temmuz’da halk cuntacılara izin vermedi.

Böylesine mühim olayların sanatçılarda ve sanat eserlerinde cisimleşmesi de kaçınılmaz oluyor elbet. Özellikle sinemanın toplumsal olayları yorumlaması çok etkili oluyor. Kuşak farklarının yeni medya araçları sebebiyle daralmış olması ve neredeyse 2-3 yaş aralığı olanların birbirinden farklılaştığı günümüzde filmlerin de bu yeniliği takip ederek çok yakın tarihi olayları yeni kuşağa aktarması gerekiyor. 15 Temmuz’un beyaz perdeye çıkması da bu açıdan çok önemli. Ancak beşinci yıl dönümünü geride bırakmak üzere olduğumuz 15 Temmuz’un sinema filmlerinde yok denecek kadar az ele alındığını görüyoruz.


BÜYÜK PRODÜKSİYONLU FİLMLER YAPMAK MÜMKÜN MÜ?

Sinemanın pahalı bir sanat olması, 15 Temmuz gibi önemli olayların filmlerde akis bulmasının önünde bir engel. Zira yüz binlerce kişinin sokağa döküldüğü, tanklara karşı göğüslerin siper edildiği, Meclis’in savaş uçaklarıyla bombalandığı, Özel Harekat Merkezi’nin saatlerce işgal edilmeye çalışıldığı ve bütün kritik kurumların savaş alanına döndüğü o gecenin sinemada yer alması kolay olmaz. Ama bütün sebeplere rağmen, böylesine mühim bir tarihi dönüm noktasının, beşinci yılı geride bırakırken hala hakkıyla ele alınmamış olması eksikliktir.

Tarihteki her önemli olay gibi 15 Temmuz’un da birçok açıdan doğru anlaşılması ve yorumlanabilmesi için zaman geçmesi gerektiği anlaşılır bir yaklaşım. Tarihi olayların yorumları zamana ve zemine göre değişkenlik gösterebiliyor. Lakin 15 Temmuz’un değişmeyen ve hepimizi ilgilendiren özelliği, milletin sokağa çıkıp darbeyi püskürtmesidir. Bunun dışındaki her türlü ayrıntı tarihteki yorum alanının cephesidir. Bu zaviyeden bakınca hala dünya çapında 15 Temmuz filmlerinin yapılmamış olmasını anlamakta güçlük çekiyorum.


SİNEMANIN BÜTÜN TÜRLERİNDE ÜRETİM YAPILMALI

Tarihi olayların sinemada yer alması sadece büyük prodüksiyonlu epik yapımların hayata geçirilmesiyle olmaz. Kısa filmden belgesele, deneyselden videoart’a, ‘çakma belgesel’den sanat sinemasına kadar çok geniş bir halkada eser üretimi yapılması gerekiyor. Televizyon ve internet ortamı için hazırlanan yapımlar kendi işlevselliğinde hareket alanı buluyor. Ancak bizi ilgilendiren, sinemasal kıymeti olan ve sinema izleyicisini hedefleyen eserlerdir.

Daha önce çokça ifade ettiğim bir şeyin altını yeniden çizmek istiyorum. 15 Temmuz gibi tarihi bir olayın dünyaya doğru aktarılabilmesi için büyük prodüksiyonlu filmlerin yapılması gerekiyor. 5. yılda şu ana kadar en az 5 adet dünya çapında film yapılmalıydı. Aynı şekilde festivalleri hedefleyen en az 10 film yapılmalıydı. Yine festivallerin çemberinde yer alacak kısa film ve belgeseller de yüzlerce olmalıydı. Film yapılma gerekliliği tabii ki iktidarın yönlendirmesi ya da dayatmasıyla olacak şey değil. Kastım o olmadığı aşikardır. Şöyle düşünün; ABD’de böyle bir şey yaşanmış olsaydı, Hollywood’da şu ana kadar kaç film boy göstermişti? Siyasi tarafgirliğin tamamen dışında, bu toprağın bütün insanlarının omuz omuza vereceği bir cephedir, darbe karşıtlığı. İşte bu zaviyeden bakarak, sinemacıların bu konuya eğilmemesini, fon sahiplerinin destek noktasında fazla seçici olmasını, izleyicinin de öyle bir beklentisi yokmuş gibi davranmasını anlayamıyorum.


5. YILDA DİKKAT ÇEKEN 15 TEMMUZ ÇALIŞMALARI

Geldiğimiz noktada, 15 Temmuz’un beşinci yıl dönümünde işaret edeceğimiz yapımların da hakkını vermeliyiz. Hem bugünlerde seyirci ile buluşacak olan filmler, hem de yakın zamanda hayata geçmiş çalışmaların bazılarından bahsetmek gerek.

Şafak Vakti, 15 Temmuz ile ilgili bugüne kadar yapılmış en büyük proje olarak 15 Temmuz 2021’de vizyona giriyor. Volkan Kocatürk’ün yönetmenliğinde, Fatih Özcan’ın yapımcılığında hayata geçirilen film, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve TRT’nin desteği ile izleyici karşısına çıkıyor. Şafak Vakti, sadece 15 Temmuz ile alakalı değil, Türk Sineması’nın tamamına bakıldığında üretilen en pahalı filmler arasında gösteriliyor.



15 Temmuz ile alakalı TRT’nin hayata geçirdiği en yeni ve en yüksek bütçeli belgesel olarak
dikkat çekiyor. Önümüzdeki günlerde TRT’de yayınlanacak olarak
, ‘docu-drama’ dediğimiz teknikle hayata geçirilen ve FETÖ yapılanmasının mahrem koridorlarına itirafçıların anlatımlarıyla bakan bir yapım. Halis Cahit Kurutlu’nun yapımcılığını yaptığı filmin yönetmeni ise Hamit Coşkun.

Börü, Polis Özel Harekat’ın en seçkin ekibinin 15 Temmuz gecesi mücadelesini anlatan film... Darbe girişimi gecesini anlatan ilk büyük yapımdı. 2017 yapımı filmin yönetmen koltuğunda Alper Çağlar oturuyor. Aksiyon sahnelerinin yoğunluğu ile dikkat çeken film 2018’de sinemalarda gösterilmişti.

Darbe girişimi ile alakalı yapılan ilk belgesellerden biri olan Korkma Oğlum’dan da bahsetmek isterim. Ekrem Aydın’ın yönetmenliğinde hayata geçirilen belgesel, Kızılay mensubu 15 Temmuz şehidi Serhat Önder’in o gece yaşadıklarını ailesinin anlatımı ve yenilikçi yöntemiyle izleyiciye sunuyor. 15 Temmuz’un ikinci yıl dönümünde hayata geçirilen proje hala dili ve tarzı ile ayrı yerde duruyor.


ON5SIFIR7 FİLM HAFTASI

Son olarak 15 Temmuz’a özel hazırlanan bir sinema etkinliğinden bahsetmiş olalım. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün desteğiyle 15 Temmuz Derneği’nin düzenlediği organizasyonla darbe ve direniş temalı filmler On5Sıfır7 Film Haftası’nda seyirciyle buluşacak. Atlas Sineması İstanbul Sinema Müzesi, Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi ve Bağlarbaşı Kültür Merkezi’nde gösterimlerin yapılacağı etkinlik, 12-18 Temmuz arasında gerçekleşecek.

#15 Temmuz
#Darbe
#Sinema
3 yıl önce