|

3 yıldır Facebook'tan Osmanlıca öğretiyorlar

Yedi yıldır Osmanlıca öğreten ve arşiv dersleri veren Hayrat Vakfı, öğrencilerin katılımı sonucunda başarılı olan öğrencilere ehli hocaların'da imzasıyla şehadetname veriyor. Tarihimizden ve ecdadımızdan uzak durmamak, aydınlık bir gelecek için Osmanlıcanın önemini söyleyen Hayrat Vakfı, daha fazla öğrenci ile Osmanlıcayı öğretmeyi hedefliyor.

Yeni Şafak
16:02 - 22/01/2018 Pazartesi
Güncelleme: 12:48 - 23/01/2018 Salı
Yeni Şafak
Hayrat Vakfı, "Osmanlıca'yı öğrenmek ecdadımıza diyet borcumuzdur" dedi.
Hayrat Vakfı, "Osmanlıca'yı öğrenmek ecdadımıza diyet borcumuzdur" dedi.

Birçok gencin kendisine katkısı olmayan işlerle uğraşması, sosyal medyada çok zaman harcamasının önüne geçmek ve Osmanlıca öğretmek için Hayrat Vakfı şehadetname sertifikası vermeye karar verdi. Ehil hocaların da imzasının olması ile yüksek katılım sağlandı. Aşiyan Sahaf Ethem Coşkun hocanın arşivlerinden yararlanan Hayrat Vakfı bu akıma girdi. 7. dönemine giren kursa katılım gittikçe artış gösterdi. Özellikle akademik çevreden takip edilen kurs, interaktif olarak saatleri ve günleri belli olduğu için öğrenciler evde oturup derslere katılabiliyorlar. Hayat Vakfı'nın esas aldığı değerlerden biri de tarih'ten bihaber olanlara karşı bilinçli toplum oluşturmak.

Kursun koordinatörlüğünü yapan Zafer Şık ile konuştuk.

"Bu derslerin başlaması fikri nasıl ortaya çıktı?"

Osmanlıca son yıllarda sayın Cumhurbaşkanımızın da sık sık telkinleriyle rağbet görmeye başladı. Aslında Osmanlıca denilince Türkiye'de akla ilk gelen kurum Hayrat Vakfı'dır. Özellikle Milli Eğitim ve Gençlik ve Spor Bakanlıklarıyla müşterek olarak yıllardır birçok kişiye hem Osmanlıca öğretildi hem de arşiv sahasında dersler verildi ki bu faaliyetler tüm hızıyla hâlâ devam etmektedir. Bu kurslarda sertifika alanların bugünlerde dört yüz bini aşmış olması gelecek adına bizleri ümitlendirmektedir.

İnsanlarımızın sosyal medyada çok zaman harcamaları ve maalesef birçok gencin kendilerine katkısı olmayan işlerle uğraşmasının bir nebze olsun önüne geçmek ve bu tür kardeşlerimizi güzel şeylere kanalize etmek için 2014'ün son aylarında bizim şehadetname adını verdiğimiz bir sertifika vermeye karar vedik. İlk şehadetnameleri de 2015'in ilk ayında verdik. Osmanlıca'yı sevdirme, arşive ilgi uyandırmak için verdiğimiz bu sertifikanın resmi hüviyeti olmamasına rağmen arşivde ehil hocaların altında imzası olması yüksek katılımın beraberinde getirdi.

"Faaliyete geçme süreci nasıl oldu?"

Böyle bir uygulamanın benzeri hâlâ yapılmıyor. Böyle bir fikrin çıktığı ilk günden bugüne kadar aynı heyecan içindeyiz. Facebook'ta Osmanlıca Tarih Edebiyat grubu olarak arşivde ehil hocalarla bu işin nasıl yapılabileceğini konuştuk. Özellikle Allah rahmet etsin Aşiyan Sahaf Etem Coşkun hocamız arşiv birikimiyle bize rehberlik etti. Geçen ekim ayında vefatı bizleri mahzun kılsa da devr aldığımız bayrağı daha ileri götürme adına bizi daha kararlı kıldı. Bu zaman diliminde 5 dönem derslerimizi ekseriyetle Rümeysa Odabaş hocamız büyük defakarlıklarla yaptı. 7 dönemdir bu faaliyete kararlılıkla devam ediyoruz. İlk dönemlerde sertifikalarımızı üstte Osmanlıca altta günümüz alfabesiyle bilgisayar ortamında yazdık. İstanbul, Ankara, Konya hattını dolaşıp imzalandıktan sonra şehadetnamelerini arkadaşlarımızın adreslerine yolladık.

"Zaman içinde katılım istediğiniz düzeye çıktı mı?"

Zaman geçtikçe her kurda katılım daha arttı elhamdulillah. 7. dönemdeyiz ve eskiden şehadetname alanları saymazsak 40-45 kişi derse katılıyor. Derse katılanların çetelesini tutup günlük paylaşıyoruz. Çoğu üniversitede okuyan, mezun, yüksek lisans veya doktora yapan kardeşlerimiz. Yurtdışı katılımların olması ayrıca güzel. 6. dönemde Mısır'dan iki kardeşimize şehadetname verdik. Bunlar doktora yapıyorlar. Şunu daha ifade etmek isterim ki her dersimize katılan kişişere bu şehadetnameyi vermiyoruz. 'Ben arşiv okuyabiliyorum, derslere katılmadan alamaz mıyım?' soruları çok geliyor. Grubumuzda interaktif yapılan günü ve saati belli olan bu sertifikayı almak için devamlılık ve başarı şartı arıyoruz. İnsanlar evlerinde oturup çaylarını yudumlarden dersimize katılabiliyor. Grubumuzda hergünün ayrı bir hocası var.

"Aldığınız geri dönüşler nasıl?"

Özellikle akademik çevreden bizi takip eden ve yer yer bilgilerini bizimle paylaşan hatta üniversitedeki öğrencilerini grubumuza yönlendiren hocalarımız var. Tabi her şeyi bütünüyle internet üzerinden yazarak ifade etmekte zorlanıyorsunuz. Bu cihette takipçilerimizi Hayrat Vakfı'nın Halkeğitim merkezlerindeki Osmanlıca kurslarına yönlendiriyoruz. Biz burada takviye ve teşvik unsuruyuz.

"Grubunuz ve şehadetname hakkında neler söyleyebilirsiniz?"

Osmanlıca'ya hizmeti esas aldık; bin yıllık yazımız. Osmanlıca Tarih Edebiyat'ta bir çok seçkin arşivci yetişti ve öğrendiklerini aktarmaya çalışıyor. Dönem dönem müsaitliklerine göre görev üstlenenler oldu. 3-4 dönem grubumuzda hizmet eden Lütfü Akbaş kardeşime ve Melek Uzun hanımefendiye teşekkür ederim. Son iki dönemde ise grubumuzda ders vermeye başlayan ki aynı zamanda bizden şehadetname de alan Yunus Emre Yıldız, Turan Kılıçaslan, Haydar Enes Egesel, Tuba Uyar ve Zehra Arıkuşu hocalarıma hassaten şükranlarımı ifade etmek istiyorum.

5 dönem Osmanlıca-Latince beraber imla edilen şehadetnameler verdikten sonra artık bu işin ruhuna münasip olan tamamen Osmanlıca yazılmış belge vermek ve bunu da meşhur bir hattata yazdırmak istedik. Dünyaca bilinen hattatlarımızdan Doç. Dr. Fatih Özkafa hocamız ricamız üzerine bizi kırmayarak şehadetnamemizi yazdı. Tezhibi ise Nadir Tatar'a ait. Hamd olsun mükemmel bir şehadetname ortaya çıktı.

"İleriye dönük hedefleriniz, beklentileriniz neler?"

İnşallah uzun yıllar ve üzerine kata kata bu faaliyete devam etmek istiyoruz. Bir nevi uzaktan eğitim hizmetini Allah rızası için ifa etme niyet ve gayretindeyiz.

Verdiğimiz bu sertifikanın resmi hüviyeti yok ama manevi değeri var. Altında imzası olan veya grupta yardımcı olan arkadaşlarımızın emeğini yok sayamayız. Bu hizmetimize birçok hocamızın perde arkasında desteği var. Bu sertifikanın sahiplenilmesi belki resmi makamlarca tescillenmesini umuyorum. Şehadetname verdiklerimiz hakikaten bir arşiv uzmanı ve hepsini alıp devlet arşivlerinde rahatlıkla çalıştırabilirsiniz.

Devlet arşivlerine arşivi çok iyi okuyabilen kişiler alınmalı; ilgili bölümden mezuniyet şartı, yaş şartı, Kpss şartı olması doğru değil. Madem ehil kişilere ihtiyaç var, engel değil önlerinin açılmasını kolaylaştıracak adımlar atılması gerekir. Arşivde çok iyi olan belki ilkokul mezunu birinden neden bu cihette istifade edilmesin. Bu engellere takılıp arşiv gibi yerlerde çalışmak yerine alakasız yerde çalışmak zorunda kalan çok kişi tanıyorum.

"Osmanlı arşivi sizce neden önemli?”

Bin yıllık tarihimiz, kültürümüz, her şeyimiz bu harflerle yazıldı. Osmanlı bunun 624 senelik bölümünü teşkil ediyor. Bu harfler Osmanlı ile özdeşleştiği için Osmanlıca veya Osmanlı Türkçesi diyoruz. Tarihimizden, ecdadımızdan çok kopuğuz. Hayatımızı, yazımızı görseler bizden utanırlar diye düşünüyorum. Dünyaya altı asır hüküm sürmüş bir medeniyet var ve hakikatiyle bunu nasıl başardıklarını tam bilemiyoruz. Bakıyorsunuz tarihinden bî-haber bir profesör kalkıp utanmadan, "Fatih müslüman değildi." iftirasını atıyor.

Evet geçmişimiz çok parlaktı. Geleceğimizin de parlak olmasını istiyorsak önce Osmanlıca'yı öğrenmeli sonra kendimizi arşivin derinliklerine bırakmalıyız. Kaybolmak için değil, kendimizi bulmak için. Bu cihette sosyal medya kullanıcılarını, özellikle üniversitelerde ilgili bölümlerde okuyan kardeşlerimizi bu faaliyetimize katılmalarını tavsiye ediyorum.

Osmanlıca'yı öğrenmek ecdadımıza diyet borcumuzdur. Her ilde, belki her ilçede ücretsiz Halkeğitim kursları var ve o kurslarda Hayrat Vakfı muallimlerinden en doğru şekilde Osmanlıca'yı öğrenelim. Osmanlıca artık her yerde. Yeter ki öğrenmek isteyelim.

#Osmanlıca
#Arşiv
#Facebook
6 yıl önce