Uzun zamandır tartışılan kolesterol konusu yine gündeme geldi. Dünyaca ünlü kolesterol uzmanı Philippe Even, "Kötü kolesterol"ün ilaç endüstrisinin ürettiği bir yalan olduğunu iddia etti.
Even''ın Fransa''da piyasaya çıkacak olan ''Kolesterol Hakkında Gerçek'' isimli kitabındaki "Kolesterol sanıldığı gibi öldürücü değil, damarları tıkamıyor", "Kötü kolesterol ilaç endüstrisinin ürettiği bir yalan" sözleri tıp dünyasında bomba etkisi sağladı.
Even, kitabında, kolesterolün kesinlikle sanıldığı gibi insan sağlığı için zararlı olmadığını, damarları tıkamadığını, kalıtsal ve aşırı olanları dışındakilerin ölüme yol açmadığını tam tersine vücut için kesinlikle gerekli olduğunu savunuyor. Even''a göre ilaç firmaları kolesterol düşürücü ilaçlar sayesinde son 15 yılda 300 milyar dolar kazandı. Fransız uzman, kolesterolün zararları üzerine bilimsel makalelere imza atan bilim insanlarının da "ilaç endüstrisi hesabına çalıştıklarını" iddia etti.
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, ''İlaç şirketlerinin kolesterol üzerindeki kârlarıyla ilgili olarak yıllardır konuşuyoruz, sakalımız yok ki dinletelim. Fransız uzman sanırım benim makalelerimi okumuş. Yüksek kolesterol diye bir hastalık yok. Herkesin genetik olarak belirlenen bir kolesterol seviyesi var. Bu boy hesabına benzer. Birinin boyu 1.65 cm''dir, diğerinin 1.85 cm''dir. Kolesterolü belirli bir rakama çekeceğiz şeklinde bir durum yok. Esas önemli olan doğru beslenmedir. Şeker yememek lazım, meyveyi de çok sınırlı yemek lazım. İşlenmiş undan yapılan şeyleri yememek gerekir. Sebzeler yenebilir, yumurta, süt, yoğurt, bal, kaymak makul miktarda yenebilir. Esas hasta eden diyet içecek ve yiyecekleri tüketmemeli. Her gün bir saat yürümek lazım. Bunları yaptıktan sonra kolesterol 300 de olsa 500 de olsa fark etmez.
Medical Park Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Direktörü Prof. Dr. Barbaros Kınoğlu, ''Bu konuda çok büyük bir endüstriyel pazar olduğuna inanıyorum. Ancak Fransız uzmanın dediği gibi kolesterol ilaçlarını kaldırmak için bunu kapsamlı laboratuvar çalışmalarıyla ispatlamak lazım. Amerikan Kalp Cemiyeti gibi kurumların benimsemesi ve bunun protokollere geçmesi gerekiyor. Ben bir hastama, ''İlaç alma, kötü huylu kolesterolü önemsemiyorum'' deyip ve ilaç vermediğimi düşünüyorum. Hastada ileriki yıllarda Aort damarlarında çıkabilecek sorunlara ya da farklı hastalıklara karşı çıkarsa, ben yanlış bir şey yapmış; hastama zarar vermiş olurum. Kalp hastalıklarında çok ciddi fiziksel ya da çevresel faktörler rol oynar. Aile öyküsü olanlara daha dikkat ediyoruz. Mesela 30 yaşındaki bir kişiye eğer aile öyküsünde kalp hastalıkları varsa ''Sen de dikkatli ol'' diyoruz. Ameliyat ettiğimiz hasta gruplarına bakarsak, genelde 55 yaş üstü oluyorlar, kolesterolü yüksek bulmuyoruz. Tek başına kolesterol suçlu değildir. Ancak bizler de ''İlaç gereksiz'' diyecek konumda değiliz'' dedi.
Kolesterol, vücudumuzun bütün hücrelerinde bulunan, yağ benzeri bir maddedir. Bir yandan karaciğerde üretilirken, bir yandan da besinlerle alınır. Kandaki kolesterol düzeyi ne kadar yüksekse, kalp ve damar hastalığı riski de o kadar yükselir. Kötü kolesterol olarak bilinen LDL kolesterol, kanda yüksek olduğu zaman damarların iç yüzüne yapışarak "plaklar" oluşturur. Kolesterol dışındaki bazı maddelerinin eklenmesiyle bu plaklar büyür ve bunlar üzerinde oluşan çatlaklarda gelişen pıhtılar damarları tıkayabilir. Kalbi besleyen damarlarda (koroner arter) kolesterol birikimi, bu damarlarda tıkanma ve daralma sonucu göğüs ağrısı, kalp krizi ve kalp yetmezliği gibi durumlara neden olabilir.
Sağlık Bakanlığı'nın geçtiğimiz yıl çıkarttığı yeni yönetmelikte, SGK'lı hastaların ilaç alabilmesi için kötü kolesterol değerlerinin 160 değil 190 olması gerektiği belirlemişti. Buna göre, daha önce ilaç kullanmayan kolesterol hastaları, ihtiyaç halinde ilaçlarını ancak uzman hekim raporuna göre alabiliyor. Hastalar bu raporu alabilmek için de bir hafta arayla iki defa tahlil yaptırması ve LDL değerinin yapılan iki tahlilde de 190'ın üzerinde olması gerekiyor. Ayrıca, hastanın kolesterolünün 190'ın altında olması durumunda ise ancak ailesinde yüksek tansiyon ve erken kalp hastalıklarının olması veya 65 yaş üstü olması şartı aranıyor. Bu karar tıp çevresince kolesterol ilacının kullanımının azaltılmasına yönelik olarak yorumlanmıştı. Kolesterol düşürücü ilaçların Alzheimer'a yol açtığını bu nedenle kullanılmamasının daha iyi olduğunu düşünen bazı doktorların yanı sıra, ilacın kullanılmaması halinde kalp ve damar hastalıklarına yol açabileceğini düşünenler de var.
