Suriye'nin kanayan yarası haline gelen Halep'te her gün binlerce masum sivil yaşamını yitiriyor. Geçtiğimiz hafta içerisinde artan hava saldırılarında vatanını terk etmeyen Halepliler, ölüme adeta meydan okuyor. Dünya ise tüm bu yaşananlara göz yumuyor. Düzenlenen sosyal medya etkinlikleri ve yardım faaliyetleri ne bu acıları dindiriyor ne de savaşı durduruyor. Savaş muhabiri olarak belirli aralıklarla Suriye'ye giden Yağmur Al Shareef de yaşanan dramı çektiği fotoğraflarla gözler önüne seriyor. Zor şartlar altında görev yapan Shareef, sadece muhabirlik yapmıyor üstelik. Suriyeli halkın sorunlarını dinliyor, onların hikayelerini kaleme alıyor. Son olarak da Halep'teki bir kampta tanıştığı Abdülaziz isimli 9 yaşındaki çocuğu Türkiye'ye getirerek tedavisini üstlenen Shareef'in hedefi ise savaş mağduru daha pek çok çocuğa ulaşarak onların yaralarını sarmak. Yakın bir zamanda yeniden Suriye'ye gidecek olan Al Shareef, "Benim de bir oğlum var ve ben de bir anneyim. Abdülaziz bir başlangıçtı ve biz bütün Abdulazizleri, Ümran ve Alyan bebekleri hiçbir zaman yalnız bırakmayacağız" diyor.
Abdülaziz isimli çocuğun hikayesinin kendisini çok etkilediğini ifade eden Al Shareef, "Abdülaziz bisiklet sürerken düşen bomba sonucu babasını kaybetmiş. Kendisi ağır yaralanmış ve annesine kimse ulaşamamış. Abdülaziz'in vücudunun her yerinde şarapnel parçaları vardı ve amcasının yanında kalıyordu. Suriye'de kısıtlı imkanlarla ameliyat olmuş ama enfeksiyon kapmıştı. Acilen ameliyat olması gerekiyordu" şeklinde konuşuyor. Yürüyemeyen Abdülaziz'e ameliyat olması için söz veren Al Shareef, "Ona tekrar bisiklete binebileceğini söyledim. Sosyal medyada kendi hesabım üzerinden kampanya başlattım ve çok güzel bir rakama ulaştım. Bu Aziz'i Türkiye'ye getirmek ve ameliyat ettirmek için fazlasıyla yeterliydi. Aziz, Suriye'den çıkartılıp Urfa'da halasının yanına yerleştirildi ve bir yıllık kirası ödendi. Ameliyatın aciliyetini belirleterek göç idaresinden kimliğini çıkarttık ve ameliyat oldu. Ameliyattan çıktığında ise ilk istediği şey bisiklet oldu" diyor ve devam ediyor: "Aziz'in şu an durumu gayet iyi. Üç aylık bir iyileşme süresi var. Artık eskisi gibi yürüyebilecek, koşabilecek ve bisiklet sürebilecek" şeklinde konuşuyor.
İsrail'in Filistin halkına karşı yaptığı saldırıları izleyen Yağmur Al Shareef, o dönemde savaş muhabiri olmaya karar vermiş. Yaşananlara sessiz kalamayan Al Shareef, sivil toplum kuruluşlarına katılarak birçok eyleme ve yardım kampanyalarında yer almış. Uzun yıllar Filistin davasına bu şekilde hizmet eden Al Shareef, Arap baharının da yaşanmasıyla sıcak bölgelere gitme kararı almış. Ortadoğu'nun sessiz çığlığını bütün dünyaya göstermeyi hedeflediğini belirten Al Shareef, "İlk olarak Mısır'a gittim. Darbe zamanı gititğim için fazlasıyla tehlikeli bir yolculuk geçirdim. Yanında kaldığım aile izin vermese de olayların içine girebilmek için Tahrir'e gittim. Çok şiddetli çatışmalar yaşanıyordu. Bir kaç fotoğraf çektikten sonra olayların daha da büyüdüğünü fark edip oradan uzaklaşmaya çalıştım. Ben koşarken fotoğraf makinemi çektiler boynumdan. O an kafamın koptuğunu düşündüm. Hemen kalkıp koşmaya devam ettim. Bir süre sonra birinin beni takip ettiğini fark ettim ve hızlandım. Bir saat koştuktan sonra pes edip arkamı dönüp ne istediğini sordum. O an silahlı adamın karşısında kesin öldüğümü hayal ederken adam fotoğrafımı çekmek istedi. Korku içinde ağlamaklı bir şekilde gülümsedi. O anları unutamıyorum" diyor.
Halep'te son günlerde yaşananların daha önce Suriye'nin hiçbir yerinde yaşanmadığını söyleyen Yağmur Al Shareef, "Şu an orada Rus ve Esed rejiminin savaş uçakları ile varil ve paraşüt bombaları kullanılıyor. Yavaş bir şekilde inen bu bombaları insanlar izliyor ve maalesef hiçbir yere kaçamıyor. Kurtarma ekipleri bile yakıtın bitmesinden dolayı çaresiz durumda. Orada kaçanlar bile hedef alınıyor. Halep unutulmamalı. Yaşananlar gündemden düşmemeli. Suriye ve Rusya konsoloslukları önünde toplanılmalı ve protestolar yapılmalı" diye konuşuyor.
Yağmur Al Shareef'in eşi Mughira Al Shareef de yıllar önce Hafız Esed döneminde ailesiyle birlikte Suriye'den ayrılmış. Türkiye'ye futbol oynama hayaliyle gelen Al Shareef, kendini Suriyeli kardeşlerine yardım etmekten alıkoyamamış ve bir dernek kurmuş. Futbol hayalinden tamamen vazgeçen Mughira, Suriye ve diğer savaş bölgelerine yardım faaliyetlerinde bulunurken bir yandan da BBC'de savaş muhabirliği yapıyor. Eşiyle yolları Halep'te keşisen Al Shareef, "Bana en büyük desteği eşim veriyor. Yakın bir zamanda Suriye'deydim. Eşimin bağlı olduğu kurum güvenlik açısından şu an gitmesini uygun görmüyor. Ama en kısa sürede tekrar gideceğiz" şeklinde konuşuyor.
