|

Aile sinemaya mani mi?

Bazı filmler ve gündemler sinema camiasında bitmeyen bazı tartışmaları alevlendirir. Son dönemde biraz gizli saklı da olsa aile olgusu üzerinde malum yorumlar ve tartışmalar kendini gösterdi. Ailenin sanatsal üretime mani olduğu iddia ediliyor. Özellikle sinema sektöründe bu doğru mu? Her zorluk mani midir? Yine çok sayıda sorumuz ve diyeceklerimiz var.

Abdulhamit Güler
03:05 - 22/10/2022 Cumartesi
Güncelleme: 03:10 - 22/10/2022 Cumartesi
Yeni Şafak
Aile sinemaya mani mi?
Aile sinemaya mani mi?

Sinema camiasının zaman zaman ele aldığı, genellikle bekar Cihangir ortamlarında tavında dövülen bir meseledir bu. Ailenin ne olup olmadığı, toplumsal işlevi, bireyin özgürlüğü ve özgünlüğü noktasındaki etkisi ve nihayetinde sanatsal üretime mani teşkil edip etmediği tartışmasının kazananı genellikle ‘aile olmayanlar’dır. Çünkü bekara aile boşamak kolay. Fekat daha önemlisi özellikle özgürlükçü geçinen çevrelerin aileye yaklaşımındaki sertlik, hiç aile olamamışlığın göstergesi sanırım.

AİLE OLAMAMIŞLARIN AİLE İLE SORUNU VAR

Elbette kavramlar, olgular ve yaşayışlar değerlendirmeyi temelden etkiliyor. Ailenin önemli olmadığı, kuşakların bir arada yaşamadığı, özgürlük namına herkesin kendi köşesine çekildiği, en azından günün belli vakitlerinde bir arada olmanın mahpusluk olarak addediliği bakış açısı önümüzde duruyor. Bu ahval üzere olanlara aileyi anlatmak kolay değil. Gerekmiyor da… Konumuz bu değil.

Soru şu; aile, sinema üretimine mani mi?

Burada kastedilen aile elbette aileden izin almak, ailenin desteğini almak gibi başlıklar değil. Aile olmanın sorumluluğunu almak, bunun gereğini yapmak, gerektiğinde fedakarlıkta bulunmak… Temel mesele bu…

Fedarkarlık mı, kendinden ödün vermek mi?

Sorumluluk mu, mahkumiyet/mecburiyet mi?

Gereğini yapmak mı, yapmak zorunda kalmak mı?

Duygu mu, gerçek mi?

Kendin mi, kendinle başkaları mı?

Bu sorulara verilen cevaplar insanın aileye bakışını belirler. Sinemadaki üretimin önünde ailenin engel olduğunu düşünenler genellikle ikinci kısımda yer alanlardır. Çünkü onlara göre film üretimi aile ile mümkün değildir. ‘Zordur’ denmiyor, mümkün olmadığı belirtiliyor.

Zira ailesi olanın uzun çalışma saatlerine uyum sağlamasın imkansızdır. Ayrıca sanat üretiminin gereği olan suhulet, sükunet, keyfiyet ortadan kaybolur. Çünkü hayatını paylaştığın, yani kendini paylaştığın, yani her duygunu ve anlamını bölüştüğün biri ve birileri vardır. Tek başına olamazsın. Öyle kalamazsın.

Ve bütün bu belirtiler doğrudur. Tam da bu yüzden zaten aile önemlidir ve var olmalıdır. İnsan nasıl ki tek başına kendisi olamazsa, yani insan tanımadan insanla olmadan kendini bulamazsa, aile de bu arayışın en yakın halkasıdır.

EŞYA İLE KURULAN İLİŞKİ AİLEYE Mİ BAĞLI?

Mutlu olup olmamak, kendine uygun birini bulmak gibi durumlar ayrı elbet. Buna kimse garanti veremez. Ancak aile olmak zaten tamı tamına sizi tamamlayan kişiyle olmak demek değildir. Eksikliklerine, fazlalıklarına, varlığına tahammül edebileceğiniz, sınırlarda anlaştığınız kişi ile birlikte olmak ve çoğalmaktır.

Ailesi olmayanın, aile olmayanın, çocuk sahibi olmayanın eşya ve insan hakkında anlattıkları, ifadesi hep eksik kalır zannımca. Sırf bu sebepten bile sinemacının aile ile olması gerekir. Çünkü ‘eş’ demek, sadece kendinde olan ve hatta kendine bilem açamadığın bazı kapıları açmak demektir. Anne-baba olmak demek, dünyaya bir ‘eser’ getirmek ve bu eserler en derin duygusal, sezgisel, zihinsel bağ kurmak anlamına gelir.

Ve işte tam da burada sanatsal üretimin gayesi olan ‘eser’ ortaya koyma noktasına varırız. Ailesi olan herkes esasında bir eser ortaya koyar.

HAYAT NEDEN KOLAY OLSUN Kİ!

Peki, aile ile sinema zor mu? Elbette zor. Bir senaryo ile geçirmeniz gereken uzun zamanlar, bir filme hazırlanmanız gereken aylar, bir film üretimi ile geçirmeniz gereken yıllar söz konusu iken aynı esnada aile ile de olmanız gerekir.

Sinemacı için aile gerçekten çok zor. Ama sinemacı için hayat neden kolay olsun ki

Özgürlük ya da özgünlük için gerekli olan şey rahatlık değil, farkındalıktır.

Zor olan şartlar üretimi besler.

Sanat eseri, eşsiz deniz manzarasında bir eliniz yağda bir eliniz baldayken ortaya çıkmaz. Bütün büyük sanatkarların zor hayatları, pişmanlıkları, sıkıntıları olmuştur. Fekat illa da bütün bu yoksunluklar ya da fazlalıklardan beslenmişlerdir.

Kaldı ki aile böylesine şeylerle kıyaslanacak bir zorluk değildir.

ENGEL DEĞİL MERTEBE

Ailenin sinema üretimine mani olup olmayacağını belirleyen şeylerden biri de aile fertlerinin tutumudur elbette. Eşi sinemacı iken kendisi olmayan bir kadın ya da erkek, sinemacılığın, film üretiminin şartlarının farkında olarak kabule yönelmeli. aksi takdirde zaten zor olacak şartlar daha da zorlaşabilir. zira bu hayatın her alanında, her meslekte, her paydaşlıkta da muhtemel bir durumdur.

Neresinden bakarsanız bakın aile engel değil, aşamadır. Mertebe aşmak, gelişmek, farkına varmak, paylaşmak, sezmek, hissetmek için gereklidir. Ailenin mani olacağı düşünülen her şey/yaklaşım özünde sorunludur.

Özellikle yenilik, çağdaşlık, özgün üretim ve özgürlük adına aileyi sorunlu bir alan gibi göstermek isteyenlerin hangi güncel konularında zeminini yapmaya çalıştıklarını söylemeye gerek bile yok. Bu yazının konusu olamayacak kadar bayağı durumlar. Bizi ilgilendiren esastır, temel mantıktır, farkına varmaktır. Ne mutlu aile olabilene ve farkına varabilene…

#sinema
#aile
#filmler
1 yıl önce