Sanat hayatında 53 yılı geride bırakan Türk sinemasının 'Sultanı' Türkan Şoray, sinema geçmişinin en önemli filmini www.yenisafak.com.tr'ye anlattı.
'Sinemam ve Ben' adlı kitapla sanat yaşamını kaleme alan Şoray'ın sinema hayatının kilometre taşlarından en önemlisi de 'Selvi Boylum Al Yazmalım' filmi oldu. Kırgız Yazar Cengiz Aytmatov'un kaleme aldığı eserin sinemaya uyarlandığı film, Türkiye'de en sevilen Türk filmleri arasına girerken, Türkan Şoray da kitabında Türk sinema tarihine altın harflerle yazılan film için özel bir yer ayırdı.
Kitabının imza töreninde görüştüğümüz Sultan'ın hayranları adeta birbirleriyle yarışırken başlıca istekleri ise Şoray'ı çok heyecanlandırdı. Kitabı eline alıp "Selvi Boylum Al Yazmalım" sayfasını açarak imzalamasını isteyenlere "Asiye" gülüşüyle karşılık veren Türkan Şoray duygularını şöyle ifade etti: "Filme olan bu ilgi, beni çok duygulandırıyor. Sıraya giriyorlar imza için. Açıyorlar o sayfayı . Oraya imza atmamı istiyorlar. Ben de "Asya'dan" diyorum, imzalıyorum. Bu filmi Türkiye'de 9 yaşından tüm üniversite öğrencilerine kadar herkes biliyor. İzlemiş. İyi ki Asya olmuşum. Rolümü çok severek, Asya'nın acısını hissederek oynadım. Ben bu filmi oynamadım, yaşadım"
Üniversitelere söyleşilere gittiğini anlatan Şoray, "Ben girerken bu filmin müziğini çalıyorlar. Size samimi olarak söylüyorum, daha müziğini duyduğum an kıyamet kopuyor. Duygulanıyorum. Hüzün çöküyor üstüme. Müziği çok etkileyici" şeklinde konuştu.
Bu filmden sonra Türkiye'de bir çok kız çocuğunun adının Asya konulduğuna dikkati çeken Sultan'a, "Kitabınızı imzalatmaya gelen hayranlarınız arasında ismi Asya olanlarla karşılaşıyor musunuz, o an neler hissediyorsunuz?" sorumuza ise şöyle cevap verdi: "Çok rastlıyorum. Filmden etkilenip, beğenip koymuş bir çoğuna anne ve babaları. Asya'lar beni ayrı bir heyecanlandırıyor. Filmde yaşamaya çalıştığım Asya aklıma geliyor"
Türkan Şoray Selvi Boylum Al Yazmalım filminin hikayesinin yazarı Cengiz Aytmatov'la tanışmasını da anlattı:"Aytmatov'u tanıma şansına sahip olanlardanım. Evine davet etti. Tien-Şan dağlarında bize otağ kurdurdu. Sisli dağlar arasında hepimiz yerlerde oturduk. Kırgız şapkalarından giydik. Müthiş kucaklaşmaydı. Asla unutamam."
Aytmatov Türkiye'ye geldiğinde ise evinde ağırladığını ve kendisine elleriyle börekler açtığını söyleyen Türkan Şoray, o günü şöyle anlattı. "Evime davet ettim. Kendi ellerimle börek yaptım. Kitaplarını imzaladı. 'Yeni bir hikaye yazıyor musunuz?' diye sordum. ' Benim için de yazar mısınız' dedim. 'Tabi ki olur' yanıtını verdi. Burayı ziyaretinden bir sene sonra vefat etti. Çok üzüldüm. Hem bir yakınımı kaybettim. Hem de dünya için bir kayıp oldu"
Türkan Şoray, filmin hikayesini de anlattı. Filmin çekilmesi fikrinin kendisinden çıktığını kaydeden Türk sinemasının Sultanı, o süreci şöyle aktarıyor: "Bu romanı daha önceden okumuştum ve çok hoşuma gitmişti. O zamanlar da bir şirket ile anlaşmıştım. Benimle bir film yapmak istiyorlardı. Uygun proje yoktu. Çok güzel bir hikaye okudum. lütfen okuyun, ve onu film yapalım" önerisinde bulundum. Yapımcılar okudu ve bayıldılar. Sonrasında hemen Aymatov'la görüşmeler oldu. İzinler alındı. Hemen çektik Selvi Boylum Al Yazmalım'ı. İyi ki önermişim, olağanüstü bir film oldu. Bugün Türkiye'de kime sorarsanız bu filmi biliyor. Acayip etkisi oldu. Atıf Yılmaz da çok güzel çekti. Müzikleri Cahit Berkay yaptı"
Filmin hikayesinin yazarı Cengiz Aytmatov'un ilk izlenimlerini de anlatan Şoray o anları şöyle anlattı:
'Filmi çektikten sonra, Kırgızistan'da galası yapılacaktı. "Biz filimi çektik hikayenin yazarı bunu beğenecek mi?" diye çok merak ediyorduk. Hiç unutmuyorum o gala salonunu, biz heyecanla Cengiz beyin gözlerine bakıyorduk. Ayağa kalktı nasıl mutlu, nasıl beğenmiş. Bizlere sarıldı. 'Buydu, buydu' dedi. İnanılmaz çoşku ile bizleri kutladı'
