Bir yılı tamamlayıp yeni bir yıla adım atarken sinema mecralarının ortak özelliği “enler listesi” yayınlamak. “2022’nin en iyi filmleri”, “2023’te en çok beklenen filmler”, “tüm zamanların en iyi filmleri” vs… Bu başlıklar öylesine göreceli ve öylesine ötekileştirici ki… Bu şekilde kullanımda bulunanların her türlü ehliyeti elinden alınmalı…
Öncelikle “en” diye liste yapıldığı takdirde mesuliyet artar. Elbette açıklanan listeler oylamalar ve kanaatlerle oluşuyor. Fekat işte göreceliliği vurgulayarak duyurmak gerek. Ayrıca “en” listesinin moda gibi bir şey olduğunu, küresel bir aktör tarafından yapılan liste sonrası herkesin o listeyi takip ettiğini de bilmek gerek. Tam da bu yüzden “en” diye başlayan listelerin tamamı sorunludur.
Elbette adetimiz gereği bu meseleye “en olmayacak yerden bakmak” niyetindeyiz. Tam da 2022’yi uğurladığımız günde yayınlanacak olan sayfamızda “şu seçim bi’ geçsin de” diyerek 2023’ü Haziran’a endekslememiş olmanın rahatlığı ile absürt bir liste yapalım dedik.
Kimler oy verdi, belli değil.
Kimin sorduğu da muamma…
Olmamış şeylerin olamayacağının kesinliğini kime sorabiliriz, o da büyük bir soru işareti!
Fekat neticede 2022’nin son, 2023’ün ilk listesi olacak bir metin sunuyoruz:
Asla çekilmeyecek filmler listesi!
Yönetmeni benim. Konuyu bilmiyorum. Yöntem olarak çok çok farklı bir şey… Anlaşılamadığı için çok kıymet verildi. Güncel sanat diyenler de oldu, “zamanın çok ötesinde” yorumunda bulunanlar da… Böyle bir film olmayacak. Çünkü çekildi!
Quentin Tarantino, jübilesini Metin Erksan’ın Sevmek Zamanı filmini yeniden çekerek yapıyor. Tecessüm, tebessüm, terennüm… Kan yok. An dolu… Tarantino bile ne olduğunu anlamıyor.
Nuri Bilge Ceylan denemeye devam ediyor. Neden aksiyon olmasın? Adrenalin, NBC’ye de lazım. Önce ehliyet alması lazım sanırım. İklimler’de üzerinden düştüğü motosiklet ile olmaz. TOGG’un 50. yılında ilk klasik modeli ile pistlerde… Toz, toprak yok. Her şey havada. Yarış arabalarına uzun planla yakıt bitirten adam!
Ekipte kimsenin birbirini tanımadığı, senaryonun ne olduğunun tam bilinmediği, yönetmenin Survivor sonrası belirlendiği bir film… Acun Ilıcalı yok. Bu filmi de satın alamaz artık! Paranın satın alamayacağı şeylerin ilki bu belirsizlik zaten. Hatırlı olsun!
Mustafa Akkad’ın Vefa’da boza yapan bir genç olmadığını herkes biliyor ama Çağrı’nın yeniden çekiminde (remake) başrolde Haluk Bilginer’in olması manidar. Zira Türkiye’de hayata geçen bütün dijital yapımlarda Haluk Bilginer’in oynamasının Kanun Hükmünde Kararname ile sektöre dayatıldığını düşündüğümüz zamanlardan geçtik. Şimdi onlar düşünsün.
Film, yedinci maddede anlatılamayanları anlatıyor!
Yeryüzündeki kıta sayısı 8’e çıkmış. Haftada 8 gün var. 8’den 80’e ifadesi dillere pelesenk olmuş. Gökkuşağındaki renk sayısı sekiz (siyah eklenmiş). Yönetmen Fellini. Sekiz Buçuk filmine indirim yapıldığından mütevellit toprak altından katılıyor.
Yönetmen Mahsun Kırmızıgül. Çamaşır makinesine çocuk, Galata Köprüsüne jartiyer, köy meydanına vezir sermesine gerek yok. Mucize zaten Tarkovsky. MK’nın sadece bunu düşündüğü ve Tuzla’dan E-5 istikametinde Beylikdüzü’ne gittiği bir günün hikayesi. Dönüş, Andrei Zvyagintsev’edir! Dönüş Yok ise Gaspar Noe’dir!
Mizahın ciddileşmesine tepki olarak doğan akımın filmle buluşmuş hali. Elbette yönetmeni Ahmet Uluçay. Kısa filmlerden oluşan bir upuzun film. Gibi dizisinden fırlayan badanacı. Allah kabul etsin.
Kim aç bıraktı bu beyinleri? Baylar, beyinler; size sesleniyoruz. Temizlik imandan olduğundan antivirüs programlarının yanmaz kefenin cebine promosyon olarak girmesi anlaşılabilir. Yönetmen David Lynch. Salyangoz mahallesinde süslü şekilde yattığı için linç yedi. Netflix’in almasına kesin gözüyle bakılırken Disney kaptı. Cakkıdı cakkıdı çiğnenen insan hakları da orucu bozarmış. Bu filme kadar kimse fark etmemiş. Neyseki film bitmemiş!
Oyuncu kadrosu efsane. Dünyayı bu defa Şener Şen, Haluk Bilginer, Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit kurtarıyor. Pelerin, zırh, vs… Kıyafet serbest. Son Ütücü gezegeninin şiddete meyilli prensi Kıvanç Tatlıtuğ. Yavuklusu Nicole Kidman. Brad Pitt kayınpeder. Kate Winslet kime ne etmiş de kadroda yok! Elbette İlyas Salman’ın elinden tutup getiren Bruce Willes. Pınar Deniz kendini uzaylı kılığındaki şırdancıların arasında bulmuş olabilir. sonuçta filmin konusu kurtuluş. Sarımsaksız olacak değildi! Kreşento, menemene soğan katıldığı esnada yaşanmış. Ve mutlu son; overlok makinesi Washington’a gelmiş!
Bütün “en” listelerimin 1 numarası boştur. Lütfen siz doldurunuz.
