|

Ateşkeste ‘ilerleme’ var anlaşma yok

Yeni Şafak
04:00 - 19/02/2019 Salı
Güncelleme: 03:42 - 19/02/2019 Salı
Yeni Şafak
Gündem
Gündem
E
MRE DEMİR - PEKİN

Çin ve ABD liderleri 1 Aralık 2018’de Arjantin’deki G20 zirvesi sırasında geçici bir anlaşmaya varmış, ticaret savaşında 1 Mart 2019’a kadar bir anlaşmaya varılması için iki ülkenin ticaret ve ekonomi heyetlerinin müzakere masasına oturması kararlaştırılmıştı.

Çin ve ABD heyetleri arasında Ocak ayında Washington’da gerçekleşen müzakerelerin ardından, ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret şahinleri Hazine Bakanı Mnuchin ve Ticaret Temsilcisi Robert Lighthizer üçünü raunt görüşme için Pekin’in yolunu tuttu. En azından bir mutabakat zaptı çıkarmayı ümit ediyorlardı. Görüşmeler sırasında çekilen grup fotoğraflarında Çin heyetinin lideri Liu He, Mnuchin ve Lighthizer’in sırayla ortada yer aldıkları üç ayrı kare çekilmesi, tarafların birbirlerine gösterdiği ‘saygı ve eşitliğin’ ifadesi olarak yorumlandı.

Pekin görüşmelerinin sonunda Amerikan heyetinin Çin Cumhurbaşkanı Xi Jinping tarafından kabul edilmesi ‘işlerin yolunda gittiği’ şeklinde yorumlansa da, nihai bir anlaşma çıkmadı. Çin devlet haber ajansı Xinhua, heyetlerin ‘prensipte anlaştıklarını’ duyurdu. Heyetlerin belli bir ‘ilerleme’ kaydettikleri, gelecek hafta Washington’da görüşmeye devam edecekleri açıklandı.

KRİTİK TARİH 1 MART

Taraflar 1 Mart’a kadar anlaşamazsa, ABD 200 milyar dolar değerindeki Çin malları için gümrük tarifelerini %10’dan %25’e çıkaracak. Trump’ın birkaç ikircikli açıklamanın ardından Çin lideri Xi’yle Şubat sonunda bir görüşmeye ‘hayır’ demesi, anlaşma ihtimalinin epey düşük olduğu şeklinde algılanmıştı. Ardından Trump’tan “Her ne kadar pek içimden gelmese de, müzakerenin iyi gittiğini görürsem anlaşmayı 1 Mart sonrasına sarkıtabiliriz” açıklaması geldi. Trump, “Süs olsun diye bir anlaşma değil, gerçek bir anlaşma” (a real deal) görmek istediğini de ekliyordu. Pekin görüşmelerinin ardından 15 Şubat’ta Beyaz Saray’da yaptığı konuşmadaysa “Amerika Birleşik Devletleri, Çin’le gerçek bir ticaret anlaşmasına her zamankinden daha yakındır” dedi. Pekin görüşmelerini değerlendiren Beyaz Saray sözcüsü Sarah Sanders ise 1 Mart 2019 tarihinden önce tüm önemli konular üzerinde çalışmaya devam edileceğini, yoğun tartışmalar neticesinde tarafların ilerleme kaydettiğini, ancak daha yapılacak çok iş olduğu söyledi. Diğer yandan Çin’de iş yapan Amerikan şirketlerini temsil eden ABD-Çin İş Konseyi, Pekin’deki görüşmelerin ardından, Trump’ın anlaşma için belirlenen son tarihi uzatabileceğini açıkladı.

Trump’ın beklediği gerçek bir anlaşma, Çin için çok ciddi bir yapısal reform demek. Amerikalıların temel şikayetlerinden biri, Çin’in devlet işletmelerine verdiği dev boyutlu desteğin üretim fazlasına yol açması ve bunun Amerikan şirketleri için rekabeti güçleştirmesi. Özellikle ticari uçak imalatı, yarı iletkenler ve yapay zekadaki devlet desteğinin azaltılması isteniyor. Yabancı şirketleri teknoloji transferine zorlamak, fikri mülkiyet haklarının korunması, siber hırsızlık gibi konular da, Trump yönetiminin ajandasında yer alan önemli başlıklar. Çin zaten üzerindeki ‘ihracatçı ülke’ baskısından kurtulmak için, uzun süredir ithalata ağırlık vererek yabancı sermayenin önündeki engelleri kaldıracak adımlar atıyor. Ancak burada Pekin’in gözettiği denge, Trump yönetiminin bunaltıcı Çin siyasetinin baskısıyla değil, ülkenin kendi reform ve açılma siyasetinin gereği olarak bu adımların hayata geçirildiğine kamuoyunu ikna etmek.

ULUSAL GÜVENLİK BARİYERİ

Çin’deki ‘Amerika şahinleri’ ise ABD’nin ‘asıl derdinin’ ülkenin ‘önlenemez yükselişini durdurmak’ olduğu kanaatinde. Bu görüş, Çin’in belli konularda adım atmasını zorlaştırıyor; zira ABD’nin talepleri ve Çin’in olası tavizleri, iki taraf için de ‘ulusal güvenlik’ bariyerine takılıyor. Ticaret savaşında anlaşma süreci akamete uğrarsa, buna en çok tarafların ulusal güvenlik kaygılarının sebep olacağı söylenebilir.

Pekin yine de ithal otomobillerde tarifeleri düşürmek, bazı sektörlerde yabancı firmaların çoğunluk hissesine sahip olmalarına izin vermek gibi ticaret savaşını dindirecek adımlar atıyor. Reuters’in haberine göre, Çin gelecek 6 yıl boyunca 1 trilyon dolar değerinde alım yapma sözü verdi, bunlar arasında tarımsal ürünler ve enerji ürünleri de olacak. Sübvansiyonların DTÖ kurallarını ihlal etmeyeceği de Çin’in taahhütleri arasında yer alıyor. Ancak Çin’in daha fazla alım yapması, ABD için gerçek bir anlaşma mahiyeti taşımıyor. Trump kendileri için gerçek bir anlaşmanın, adil olmayan ticaret eylemlerine son veren, ülkenin kronik ticaret açığını düşüren ve Amerikan istihdamını koruyan yapısal bir değişim olması gerektiği görüşünde.

Dünyanın en büyük iki ekonomisi arasındaki ticaret ve teknoloji savaşı daha uzun süre gündemi meşgul edecek görünüyor. 15 Şubat’ta Pekin’de düzenlenen basın toplantısında bir muhabir Çin dışişleri sözcüsüne, Çin-ABD ticaret müzakerelerinde olası bir anlaşma ihtimalini sorduğunda, şu yanıtı aldı: “Sabırla bekleyin, cevap yakında açıklanacak.”

#Çin
#ABD
5 yıl önce