Filibeli Ahmet Hilmi’nin 1910 yılında kaleme aldığı Âmâk-ı Hayal isimli romanı Abdullah Harmancı’nın yeniden yazım denemesiyle Timaş İlk Genç etiketiyle basıldı. Aynalı Baba ile Râcî; irfanî geleneğe ait kavramları fantastik öğelerle 10 yaş üstü okuyucunun ilgisini çekecek bir kurguyla vermesi ve Âmâk-ı Hayal gibi kıymetli bir eserle çocukları tanıştırması bakımından önemli bir çalışma.
“Okuduğum günden beri etkisi altında kaldığım bu romanın pek çok bölümünü ve özellikle anlatılan hikâyelerdeki maceraları çok fazla çocuksu bulmuş, bu eseri çocuklara yeniden yazma hayalleri kurmuştum,” diyerek kitabın ortaya çıkış serüvenini özetliyor Abdullah Harmancı. Aynalı Baba ile Raci; Âmâk-ı Hayal’in felsefi-tasavvufi katmanını ikinci plana alırken aksiyon içeren bölümlerini öne çıkarıyor. Hikâyelerin omurgası bozulmadan birtakım değişikliklerle yeniden kaleme alınan eser, çocuklara eğlenceli taraflarını okudukları romanın ilerleyen yaşlarda aslını okumalarını da salık veriyor. Aynalı Baba’nın neyine üflemesiyle Râcî dönüşüyor ve uzak diyarlara olan yolculuğu başlıyor. Kitap boyunca Râcî ile birlikte Hiçlik Dağı’nın zirvesine tırmanıyor; aydınlıkla karanlığın, nifakla muhabbetin, gazapla hikmetin, nefsle aşkın savaşına şahitlik ediyor, âlemleri seyre dalıyor, Cabülka’dan Cabülsa’ya seyahate çıkıyor, karınca ülkesinde âlim karıncalarla bilimsel bir toplantıya katılıyoruz. Aynalı Baba ile Râcî genç okurların incelikli ve etkileyici öykülerin yazarı Abdullah Harmancı üslubuyla tanışmaları için de büyük bir fırsat.
Zor sorulara kolay cevaplar
Küçüklüğümüzde aynıları bizim de aklımızdan geçmiş olsa dahi, çocuklarımızın özellikle inançla ilgili sorduğu sorular karşısında bazen panikliyor bazen de nasıl yanıt vereceğimizi kestiremiyoruz. Geçtiğimiz yıl Diyanet TV’de izleyicisiyle buluşan Kafama Takıldı adlı yapımda eğitimci ve televizyon programcısı Şule Kala, çocukların ve gençlerin itikadî meselelerle ilgili yönelttikleri sorulara kısa ve doyurucu cevaplar vermiş, program ilgiyle karşılanmıştı. Zor sorulara verilen kolay cevaplar şimdi kitap haline geldi ve Ümran Aşkın Aydın’ın çizimleriyle Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları tarafından basıldı. Kafama Takıldı; Allah kimdir, Allah kötülükleri neden yarattı, kader nedir, melekler neye benzer, neden ibadet etmeliyim gibi 30 farklı başlıkta çocukların anlayabileceği nitelikli cevaplar sunuyor. Şule Kala sorulara, öğretmenlik deneyimi ve iletişim alanındaki birikimiyle güncel dili yakalayarak somut örneklerle karşılık vermiş. Bir şey öğrenmek istiyorsak onun hakkında soru sormamız gerektiğini, aslında soru sormanın insanın özünde var olduğunu, Allah ya da din hakkında soru sormanın tehlikeli bir şey olmadığını sık sık hatırlatan kitap; kafasına takılanlara cevap bulmak isteyen çocuklar, zor sorulara yanıt vermekte güçlük çeken ebeveyn ve öğretmenlerin istifadesine sunulmuş. Devamının gelmesini dört gözle bekliyoruz.
Herkeste var mı bu balon?
Klinik Psikolog Mehmet Teber “Bazen Olur Böyle” isminde çocukların duygularını tanımasına, fark etmesine ve onlara yön vermesine yardımcı olacak bir seri kaleme aldı. Sincap Kitap’tan çıkan serinin ilk iki kitabı “Biraz kıskandım sanki! ve Biraz korktum sanki!”
“Son yüzyılda düşünceye yatırım yaptık ama bizi insan yapan şey duygularımız. Bir çocuk kitabı yazacaksam duygulardan başlamanın iyi olacağını düşündüm. Duygularını tanıyan, fark eden, ifade eden; onlara yön veren ve karşı tarafın duygularını anlayan kişiler hayatta daha başarılı oluyorlar.” diyerek işe neden duygularla başladığını ifade ediyor Mehmet Teber. Soyut bir kavram olan duygular balona benzetilerek somutlaştırılıyor hikâyelerde. Balon bazen şişiyor, bazen yavaşça sönüyor. Korku duygusu mavi, kıskançlık duygusu mor balonla temsil edilmiş. Renkli ve eğlenceli tasarımıyla duyguları fark etmek, kabul etmekle ilgili farkındalık oluşturan kitaplar, küçük okurların korku ve kıskançlıkla nasıl baş edebileceğine dair hayata geçirilebilir öneriler sunuyor. Sayfa aralarındaki zarflardan çıkan “Sence korku ne demek, kıskançlık balonu nasıl söner?” gibi sorular çocuklarla konu hakkında sohbet etmeyi kolaylaştırıyor. Kitap sonunda ebeveynlere yönelik hazırlanan oyun önerileri ve tavsiyeler anne babalara rehberlik ediyor. Serinin küçükleri mutlu edecek bir de balon hediyesi var.
Her şey bir çekirdekle başladı
Mümine Yıldız ismi anılınca hatırınıza uçuşan perdeler, rengârenk çiçekler, penceredeki ışık oyunları, yemyeşil yapraklarıyla salınan ağaçlar ve dinlendirici müzikler geliyorsa siz de onun paylaşımlarından nasipleniyorsunuz demektir. Ân peşinde, ışık ve hayat peşinde, iyilik ve güzellik peşinde koşmaktan zevk alan Mümine Yıldız’ın ve küçük kızı Ayşe’nin hikâyesine yer veren “Kiraz Çekirdeği” Genç Tuti’den çıktı.
Ayşe ve annesi pazardan aldıkları bir kilo kirazın çekirdeklerini atmayıp bahçeye ekiyor ve birisine Lili ismini veriyorlar. Çekirdek Lili’nin emek ve sabırla adım adım bir ağaca dönüşmesine şahitlik ettiğimiz hikâye boyunca Ayşe bazen Lili’yi unutuyor bazen yanına diz çöküp onu yüreklendiriyor. Bir çocuğun ufacık bir çekirdekle kurduğu sımsıcak bağı, dostluğu, vefayı okuduğumuz Kiraz Çekirdeği bizi harika bir keşif yolculuğuna çıkarıyor. Son sayfalarda yer alan ve Lili kocaman bir ağaca dönüştükten sonra yaşananları anlatan keyifli çizimler, çocuklarla yeni bir hikâye oluşturmak için de bir fırsat sunuyor. Cansu Dinç’in resimlediği Kiraz Çekirdeği, 4 yaş üstü okuyucusunu bekliyor.
