|

Bir komisyon kuralım efenim

Selman Bayer’den absürtlüklerle dolu bir kara komedi: Azizler ve Haydutlar... Yazarın uzun bir aranın ardından, yine, yeni, yeniden bürokrasi eleştirisi yaptığı ikinci romanı Ketebe Yayınları’ndan çıktı.

04:00 - 15/10/2019 Salı
Güncelleme: 20:33 - 13/10/2019 Pazar
Yeni Şafak
Azizler ve Haydutlar Selman Bayer Ketebe Yayınları 2019 264 sayfa
Azizler ve Haydutlar Selman Bayer Ketebe Yayınları 2019 264 sayfa
EMİN BİLGE

İsmi lazım değil, büyükşehirlerimizin bir tanesinin ‘yirlisi’ cumhurbaşkanının eşinin himayelerinde, yörenin lezzet haritasını ortaya koyan bir kitap çalışması yapılması söz konusuydu. Valilikten heyetler, komisyonlar, ihaleler, ajanslar, organizatörler, restoranlar, fotoğrafçılar, grafikerler... Bir bölük insan tatbikata gider gibi o kitabı çıkarmak için (çıkaramamak mı deseydim acaba?) uğraştılar. Kısa keselim de aydın abası olsun; kitabı çıkaramadılar. Nedeni ise çok basit: Bürokrasi. İş yapmak yerine sadece komisyon kurup toplantı yapmaktan. Belki de “Haydut”ların makamları sarıp sarmalamasından.

Selman Bayer’in “Azizler ve Haydutlar”ını okurken devamlı o çıkamayan kitap geldi aklıma. Bürokrasinin hantal yapısı geldi. Gözlerim yaşarana kadar güldüğüm satırlar arasında dolanan bir hayalet nine bir de geveze kara kedi de cabası. Hadi size ufaktan bir spoiler vereyim. Selman Bayer kara komedisini hayali karakterlerle süsleyerek, hicvin dozunu artırmış. Ha bir de unutmadan hatırlatmakta fayda var; roman başından sonuna kadar nükteli atasözleriyle bezeli.

DEVLET BABA

İlk kitabı Kendi İçine Düşenler Ansiklopedisi ile de devlet ve bürokrasi eleştirisi yapan Bayer’in bir de şiir kitabı var. Tabii ki onun da dikkat çeken bir ismi var: Olmaya Devlet.

Peki yazarın devletle bir alıp veremediğimi var diye sorası geliyor insanın. Aslında bu soruya bir cevabı var yazarın: “Babaya karşı verilen mücadelenin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu topraklardaki problemlerin de buna müteallik olduğu kanaatindeyim. Biz babalarıyla kavga etmeyi bırakın, onlarla hiçbir zaman ortak dil tutturamayan fakat bir gün baba olunca o hastalıklı dili ayniyle tevarüs eden bir neslin babalarıyla kavga etmeye pek teşne olan ama buna hiçbir zaman cesaret edemeyen, etse de yüzüne gözüne bulaştıran evlatlarıyız. Haliyle burada biraz durup düşünmek gerekmektedir. Babalarımızla aramızdaki ilişkinin sağlıksız olduğu herkesin malumudur. Bunu artık etkisini yitirmiş ve içi boşalmış bir saygı meselesine kurban gitmeden tartışmamız gerekiyor düşüncesindeyim. Çünkü devlet de bütün bu hastalıklı baba düşüncesinin bir topluma teşmil edilmiş halinden başka bir şey değil maalesef.”

EZBERE HAYATLARA TESLİM OLMAK

Aslında çoğumuzun -belki farkında bile olmadan- içinde olduğu çaresizlik durumu... Birazda gönüllüsü olduğumuz ruh hali. Kolayımıza geliyor nedense. Halbuki ‘çaresiz değilsiniz, çare sizsiniz’ anlayışı ile “ignorance is bliss” durumu, çarpışıp duruyor, hayatları savurup duruyor. ‘Bilmeden yaşama’nın dayanılmaz hafifliğine kendini kaptırmak tatlı geliyor vesselam.

Selman Bayer’in ustalıkla işlediği romanı Azizler ve Haydutlar -çok mu klişe oldu dersiniz bilmem ama- ‘güldürürken düşündüren’, ezbere hayatlara teslimiyeti yeren önemli bir eser.

#Selman Bayer
#Azizler ve Haydutlar
#Kendi İçine Düşenler Ansiklopedisi
5 yıl önce