Bu hafta vizyonda 3'ü yerli olan 9 yeni film var. World of Warcraft oyuncularının özellikle beklediği sinema filmi
bu haftanın gözdeleri arasında. Sinema sektöründeki olgunluk çağını yaşayan Nicolas Cage ise
filmi ile seyirci karşısına çıkacak. Son yapımlarına nazaran senaryo seçimleri konusunda başarısız olan Cage, bu kez şeytanın bacağını kıracak gibi görünüyor.
İşte bu hafta vizyona giren diğer filmler ve özetleri:
World of Warcraft oyununun sinema filmi olan yapım farklı ırkların karşı karşıya geldiği fantastik bir dünyayı beyazperdeye taşıyor.
Ork savaşçılarının ülkeleri yok olmuştur ve hayatta kalanlar yeni bir koloni oluşturmak amacıyla, Azeroth krallığının eteklerine gelirler. Azeroth krallığı barışçıl ortamdan yana olsa da eşikteki bu savaş kaçınılmazdır. İki dünyayı birleştiren kapı açıldığında, bir ordu yıkım bekler, diğeri de yok olma ihtimaliyle karşı karşıyadır. Bu karşıt gruplardan iki kahraman, ailelerinin, halklarının ve ülkelerinin kaderini belirleyecek bir çatışma yoluna girerler.
Filmin yönetmenliğini Moon filmiyle sinemaya esaslı bir giriş yapan, genç neslin umut vaadeden yönetmenlerinden Duncan Jones yer alırken, oyuncu kadrosunda ise Travis Fimmel, Paula Patton, Ben Foster, Dominic Cooper, Toby Kebbell, Ben Schnetzer, Rob Kazinsky ve Daniel W isimleri yer alıyor. Filmin yapımcıları ise Legendary Pictures, Blizzard Entertainment ve Atlas Entertainment firmaları.
Nicolas Cage ve Elijah Wood'un iki polis memurunu canlandırdığı filmin yönetmen koltuğunda Alex Brewer ve Benjamin Brewer oturuyor.
Las Vegas Polis Departmanı'nda, sıkıcı idari işlerde görevli ve fazladan para kazanabilmek için çaldıkları Sivil Servis Sınav sorularını diğer memurlara satan iki polis memuru olan Waters ve Stone, uyuşturucu operasyonuyla ilgili bir bilgiye tesadüfen rastlarlar. Bu iki arkadaş paranın kaynağını bulabilmek için harekete geçerler. Özenli bir araştırmadan sonra ulaştıkları ipuçları onları sandıklarından çok daha tehlikeli bir durumun ortasında bırakır.
Nicolas gelecekteki hareketli bir adada yaşar, ya da başka bir gezegende, ya da bir rüyada... Yaşamdaki köy beyaz evlerle, kendi yaşındaki erkek ve kız çocuklarıyla doludur. Kumsallar siyah kumlarla ve volkanik taşlarla örtülüdür. Okyanusta yaptığı gezinti sırasında bir keşif yapar ve bu keşif diğer tüm kadınlar gibi saçı arkadan bağlı, düz beyaz bir elbise giyen ve beyaz tenli annesi tarafından yasaklanır. Ancak kendisine yalan söylendiğini düşünen Nicolas çok meraklıdır ve keşif gezilerini artırır. Bu gezilerden birinde rahatsız edici birkaç görüntüye tanıklık eder ve kendini hastane benzeri bir binada, diğerleriyle birlikte, hemşireye benzeyen kadınlar tarafından bir takım tıbbi müdahale yapılırken bulur.
Sınıflandırılması epey zor olan bu film esrarengizliğin yanı sıra birçok şiirsel güzellikte sahne barındırır. Bilinmezliğin korkusunu gençlik çağındaki bir oğlan çocuğuyla yansıtır.
Maceraperest dört genç Amerikalı, ilk yurtdışı yaz kampları için Avrupa'yı seçerler. Fakat bu deneyimde başlarına geleceklerden tamamen habersizdir. Kampta bir grup çocuğa gözetmenlik yaparken, işler çığrından çıkar ve enfeksiyonun etkisi hızla yayılmaya başlar. Korku ve delilik dolu, karanlık bir girdap hem hem kampı hem de gençleri saracaktır. Korku dolu anlarda enfeksiyonun kaynağını bulmaya çalışırken, kendilerini hayatta tutmanın da çarelerini arayacaklar.
Alberto Marini'nin yönetmenliğini üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda Diego Boneta, Jocelin Donahue, Maiara Walsh, Andrés Velencoso, Àlex Monner ve Mark Schardan gibi isimler yer alıyor.
Yönetmenliğini Kirk Jones'un üstlendiği ve senaryosunu Nia Vardalos'un kaleme aldığı My Big Fat Greek Wedding 2'in başrollerinde John Stamos, John Corbett, Alex Wolff, Nia Vardalos yer alıyor. Bu kez devam filminde Portokalos ailesinin büyük sırrı aşıkları yeniden biraraya getirecek ve eskisinden daha büyük bir düğüne neden olacak. Filmin başrollerinde Nia Vardalos, John Corbett, Michael Constantine yer alıyor.
“Mommo - Kız Kardeşim” ve “Meryem” filmleriyle adından söz ettiren Atalay Taşdiken, “Arama Moturu” filmiyle, herkesin bir şeyler aradığı Anadolu coğrafyasıyla teknolojik bir yapı olan arama motoru arasında kurduğu ortaklıktan hareketle ironik bir mukayese denemesine girişir. Yönetmen filminde profesyonel oyuncularla çalışmak yerine gerçek kişilerle çalışmış ve çoğunlukla doğaçlama çekti. Atalay Taşdiken filmin yönetmenliği dışında senaristliğini de üstlendi.
Arkeoloji çalışmaları yapan bir ekip esrarengiz bir gemide toplanırlar. Daha sonra arkeolog grubu bu gemide yer alan bir takım garip olaylara şahit olur. Öğrendiklerine göre 2 yıl önce bu gemide korkunç olaylar yaşanmıştır. Genç ekip için ilgi çekici olduğu kadar ürkütücü de olan gemide, esrarengiz olaylar yaşanmaya devam eder. Bu esrarengiz olaylar genç ekipte farklı etkilere ve sonuçlara yol açacaktır.
Filmin başrollerinde Merve Sevi ve Fırat Çöloğlu yer alıyor. Filmin yönetmen koltuğunda ise Oya Köksal & Vedat Dikmetaş ikilisi oturuyor.
Dakota Johnson, Ralph Fiennes, Tilda Swinton, Matthias Schoenaerts'ın başrollerini paylaştığı "Sen Benimsin" filminin yönetmenliğini "Benim Adım Aşk" filmiyle tanınan Luca Guadagnino üstlendi.
Film, yönetmen sevgilisiyle Sicilya'nın güneyinde sakin bir yaşam süren tanınmış bir rock yıldızının, huzurlu ortamlarının eski arkadaşları ile genç kızının adaya gelişiyle bozulmasını ve kıskançlık ile tutku dolu bir ilişki sarmalının herkes için tehlikeli sonuçlar doğurmasını sinema perdelerine taşıyacak.
Sokağa terk edilen iki köpeğin daha sonrasında üç kardeş ve mahalledeki çocuklar ile olan ilişkilerini, yetişkin insanların bakış açılarının işlendiği film, sokak köpeklerinin kahramanlıklarını ve çocukların maceralarını anlatıyor. Fil'in başrollerini sokaktan sahiplenilen Bal ile Betty isimli iki sokak köpeğinin yaptığı filmde diğer başrollerde ise Toygun Ateş, Göknur Paslı ve Yeliz Ateş yer alıyor.
