Dünyanın en köklü tenis turnuvası, 4 Grand Slam’ın en büyüğü Wimbledon tenis turnuvasında ilk kez bir Türk tenisçi, genç çiftler kategorisinde ipi göğüsledi. 17 yaşındaki Yankı Erel, partneri Otto Virtanen ile birlikte çift erkeklerde şampiyon oldu!
Öncelikle biraz tenisten bahsedelim… Tenis, Türkiye’de pek ilgi görmeyen, “zengin sporu” klişesiyle daha ilk adımda insanlar için itici güç haline “getirilmiş” bir spor. Aileler futbol, voleybol, basketbola yaklaştıkları gibi tenise yaklaşmıyor. Çünkü başarıdan önce tenisin kendisine inanmıyor. Bu noktada da başarıdan söz etmek pek mümkün değil. Başak Eraydın, Çağla Büyükakçay, İpek Soylu gibi son yıllarda dünya piyasasına çıkmaya başlayan isimler olsa da WTA, ATP gibi klasmanlarda çok yüksek başarılara ulaşılmış değil ve bir Grand Slam çıtasını yakalamış oyuncumuz hala yok. Şeytanın bacağını kırmak, teniste uluslararası bir oyuncu çıkarmak, yeni isimler yetiştirmek için Türkiye Tenis Federasyonu’nun son yıllardaki özverili çalışması umutları yeşertiyor. İşte Yankı Erel’in tam da bu süreçte gelen şampiyonluğu bir dönüm noktası olacak gibi…
Tenisseverlerin her yıl merakla beklediği Wimbledon, bu yıl 2 Temmuz’da başladı ve iki hafta boyunca sürprizlerle birlikte izleyicilere muhteşem anlar yaşattı. Bizim için ayrı bir önemi vardı çünkü Yankı’yı ilk kez genç çiftler kategorisinde izleyecektik. Zorlu maçlar, uzun süren oyunlar, çevrilen maç puanlarıyla birlikte Erel-Virtanen çifti finale kadar yükseldi. 15 Temmuz’a denk gelen final günü kupayı kaldırarak hepimize büyük bir gurur yaşattı.
Şampiyonluğun hemen ardından Yankı Erel ile buluştuk. Hem tenis serüvenini hem Wimbledon şampiyonluğunu konuştuk. Genç sporcunun başarısında anne ve babası büyük pay sahibi. 6 yaşında raketi eline alan Yankı’ya “Tenis oynamayı istediğin süreçte hep yanında olacağız” demişler. Ailesi Tekirdağ’da iken o küçük yaşlarda itibaren Bursa, İzmir ve İstanbul’da tek başına büyük azimle çalışmış. Vazgeçme noktasına geldiğinde ailesinin desteğiyle tenise yeniden tutunmuş. Tekler kategorisinde dünya klasmanında 16.sıraya yükselerek yine bir ilki başaran Erel, Wimbledon finalinin hayali olduğunu söylüyor: “Herkesin hedefi o kupayı kaldırmaktı. 3 yıldır junior kategorisindeyim. Herkesi tanıyorum ve kimin nasıl oynadığını biliyorum. Kendime sadece ‘çık ve tenisini oyna’ dedim. Çünkü onlardan iyi olduğumu biliyorum.”
Yankı Erel final maçının ardından şampiyonluğu ve kupayı 15 Temmuz şehitlerine armağan ettiğini söylemişti. Turnuvaya gitmeden önce bu anın hayalini kurduğunu söyleyen Erel o anki duygularını şöyle anlattı: “Ağlamamak için kendimi zor tuttum. O duygu anlatılmaz, yaşanır. Zaten gitmeden önce final gününün 15 Temmuz olduğunu biliyordum. Öyle bir gündü ki… Wimbledon finaline çıktığıma inanamıyordum ve diğer yandan tarih 15 Temmuz’du. Kendime ‘Yankı bu maçı kazanmalısın. Kazanmazsan ülkene haksızlık etmiş olacaksın’ dedim. Bütün kalbimi korta koydum. Kazandığım için çok mutluyum. Wimbledon finaline çıkmak bile çok önemli ama şampiyonluk çok ayrı bir şey. Bu kupayla birlikte Türkiye’yi kazandığımı düşünüyorum.”
Genç yaşta gelen başarının üzerine bir sorumluluk yüklediğini belirten genç sporcu, “Beni örnek alanlar artı. Artık daha çok takip ediliyorum. Omuzlarımdaki yük de arttı. Korttaki duruşum karakterim kort dışındaki karakterim değişecek. Ben de değişmek zorundayım. Beni böyle sevdiler. Herkese saygım sonsuzdur. Büyüklerimin lafını dinlerim. Ne derlerse yaparım. Sakin yapım var ve hep neşeliyimdir. Her zaman pozitifim, negatif olup ne yapacaksınız? Negatiflik hayatınıza, tenisinize, her şeyinize yansır” diyor.
Spor yapmak, başarılı olmak isteyen gençlere “Hayal kurmaktan vazgeçmeyin” diyen Yankı Erel, “Başarısız olursam insanlar beni eleştirir diye kesinlikle düşünmeyin. Tenisle ilgili bir şey yapmak isteyenler harekete geçmeli. 11 yaşındayken bana tenis için ailenden uzak kalacaksın dediler. Çok büyük bir dönüm noktasıydı. Düşünmeden gittim. Çok zorlandım ama hayalleriniz için bunları yapmak lazım. Genç arkadaşlarım inandıktan sonra her şey olur. Ama ailelerin de çocuklar kadar başarıyı istemesi lazım” diye konuşuyor.
2018’in ilk Grand Slam’i olan Avustralya Açık’ta teklerde 3.tur gören, Wimbledon’da genç çiftlerde şampiyon olan Yankı Erel’in şimdiki hedefi Ağustos ayında başlayacak olan yılın son Grand Slam’i Amerika Açık’ta ipi göğüslemek. Erel solak ve agresif oynuyor. Kort içi ve dışındaki davranışlarıyla Novak Djokovic ile Rafael Nadal’ı örnek alıyor.
