Tarihinde türlü türlü değişikliklere imza atan markalar, bugün sürdürebilirliklerini güçlü felsefelerine ve tasarımlarına borçlular. Çoğu markanın uçaklar için motor üretmesiyle başlayan süreç, zamanla otomobile olan ihtiyacın artmasıyla farklı bir boyut kazandı. Herkesi büyüleyen nitelikte otomobiller üreten Ettore Bugatti 1947'de Paris'te öldüğünde 7.950 adet Bugatti otomobil üretmişti. Bunun yanında dünya çapında otomobil yarışlarına olan merak artınca, markalar pistlerde prestijlerini artıracak araçlar tasarlamaya başladı. 1906' da şirket aracıyla ilk Grand Prix motor yarışını kazanan Renault takımı, edindiği vizyon ile adından sıkça söz ettiriyor.
1917'de Chikuei' Nakajima tarafından Nakajima Hava Araştırmaları Laboratuarları adıyla kurulan şirket, Fuji Heavy Industries Co.'nin ilk adımı. Uçak tasarım felsefesine dayalı olarak performansını artıran firma, Japon hava ve deniz kuvvetleri için uçak geliştirip üretti. Savaştan yenik çıkan Japonya'nın silah üretiminin yasaklanmasının etkisiyle adını Fuji Sangyo olarak degiştirmiş. Motorlu kara taşıtları geliştirme ve üretme kararı da alan Fuji Sangyo'nun 1950 yılında 12 farklı şirkete bölünmesinin ardından, otomobil bölümünün adının Subaru olmasına karar verilmiştir. Subaru Japonca'da Taurus takım yıldızında yaklaşık 250'den fazla yıldız topluluğuna verilen isim.
Toyota Grubu günümüzde en çok otomobil üreticisi olarak tanınsa da halen tekstil işine de devam etmekte. Toyota Motor Corporation Eylül 1933'de Kiichiro Toyoda'nın yönetiminde otomobil üretimine adanmış yeni bir bölüm yarattığında kuruldu. 1934'de bölüm ilk Tip A motorunu üretti ve Mayıs 1935'de Model A1 binek aracını ve Ağustos 1935'de ise G1 kamyonunda kullandı.Toyota Motor Co.'nın bağımsız bir şirket olarak kurulması 1937 yılında oldu. Kurucu ailenin soyadı Toyoda, şirket adı özellikle farklılaştırılarak kurucunun aile hayatı ve iş hayatının ayrılığı vurgulanmanın yanı sıra telaffuzu kolaylaştırmak ve şirkete mutlu bir başlangıç verilmek istenmiş. Sekiz sayısı şanslı rakam olarak kabul edilen Japonya'da Toyota, Toyoda'dan daha şanslı kabul edilmektedir. Çünkü Katakana'da (Japon hece dizisi) Toyota yazman için 8 darbe gerekmektedir. Çince'de şirket ve araçları halen Çin alfebesindeki eşdeğer karakterlerle bahsediliyor.
Porsche sadece deneyimlerin oluşturduğu bir dünyayı vaat etmez aynı zamanda Porsche'nin ürünleri ve hizmetleri bunu garantiler. Porsche'nin gelişme potansiyeli 1948'de ilk Porshce marka spor otomobil ile başlamaz. Profesör Ferdinand Porsche'nin 20. yy'nin başlarında ilk tasarımlarını ve yapımlarını sunduğu zamana kadar geri gider. Ferdinand ve Ferry Porsche vizyon sahibi kişilerdi. Ayaklarını her zaman yere sağlam basan kardeşler, bu sayede hayal gücünü gerçekliğe dönüştürebildiler. Porsche'de verimliliğin sürekli ilerlemesi sürekli iyileştirme sürecinin sonucudur. Başlangıç aşamasından son hale kadar üretim uzmanları ve tedarikçiler sürekli bilgi alışverişinde bulunurlar. Üretim hattı 911 ve Boxster modellerinin hayal edilebilen her karışımına yer sağlayabilir. Buna ek olarak en güncel üretim merkezlerini kapsayan yeni Leipzig sahası, asfalt kaplı ve yol dışında patikalar içeren mükemmel bir müşteri merkezi bulunduran geniş bir test sahasıdır. Leipzig'deki fabrika entegre ve ultra-modern imalat sürecinde en son noktayı oluşturur ve Cayenne'in montajı gerçekleşir.
Bir tren mühendisi olan Walter Owen Bentley tarafından kurulan ve günümüzde Wolkswagen AG çatısı altında yoluna devam eden İngiliz marka, 1910'lu yılların başından beri otomobil tarihinin en prestijli ve lüks modellerini üretmesiyle tanınıyor. Savaş sırasında Kraliyet Hava Kuvvetlerin'de uçak motorları için alüminyum supaplar geliştiren Walter Owen, edindiği tecrübelerinde yardımıyla 1919 yılında Bentley Motors'u kurdu.1980'de yükselişe geçen Bentley, İngiliz havacılık şirketi Vickers Group tarafından satın alınınca şirket için dönüm noktası oldu. Köklü İngiliz markası, tekrar katılmaya başladığı Le Mans yarışları ve retro tasarımlı lüks, sportif ve prestijin mükemmel kombinasyonu
olarak nitelendirilen Continental R, Continental GTC, Continental Flying Spur gibi yeni nesil modelleriyle geçmiş günlerdeki başarılarının üstüne çıkabilen bir performans göstermesiyle dikkat çekiyor.
1898'den beri araba üreten Renault şirketi, 1899'da Société Renault Frères olarak Louis Renault, erkek kardeşleri Marcel ve Fernand, ve arkadaşı Thomas Evert tarafından kuruldu. Genç bir mühendis olan Louis babalarının tekstil işinde kabiliyetlerini bileyen kardeşleriyle ekip kurmadan önce de birkaç model tasarlamış ve üretmiş. Louis tasarım ve üretimle uğraşırken, Marcel ve Fernand şirket yönetimiyle uğraşmaktaydı. Kardeşler kısa sürede motor yarışlarına katılmanın araçlarına kamuoyu yaratacağını fark etti ve Renault Fransa'da şehirden şehire ilk yarışlarda anında başarı kazanarak tanındı, böylece şirket hızla büyüdü. Hem Louis, hem de Marcel Renault şirket araçlarıyla yarışlara katıldılar ancak Marcel 1903'de Paris-Madrid yarışında kazada öldü. Louis Renault bir daha hiç yarışmamasına rağmen şirketi yarışlarla gayet ilgili kalmaya devam etti ve Renault AK 90CV 1906'da yapılan tarihte ilk Grand Prix motor yarışını kazandı.
Farklı tasarımlarını ileri mühendislik teknolojileri ile birleştiren Ettore Bugatti, sanatçılığını arabalar üzerinde uyguladı. Milanolu Bugatti 1898 ve 1909 yılları arası pek çok otomobil üreticisinde çalışırken, tecrübesini ve tekniği bu sayede daha çok geliştirdi. 1910'da ilk seri araçlarını piyasaya sürdü. Otomobil hafif ve yüksek performanslıydı 1.35-litre, 4 silindirli motora sahipti. 4 yıl sonra, 16-V modeli yaptı ve bu mdel dünyanın ilk seri üretilen multi-valf otomobili oldu. Bugatti'nin tek motor platformunda yaptığı eklentiler, birleştirmeler dünyada da bir ilkti, bu da onun işinin 1920 ve 1930'lardada iyi olmasını sağladı. Grand-Prix modelleri seri üretime geçti. Bugatti Type 35 dünyanın en ilgi gören yarış arabası olmuştu bir anda, hafifliği, tasarımı ve görünüşü gören herkesi büyüleyecek nitelik taşıyordu. Bugatti 1947'de Paris'de vefat ettiğinde Dünya'da 7,950 Bugatti otomobili vardı, ve O'nun adını yaşatmaya devam ediyordu. Bugatti'nin marka ve isim hakkı 1998 yılında Wolkswagen tarafından satın alındı.
1913'te Londra'da küçük bir atölyede Lionel Martin ve Robert Bamford tarafından kurulan Aston Martin, el yapımı spor otomobilleriyle, yaklaşık 100 yıldır geniş bir hayran kitlesine sahip. Firma yılda sadece 5 bin otomobil üretiyor. Otomobillerin fiyatı 100 bin dolar civarında olan markanın, ilk Aston Martin otomobili 1914'te üretildi. Kuzey Amerika operasyonları büyük güçlüklerle karşılaşan Ford, James Bond filmlerinde sıklıkla kullanılan Aston Martin'i, 924 milyon dolara motor sporları girişimcisi David Richards'ın önderlik ettiği bir yatırım grubuna sattı.
