|

Büyük emeğin eseri: Son Hattatlar

İbnülemin Mahmut Kemal İnal’ın ilk baskısı 1955 yılında yapılan Son Hattatlar isimli eseri Ketebe Yayınları tarafından yeniden basıldı. Bu eserin yeniden, gözden geçirilerek basılması ve okura sunulması pek çok açıdan önem taşıyor. Proje danışmanlığını Uğur Derman’ın yaptığı Mahmut Sami Kanbaş tarafından hazırlanan eserin yeni basımında hat levhaları renklendirildi ve siyah beyaz silik hattat fotoğrafları da yeniden elle çizildi.

Aslı Gül
04:00 - 15/02/2021 Monday
Güncelleme: 12:34 - 15/02/2021 Monday
Yeni Şafak
İbnülemin Mahmut Kemal İnal
İbnülemin Mahmut Kemal İnal

Son Sadrıâzamlar, Son Asır Türk Şairleri, Hoş Sadâ ve Son Hattalar... Bunlar İbnülemin Mahmud Kemal İnal’ın bugünlere bıraktığı eşsiz eserlerinden sadece bazıları. Onun bu eserleri, Osmanlı’nın son dönemiyle cumhuriyetin ilk yılları arasında yetişmiş önemli şahsiyetleri bir araya getirmek gibi önemli bir vazifede üstlenir. Bugün bunları yeniden hatırlatmamızın nedeni Son Hattalar’ın gözden geçirilmiş bir şekilde yeniden okurla buluşmuş olması. M. Uğur Derman’ın koordinatörlüğünde Mahmut Sami Kanbaş tarafından yayına hazırlanan ve Ketebe Yayınları’nın etiketini taşıyan eser, pek çok açıdan önem taşıyor. Biz bunları anlatmak için önce İbnülemin’in hayatına ve yaşadığı çağa yakından bakmaya çalışalım.

AKADEMİYE DÖNÜŞMÜŞ BİR KÖŞK


Edebiyat tarihçisi, mutasavvıf, yazar, müzeci... Bu sıfatlar İbnülemin Mahmut Kemal İnal’i anlatmaya kuşkusuz yetmeyecektir. Onun tarihimizde, yayıncılıkta ve gönül dünyamızda bıraktığı izler bunlardan çok daha fazladır. İbnülemin, 1870 yılında İstanbul Mercan’da doğdu. Babası Mühürdar Mehmet Emin Paşa, uzun yıllar Osmanlı sadrazamı Yusuf Kâmil Paşa’nın mühürdarlığını yapmıştı. Bu nedenle İbnülemin’in Yusuf Kâmil Paşa’nın konağında geçirdiği çocukluk günlerinin de önemi büyüktü. Mercan Ağa Sıbyan Mektebi onun resmî eğitim aldığı ilk kurum oldu. Bir yandan bu eğitimlerine devam ederken bir yandan da babasının konağında özel dersler de aldı. Mehmet Akif Ersoy’un babası İpekli Tahir Efendi, Hasan Tahsin Efendi, Trabzonlu Hoca Hüsnü Efendi hocalarından bazılarıydı. Genç yaşlarından itibaren sanata, edebiyata ve kültüre merakı vardı. Memuriyet hayatı 1889 tarihinde Bâbıâli’de Vilâyât-ı Mümtâze Kalemi’nde başladı ve 33 yıl sürdü. 1914 yılında, Birinci Dünya Savaşı devam ederken vakıf eserlerini korumak amacıyla Türk İslam Eserleri Müzesi’ni kurdu. Bu çalışmalarıyla nice nişan da aldı.

Babasından kendisine kalan, dünyaya gözlerine açtığı Mercan’daki konağı ise adeta bir kültür sanat merkezine, üniversiteye çevirdi. Burada yıllarca edebiyat ve sanat hatıratlarında anlatılan meşhur pazartesi toplantılarını düzenlemeye başladı. Bu toplantılarda hatip İbnülemin olsa da sohbeti başlatanlar Mükrimin Halil Yinanç ile Osman Nuri olurdu. Bu sohbetlerde sayısız önemli şahsiyet bulunurdu. Bunlardan bazıları Yahya Kemal, Faruk Nafiz Çamlıbel, Yusuf Ziya Ortaç, Prof. Kâzım İsmail Gürkan, Prof. Mükrimin Halil Yinanç, Hasan Ali Yücel, Hakkı Tarık Us, Alaeddin Yavaşça, Dr. Nevzat Atlığ’dı.


SONLAR BİR ARADA

İbnülemin Mahmut Kemal İnal’ın Osmanlı hattatlarının biyografi kaynağı olan Tuhfe-i Hattâtîn’in bir devamı niteliğinde olan, kendisinin Kemâlü’l-Hattâtîn adını verdiği Son Hattatlar eseri, bizlerin 18. yüzyıldan genç cumhuriyete kadar olan dönemdeki gelmiş geçmiş en önemli hattatları, örnek işleriyle beraber görmemiz adına oldukça önemlidir. İbnülemin bu eserde bizzat tanıdığı veya kaynaklar üzerinden kendileri hakkında bilgi sahibi olduğu hattatların biyografilerini bir araya getirmiş. Eser, hattatları sadece ketebe kaydında yer almaktan çıkarıp, haklarında derinlikli bilgilerin tarihe kalmasına da vesile olmuş. Basıldığı dönemde de kültür sanat camiasından oldukça olumlu tepkiler alan ve bugünlere kadar literatürde önemli bir boşluğu dolduran çalışmanın gözden geçirilmiş haliyle yeniden basılması ve okura sunulması da bu nedenle oldukça kıymetli. Abdullah Zühdî Efendi, Ali Vasfi Efendi, Cemaleddin Efendi, Halîm Efendi, Hamdi Efendi, Hâşim Bey, İbrahim Sükûtî Efendi, Mahmud Celaleddin Efendi, Mahmud Es’ad Efendi, Mehmet Fahreddin Efendi, Osman Enverî Efendi, Re’fet Efendi, Süleyman Hikmetî Efendi, Selmâ Hanım bu önemli eserde yer alan hattatlardan sadece bazıları. Bu vesile ile eserde 11’i kadın olmak üzere 329 hattat yer aldığını da eklemiş olalım.

M. UĞUR DERMAN’IN ÖNEMLİ DOKUNUŞU

Eser ilk olarak 1955 yılında basılıyor. 1970 yılında yeniden basılsa da içindeki hatalar ve eksikleri yüzünden yayına hazırlanırken ilk baskısı göz önüne alındığı bilgisini paylaşalım. Ketebe Yayınları tarafından çıkan yeni baskısı ise çok daha kıymetli diyebiliriz. Çünkü M. Uğur Derman’ın koordinatörlüğünde yayına hazırlanan Son Hattatlar yine 329 hattatın hal tercümeleri, seçme eserlerinin birer fotoğraflarını ihtiva ediyor. Bunun yanında tekrar basımda, önceki baskılarda maddî ve teknolojik koşulların izin vermediği, fakat bugün mümkün olan değişiklikler yapılmış. Bunlardan en önemlisi hat levhalarının renkli olarak basılması ve siyah beyaz silik hattat fotoğraflarının elle yeniden çizilmesi.Yine kitaptaki yanlış bazı maddi hatalar da notlarla belirtilerek düzeltilmiş.

Kitabın arka yazısında da belirtildiği gibi İbnülemin’in bütün biyografik eserleri bir açıdan da otobiyografik eserlerdir. Bu nedenle okurlar bir yandan hatta ve hat sanatına dair bilgiler edinip, son devrin sanatçılarını tanırken, diğer yandan da bir İstanbul beyefendisinin, kültür dünyamızın mümtaz bir şahsiyetinin hayatına, ikili ilişkilerine, siyasi hatıralarına, kitap kültürüne dair ilginç anekdotlarını bulacaklar. Her yönüyle sanat, edebiyat ve tarih meraklılarının kütüphanelerinde yer alması gereken bir eser olduğu aşikârdır.

#İbnülemin Mahmut Kemal İnal
#Hattat
#Uğur Derman
3 years ago