|

Çinide 21. yüzyılı arıyorum

Çiniyle tanışmasının üzerinden otuz yıl geçen Emel Basut Gemici, üretmeye devam ediyor. Atölye ve sergi çalışmalarına devam eden Gemici, “Eski malzemelerden kullanıyorum ama zamanla nasıl kişiliğimiz değişiyorsa sanatımız da değişiyor. 21. yüzyılda neler üretilebilir bunu düşünüyorum, yeni desenler ortaya koymaya çalışıyorum” diyor.

İlker Nuri Öztürk
04:00 - 15/03/2020 Pazar
Güncelleme: 03:14 - 15/03/2020 Pazar
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv

Çini sanatçısı Emel Basut Gemici geleneksel yöntemler ile günümüz imkanlarını harmanladığı eserlerinde canlı bir anlatım sunuyor. Bundan otuz yıl önce, akademi günlerinde başladığı çini macerasını atölyelerde öğrencilerine, sergilerde sanatseverlere sunan Gemici ile çini üzerine konuştuk.


Çini sanatıyla nasıl tanıştınız?

Özel bir hikayem yok, Mimar Sinan Üniversitesi Geleneksel Türk El Sanatları bölümüne girişim sonrası çiniyi seçtim. Çini deseni tasarlayıp uygulamaktan çok mutluyum. Hocalarımdan öğrendiklerimi de akademide öğrencilerime, atölyelerde meraklı çiniseverlere öğretmeye çalışıyorum.

İZNİK REÇETELERİNE UYMAYA ÇALIŞIYORUM
Eserlerinizde gelenekle bugünü harmanlıyorsunuz. Bunu yaparken nelere dikkat edersiniz?

İznik döneminde kullanılmış olan reçetelere uymaya çalışıyorum. İznik döneminin günümüz koşullarına göre üretilmiş tek parça taş karolardan oluşan halini kullanıyorum. Desen olaraksa geleneksel motifler öğrenerek yetiştirildik. Ama zaman içerisinde nasıl kişiliğimiz değişiyorsa sanattaki etkileşimlerimiz, yansımalarımız da değişime uğruyor. 14-15 ve 16. yüzyıllarda yapılmış çok güzel işler var. Bunları okulda öğrendim. Peki 21. yüzyılda neler üretilebilir bunu düşünüyorum, yeni desenler ortaya koymaya çalışıyorum.

Sadece kuş ve denizde değil, her figürde her eserinizde renklerin canlılığı dikkat çekiyor. Renkler ve figürler için ne söylemek istersiniz?

Eserlerimde canlı renkleri seviyorum, soluk renkleri tercih etmiyorum. Ustalar bahçedeki çiçek, göldeki balık gibi günlük hayatta karşılarına çıkan figürleri resmetmişler. Her eserin yapım süreci farklı. Ne yapmaya karar verme dönemi uzun geçer. Doğru ifade, doğru his, doğru çizgi için iyi hazırlanmam gerekiyor. Örneğin son çalışmalarım İstanbul üzerine. İstanbul’da doğdum büyüdüm, buranın havası, suyu benim için kıymetli. Bir nebze borcumu ödemek istedim. İnsanların yaşam koşturması çok yoğun. Etrafımızdaki güzellikleri fark etmeden sürekli bir yerlere yetişme telaşındayız. Kendimizi ve etrafımızı unuttuğumuzu düşünüyorum. Herkesin, her şeyin rengi başkadır. İstanbul’da yaşayanlar olarak kaç kez deniz kenarına gidip havayı ciğerlerimize çekebiliyoruz... Herkesin kendindeki farklı yönü aramalarını istiyorum.

OTEL VE METROLARI SÜSLÜYOR
  • Çininin bugünkü işlevinde nasıl bir değişim var?
  • Çini ilk yapıldığı dönemde hem kâşi adıyla duvar kaplaması olarak hem de evane dediğimiz ev eşyası olarak kullanılıyordu. Günümüzde ise iki işlevi devam ediyor. Daha çok cami yüzeylerini süsleyen çiniler bugünlerde otellerde, metrolarda, lüks bina girişlerinde karşımıza çıkıyor. Kursların çoğalmasıyla merak ve farkındalık arttı. İnsanlar kendi yaptıkları sunum tepsisi, vazo, masaüstü süs eşyası çinilerini kullanmaktan keyif alıyorlar.

#Çini
#Emel Basut Gemici
#Sanat
4 yıl önce