|

Çocuk kitapları yedek ebeveyn değildir

Yazar- editör Tuğba Coşkuner, çocuk kitaplarına yüklenen misyon için “Ebeveynin başarısız olduğu, uğraşmak istemediği, yeterince iyi yapamadığı, çok çabalasa da elinden gelmeyen şeyleri çocuk edebiyatı kitapları yapsın diye bekleniyor” diyor.

18:00 - 14/07/2021 الأربعاء
Güncelleme: 18:09 - 14/07/2021 الأربعاء
Yeni Şafak
Tuğba Coşkuner
Tuğba Coşkuner
ZEYNEP TUBA KESİMLİ
Doğayla irtibatınızı sıkı tutmaya çalıştığınızı; bahçıvanlık, sabun yapımı, aromaterapi gibi eğitimlere katıldığınızı biliyoruz. Çocuklara tabiatla ilgili farkındalık kazandıran Yeşil Kafalar seriniz de çok sevildi. Serinin ortaya çıkış hikâyesini merak ediyoruz. Sizce Yeşil Kafalar neden bu kadar çok sevildi?

Küçükken -şimdi hayal ya da bir masal karesi gibi geliyor ama- şehrin ortasında kocaman bahçesi olan, etrafı çitlerle çevrili, az daireli bir lojmanda oturuyordum. Üniversiteye gidene kadar da orada oturmaya devam ettim. Bahçesinde kayısı, erik, ceviz ağaçlarıyla birlikte bir kameriyesi ve salıncağı da vardı. Biz komşu çocuklarıyla güneş batana dek dışarıda oynar, akşam eve zorla götürülürdük. Çoğu zaman işten geldikten sonra anne ve babalarımız da bahçeye iner, geç saatlere kadar sohbet ederdi. Anlayacağınız çocukken ayağım betondan çok, çimene basmıştır. Sonra ben üniversite okumaya Ankara’ya geldim, ardından öğretmen olarak çalışmak için Konya’ya gittim. Hep bahçesiz evlerde, klasik apartmanlarda kaldım. Yeşile, dalından bir şeyler yemeye, gece gökyüzünü izlemeye duyduğum hasret giderek arttı ve zamanla bununla baş edemez hâle geldim. Tam o sıralarda yolum editör olarak çalışmam ve dergilerin yazar kadrosunda bulunmam vesilesiyle Cezve Çocuk’un yayın yönetmeni Melih Tuğtağ ile kesişti ve çocuklar için doğa temalı bir kitap serisi hazırlamaya karar verdik. Kitabı yazmadan evvel, yazarken ve yazdıktan sonra da dediğiniz gibi birçok profesyonel eğitim alarak anlattığım şeyleri bunlarla destekledim. Öğretmen olduğum için de tüm gün çocuklarlaydım ve nasıl bir dünyaları olduğunu, hangi dilde konuştuklarını biliyordum. Devamında edebiyat eğitimimde ilerledim ve sanırım bunların hepsi birleşince kitaplarım okur tarafında büyük bir karşılık buldu, bu bizi de çok mutlu etti.

Yetişkinler kendilerine iyi bir eserle tanışma, edebi zevk alma gibi sebeplerle kitap seçiyor ancak; söz konusu çocuklar olduğunda beklentilerini artırabiliyor, çocuk kitaplarına farklı misyonlar yükleyebiliyorlar. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Ebeveynler genelde çocuk edebiyatı eserlerini çocukların haz alacağı, mutlu olacağı, hayal kuracağı, kendilerini değerli hissedeceği, bir şeyleri sorgulayacağı metinler olarak görmekten ziyade yedek ebeveyn ya da öğretmen olarak görüyorlar ve bu da bu tür kitaplara karşı beklentileri değiştiriyor. Ebeveynin başarısız olduğu, uğraşmak istemediği, yeterince iyi yapamadığı, çok çabalasa da elinden gelmeyen şeyleri çocuk edebiyatı kitapları yapsın diye bekleniyor. Oysa hiçbirimiz sadece buna niyetli değiliz, çocuk edebiyatı eserleri de bu kapsamda değerlendirilemez ve varoluş amaçları da bu değil zaten. Elbette bir şeyler de öğretebilir. Ama tek kaygısı çocuğun altındaki bez yerine tuvalete yapması, cips yerine ananas yemesi, okulun ilk gününde az ağlaması olamaz.

Sizin beğenerek okuduğunuz çocuk kitapları neler?

Çok fazla var. Kumkurdu serisi, Feo ve Kurt, Çatıdaki Gezegen, Gökyüzü Çocukları, Aya Kulak Ver, Savaş Atı, Aylaklar Kumsalı, Bülbül Korusu’nun Gizemi, Göçmenlerin Gizli Dostu, Harry Potter serisi, Montsuzlar bunlardan sadece birkaçı. Çocuğa parmak sallamayan, çocuğu yetersiz ve her an herhangi bir şeyden ceza alacakmış gibi hissettirmeyen kitapları seviyorum. Zaten bizim iyi çocuk edebiyatı eseri kıstasımız şudur: Bir çocuk kitabını sadece yetişkinler seviyorsa o iyi bir çocuk edebiyatı ürünü sayılmaz. Ama bir çocuk kitabını hem yetişkinler hem de çocuklar seviyorsa o gerçekten iyi bir çocuk kitabı olabilir.

#Tuğba Coşkuner
#Yeşil Kafalar
#Harry Potter
٪d سنوات قبل