|

Çocuk sözle değil gözle eğitilir

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un dikkat çektiği PISA sınavı, öğrencilerin farklı yeteneklerini ön plana çıkartıyor. Bu sınavda başarı elde etmek için öğrencilerin hayata yakın olması gerektiğini belirten Damla Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Doğru, “Tıpkı bir yetenek avcısı gibi çalışarak öğrencilerin ilgi alanlarını keşfetmek gerekiyor. Ayrıca öğrenciye olumlu rol model olunmalıdır. Çocuk sözle değil, gözle eğitilir” diyor.

İlker Nuri Öztürk
04:00 - 28/10/2018 Pazar
Güncelleme: 13:12 - 27/10/2018 Cumartesi
Yeni Şafak
​Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un dikkat çektiği PISA sınavı, öğrencilerin farklı yeteneklerini ön plana çıkartıyor.
​Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un dikkat çektiği PISA sınavı, öğrencilerin farklı yeteneklerini ön plana çıkartıyor.

Yeni eğitim öğretim yılıyla beraber Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un gündeme taşıdığı PISA sınavıyla ilgili çalışmaların tohumları atılmaya başlandı. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından üçer yıllık dönemler hâlinde, 15 yaş grubundaki öğrencilerin bilgi ve becerilerini değerlendiren bir araştırma sınavı olan PISA, “Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı” anlamına geliyor. PISA’da tüm alanlarda dünya ortalamasının altında puan alan Türkiye’de bu durumu değiştirmek için yola çıkan Damla Yayınevi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Doğru, bir ilke imza atarak PISA tarzı soru bankaları yayınladı. Bu seriyle birlikte öğrencilerin zihinlerini harekete geçirmek istediklerini belirten Doğru, sözlerine şöyle devam ediyor: “Öğrenciler zihninin sınırlarını zorlamalı. 5, 6 ve 7. Sınıflarda ünite sonlarında yer alan PISA soruları, 8. Sınıflarda her testin başında yer alan “Meraklısına” soruları ile ünite sonlarında yer alan PISA soruları gençlerin zihinsel sınırlarını zorlayan seviyededir. Ancak bu şekilde öğrencilerimizin ulusal ve uluslararası sınavlarda başarılı olabileceklerine inanıyoruz.”

EĞİTİM SİSTEMİNE YENİ BAKIŞ GELİYOR

2000 yılında uygulamaya başlanan PISA, Türkiye’de ilk kez 2003 yılında uygulandı. PISA Türkiye’nin büyük bir kısmını 9 ve 10. sınıf öğrencileri oluşturuyor. 15 yaş grubundaki öğrencilerin Matematik, Fen Bilimleri okuryazarlığı ve Okuma Becerileri, motivasyonları, kendileri hakkındaki görüşleri, öğrenme biçimleri, okul ortamları ve aileleri ile ilgili veriler toplanıyor. Güncel sınav sistemlerinde gerçek hayat deneyimleri, öğrencinin problem çözme becerileri ön plana çıkarıldığını hatırlatan Doğru, “Eğitim kalitemize yeni bir bakış açısı kazandırmalıyız. Tıpkı bir yetenek avcısı gibi çalışarak öğrencilerin ilgi ve yeteneklerini keşfetmek ve geliştirmelerine fırsat oluşturmalıyız. Ayrıca öğrenciye olumlu rol model olunmalıdır.

Çünkü çocuk sözle değil, gözle eğitilir. Öğrencileri hayattan yalıtarak eğitme alışkanlığını bir kenara bırakmalıyız. Öğrenci bir taraftan okula giderken diğer taraftan da hayatı kaçırmamalı. Öğretim programları teorinin yanında pratiği de ön plana çıkarmalıdır. Deneyimlemeyi ön plana çıkarmak, bilginin yanında bilinci de kazandırmak gerekiyor” diyor

#eğitim
5 yıl önce