Kış aylarının vazgeçilmez yiyeceği çorbadır. Soğuk alırız çorbaya sığınırız, acıkırız çorbaya, susarız çorbaya sığınırız. Çorba donatılmış bir softanın olmazsa olmazıdır. Hatta Anadolu’da bazı çorbalar vardır ki bir başına bir öğündür. Yemek ve Kültür dergisinin kış sayısında Türk edebiyatı profesörü ve araştırmacısı Günay Kut’un “Türk mutfağında çorba çeşitleri” başlıklı yazısına yer veriliyor. Prof. Dr. Günay Kut’un yazısındaki çorbaların tariflerini şef Musa Dağdeviren’den alıp sizler için derledik.
HASTAYA ŞİFA
Günay Kut yazısında çorba ile ilgili “Çorba Türklerin bütün hayatları boyunca yani çocukluğundan ölünceye kadar vazgeçemedikleri bir gıdadır. “Hastaya çorba sorulur mu?’ deyiminin de ifade ettiği gibi kimi zaman ilaç niyetine de içilen çorba aslında ziyafet sofralarının baş tacı ve sofranın kılavuzudur. Çorba besleyici olduğu kadar midevidir de. Anadolu’da sabahları çorba içilmesinin sebeplerinden biri de bu olmalı bence. Kimi çorbalar da birçok sebzenin ya da hububatın karışımından yapılır ki bir tür vitamin deposudurlar. Kışın soğuk günlerinde dumanı buram buram tüten çorbayı kim hayal etmez; biraz hastalansak vücudumuz ürperse ya da midemiz rahatsız olsa ‘bir çorba olsa da içsem’ sözünü hangimiz ermez” ifadelerini kullanıyor.
Boz Bulamaç Çorbası
- Toroslar’da kurutulmuş 1 kg dövmeç (kuru et)
- 100 gram buğday unu
- 50 gram pul biber
- 10 gram karabiber
Tarhana Çorbası
- Yarım kilo Elazığ tarhanası
- 4 litre yerli su
- Yarım kilo kavrulmuş ilikli az etli kuzu kemiği
- Yeteri kadar tuz
Yağlı Kalce Çorbası
- 250 gram kuzu gerdanı
- 1 litre su
- 100 gram ovmaç
- 200 gram taze yayık tereyağı
- 25 gram domates salçası
- 2 adet kuru soğan
- 25 gram pul biber
- Yeterince tuz