|

Destanımızı kadınlar yazdı

İlknur Bektaş, ‘Millî Mücadele’nin Cesur ve Kayıp Kadınları’nda bacıyân-ı Rumların torunlarını anlatıyor. Kitapta, Kastamonu’dan Kosova’ya, Aydın’dan Van’a tam 37 kadın kahramanın hayatı, görsellerle zenginleşerek okuyucu ile buluşuyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 10/01/2018 Çarşamba
Güncelleme: 04:09 - 10/01/2018 Çarşamba
Yeni Şafak
Milli Mücadele destanımızı kadınlar yazdı
Milli Mücadele destanımızı kadınlar yazdı
ERGÜN TANLAK

Bağımsızlık, kültür, birlik, gelişme mücadelemizde kadınların hep mütevazı yönü öne çıkmıştır. Kadınlar dantela gibi, kültürü, toplumu, âileyi işlerler, haklı bir mücadeleyi verirler ve bir toprak gibi mütevazı hâlde tarihin sayfalarında yer almayı beklerler. Bacıyân-ı Rumları (Anadolu Bacıları) hepimiz biliriz, hani şu dünyadaki ilk kadın teşkilâtını. Ekonomi, kültür, sağlık ve birçok alanda teşkilâtlanan bir kadın birliği… Barış zamanında halkın bel kemiği olan bacıyân, savaş zamanı cephedeki alçakgönüllü yerini alırdı. Türkler öyle bir kadın teşkilâtı kurmuş ki, bazı oryantalistler, 13. yy’da böyle bir teşkilâtın kadınlar tarafından kurulabileceğine inanmamışlar, inanamamışlar. Peki, bahsi geçen bacıyân-ı Rumlar, zaman geçtikçe yok olup gittiler mi? Tabii ki hayır. Yeri ve zamanı geldiğinde küllerinden doğarak yine yeniden ortaya çıktılar. Kaybolmadılar; aksine bacıyân-ı Rum yani Anadolu kadınlarının torunları Kurtuluş Savaşı’nda mühim görevler üstlendiler. İşte bu kadın kahramanların ruhlarını şâd etmek, onları iftiharla anmak, onların verdiği kutlu mücadeleyi tarihin tozlu sayfalarından gün yüzüne çıkarmak için kaleme alınan ‘Millî Mücadele’nin Cesur ve Kayıp Kadınları’, bacıyân-ı Rumların torunlarını anlatıyor. Ciddi bir emeğin ürünü olan kitapta Kastamonu’dan Kosova’ya, Aydın’dan Van’a tam 37 kadın kahramanın hayatı, görsellerle zenginleşerek okuyucu ile buluşuyor.


COĞRAFYAYA YOLCULUK

Kitapta sayfaları çevirdikçe izzetli yaşamak için Maraş’ta mücadele eden Bitlis Defterdârı’nın hanımını, Fransız ve İngilizlerin işgaline direnen, İngilizlerin çıkartmasını kurşunları ile engelleyen Bodrumlu Ümmüşen Hanımı, kocasını cepheye gitmeye ikna eden, Kuvva-yı Millîye’ye takasıyla cephane taşıyan Cideli Rahime Kaptan’ı, Aydın’ın kurtuluşu için eşinden kalan küpeleri satarak aldığı mavzerle Yörük Efe ile birlikte Yunanlılara karşı çarpışan Efe Ayşe’yi, 15 yaşında cepheye koşan Osmaniyeli Tayyar Rahime Hatun’u, Safiye Hüseyin’i, Selime’yi, Senem Ayşe’yi, Vanlı Süreyya Sülün Hanım’ı, Şâir Melek Hanım’ı, Şemsi Nene’yi, Aydınlı Şerife Ali Kübra’yı, Şerife Bacı’yı, Kara Fatma’yı ve daha nicelerini okuyup, ağlayacağız.

Eserde sadece Millî Mücadele’yi okumuyor; onunla birlikte gönül coğrafyamız olan Osmanlı coğrafyasına da yolculuk yapıyoruz. Ayrıca yazar Türk arşiv belgelerine müracaat edip, yabancı kaynaklardan da istifade ederek kitabı güvenilir, ilmî bir alana da taşımış.

#Milli Mücadele
#Kitap
6 yıl önce