Pandemi döneminin başıydı. Görev yaptığım okulda Kur’an-ı Kerim dersini online işlerken seslerin senkronize olması yani toplu talim yapmak zorlaşmıştı. Daha önce de derslerimde Kur’an-ı Kerim’in orijinal metninin okunmasının önemi kadar, anlaşılmasının da üzerinde duruyordum. Sınıf halinde yaptığımız derslerde plan değişikliği yaptım ve her hafta farklı bir ayeti seçerek “Bu ayette Rabbimiz bize ne anlatmak istiyor? Dikkatimizi nereye çekiyor?” sorularına öğrencilerimle birlikte cevap aramaya başladık. Her ayetin konusuna uygun bir de etkinlik yapıyorduk. Derslerimiz böyle çok verimli olmuştu ve geri dönüşleri de çok sevindiriciydi. Fakat burada kalmadı bu tefsir çalışması. Pandemi sürecinde çocuklara online ücretsiz atölyeler sunmak isteyen Mavera Sağlık ve Eğitim Vakfı neler yapabileceğimi sorduğunda “Çocuklar için Tefsir Atölyesi” yapabileceğimi söyledim. Yaklaşık 30 öğrenci ile başlayan atölyelere kısa zamanda Türkiye’nin ve dünyanın farklı yerlerinden çok fazla teveccüh oldu. Yüzer kişilik, ikişer üçer grupla atölyeler yapmaya başladık. Her hafta çocuklara uygun farklı bir ayeti seçiyor farklı bir etkinlikle atölyeyi hem daha eğlenceli hem de kalıcı hale getiriyorduk. (Atölyelerimiz hala aynı hızda devam ediyor.) İşte bu noktada o kadar çok mesaj ve mail aldım ki anlattığım derslerin bir kitabı olması noktasında kayıtsız kalmak imkânsız hale gelmişti. Ebeveynler, eğitimciler seçtiğimiz ayetleri ve etkinlikleri kendileri de okumak ve uygulamak istiyorlardı. Çocukların da daha sonra tekrar okuyabilmeleri de çok önemliydi. “İşte Ayet Ayet Keşfet” kitaplarını yazma fikri böyle oluştu. Anlatmış olduğum hayvanlarla, bitkilerle ilgili ayetler kitaplaştı. İnşallah devamında uzay ve gökyüzü ile ilgili ayetler ve diğerleri gelecek.
Aslında bu sorunun önemi içinde olduğumuz durumda daha da çok hissediliyor. Niyetimiz Kur’an-ı Kerim’i okurken Rabbimizin kâinat ile ilgili bize anlattıklarını daha iyi anlamlandırabilmek, araştırmak ve üzerine düşünebilmek idi. Kitaplarda yer verdiğimiz ayetler, çocukların seviyelerine ve ilgi alanlarına göre seçilmiş, kâinatı seyrederken üzerine düşünebilecekleri ve ders çıkarabilecekleri ayetler oldu. Ve her şeyden önemlisi, bizlere Kur’an’ı bir hidayet rehberi ve yol gösterici olarak gönderen Rabbimiz ile bağ kurabilmelerini sağlayacak ayetler. Kâinatı gözlemleyen insan ondan korkmaz, tam tersine onu sever ve kendisini onunla bütünleştirir. Kur’an’ı doğru okuduğumuzda ve çocuklarımıza da doğru okumanın yollarını gösterdiğimizde daha küçük yaşlarda bu alışkanlığı edinmiş olacaklardır.
Etkinlikler ise bunun için en uygun yöntemdir aslında. Çünkü etkinliklerle beraber hem ayet ile bir bağ kurmak mümkün olabiliyor hem de çocuklar emek verdiklerinde, somut olarak hissettiklerinde çok daha iyi anlıyorlar. Din eğitimi fenden, doğadan, tarihten, kısacası diğer disiplinlerden ayrı düşünemeyecek çok kapsamlı bir alan aslında. Bir ayeti anlatırken, tüm bu disiplinleri içine alan bir anlayışta olmalısınız. Örneğin Şems Suresi 1. ayette Allah Güneş’e yemin eder. Biz çocuklarla Güneş ile ilgili ayeti okurken Güneş’in özelliklerinden bahsederiz. Onu daha yakından tanırız. Örnekler çoğaltılabilir.
Çocuk edebiyatı özellikle de dini içerikli çocuk kitapları konusunda çok sevindirici noktalara geldiğimizi düşünüyorum. Tabi kemiyet artarken keyfiyetin yani içeriğin olumlu yönde olması ayrıca mutlu edici. Gün geçtikçe çocuk psikolojisini ve yaş durumu ile hazır bulunuşluluğu önceleyen gerek metinleri gerekse resimleri ile daha özenli çalışmaların yapılıyor olması mutluluk verici. Fakat yine de bazen ticari kaygılarla yaş gruplarına dikkat edilmeden yapılan etiketlemeler ya da kitabın üzerinde “pedagog onaylı” yazdığı halde seçilen metinlerde kaygı veya yanlış inanışlara yol açacak metinler görmüyor değiliz. Bu konuda biraz daha zamana ihtiyaç var gibi görünüyor.
