|

Don Kişot'un kahramanı

Bundan 450 yıl kadar önce, Don Kişot isimli bir kahraman yaşarmış. Bu kahramanın başından geçenler yüzyıllardır büyük küçük herkes tarafından çok okunup, çok sevilmiş. Tarihin ilk romanı olarak anılan bu eserin yazarını tanıyor musunuz? Bir zamanlar Türk korsanlara da esir düşün İspanyol yazarın maceralı dolu hayatını kendinden dinleyelim. İyi okumalar...

Şükran Çifci
00:00 - 25/09/2011 Pazar
Güncelleme: 21:31 - 24/09/2011 Cumartesi
Yeni Şafak
Don Kişot'un kahramanı
Don Kişot'un kahramanı

Okula başlamamla bırakmam neredeyse bir oldu; ama ben hayatım boyunca boş olduğum her an okudum. Sonra 7 kardeşim gibi ben de çalışmaya başladım. Çok sürmeden yolum İtalya'ya düştü. Biraz daha büyüyünce Haçlı Seferleri'ne katıldım, savaşçı ruhum sol elimi kaybettiğimde bile beni terk etmediğinden belki, Türk korsanlara esir düşene kadar savaştım. Aslında esir düşünce de mücadele bitmedi, bu sefer de kaçmak için savaştım ama olmadı. Sonunda istenen fidye parası temin edildi ve ülkeme, İspanya'ya geri döndüm. İstediğim göreve getirilmeyince ben de tam da gönlümden geçtiği gibi yazmaya başladım. Önce "El trato de Argel " ve "La Numanica" isimli tiyatroları yazdım. Ardından ilk romansı "La Galatea"yı tamamladım. Sonra da kazandığım parayla evlendim; ama geçim sıkıntısı yine peşimi bırakmadı. Tekrar memuriyete döndüm. Birkaç yılın ardından donanmanın deposundan sorumluyken bir gün hesapta açık çıktığı için hapse gönderildim. O günlerde buna çok ama çok üzüldüm; ama şu günlerde hapiste yaptıklarımla çok ama çok mutluyum. Çünkü yüzyıllara meydan okuyan Don Kişot'u orada yazdım.

Sahi siz Don Kişot'u tanır mısınız? Onun dünyasına kimse girmek istemez, çünkü onun düşündükleri ve ilgilendikleriyle kimse ilgilenmez, hoş isteseler de anlamazlar ya. Don Kişot'un kahramanlıkları ve söyledikleri başkaları için sadece ve sadece bir eğlencedir. Onu dinleyip bol bol gülerek vakit geçirirler. Unutmayalım bu arada Sanço Panza da vardır bu acayip ama gerçek sahnede. Panza'nın durumu biraz daha değişiktir. Herkes onu kahramanlıklarıyla aldatır. Bir eleştirmen onun için 'Acaba yalnız kalmamak için mi bu aldanışa inanıyordu?' diyor. Olamaz mı? Tabii ki olabilir... Belki de o da alay ediyordu bu inanışla. Her okuyan da farklı çağrışımlar yapabilir. Eminim sizde de öyle olmuştur.

Yeniden Don Kişot'a gelecek olursak, bizim Don Kişot, destan kahramanları gibi ne heybetli ne de çalımlıdır; tam tersi çelimsiz ve sıskadır. Silahı hiçbir zaman işe yaramaz. Tek silahı vardır artık onun, o da ikna… Yani konuşur... Nezaket olsun diye konuşmaz. İkna için konuşur. Laubaliliğe ve hataya tahammülü yoktur. Tembelliğe, uyuşukluğa karşı da hep savaşır… Tüm bu huylarla tek başına bir adamdır Don Kişot.

Kahraman Don Kişot, pek çok kişiyi kurtarır; ama bu adamlar sonradan onun can düşmanı olup çıkarlar. Alışılmış bütün sahteliklere savaş açmıştır. Teknoloji eğer bir yel değirmeni ise onun nazarında artık o insanlığı yok edecek zalim bir şövalyedir. Görmek istedikleri vardır hayatta ve aldansa da hep öyle görür. Hanlar onun gözünde şato, hancı başı asil derebeyi, pasaklı köylü kızı kontestir. O başka dünyadan bu dünyaya bakan gerçek bir deli, gerçek bir kahramandır…

Onu tanıtmak elbette bu kadar kolay değil, okumak gerek, her iyi şey gibi onu da okumak, onun mücadelesini de görmek, belki çok sevmek belki de hiç sevmemek ama okumak gerek…


Batı edebiyatının ilk romanı Don Kişot'un yazarı: Cervantes

Cervantes'in dünya edebiyatının başyapıtları arasında yer alan eseri hiç kuşku yok ki 10 ciltlik Becerikli Şövalye La Manchalı Don Quijote'dir. Dilimize Don Kişot olarak yerleşen bu eseri Cervantes, yaşadığı dönemde çok tutulan Amadis de Gaula üslubundaki şövalye romanlarına bir yergi olarak yazmıştır.


Aslan Kral

Gösterim Tarihi: 30 Eylül 2011

"Kral olmak için can atan" gözü pek aslan yavrusu Simba için gerekli zemin hazırlanır. Ama kıskanç amcası Skar'ın tahta geçmek için planları vardır ve Simba'yı krallıktan sürer. Yalnız ve başıboş kalan Simba, Timon adlı bir market ve sıcak kalpli düğmeli domuz arkadaşı Pumbaa'yla arkadaş olur ve onların çılgın maceralarına katılır. Onların "Hakuna Matata" felsefesini ve tasasız yaşam tarzını benimseyen Simba, sorumluluklarını ihmal eder. Ta ki kaderinin farkına varıp Pride Lands'e dönerek "Hayat Çarkı" ndaki yerini geri almaya çalışana kadar.


Paris Sirki

Mekan: Via Port AVM

Gişe Tel: 0 (216) 696 10 01

Ücret: 39,00 TL ile 22,50 TL arası

Tarih: 25 Eylül-16 Ekim 2011 tarihleri arası her akşam,

Saat: 20:30

Avrupa'nın birçok ülkesini dolaşan ve sadece 2011 yılında yaklaşık 300.000 kişi tarafından seyredilen muhteşem sirkin ilk durağı 23 Eylül – 16 Ekim tarihleri arasında Pendik Via Port Alışveriş Merkezi'nde olacak. Paris Sirki'nde palyaçodan, jonglörlere, çok çeşitli akrobasi, sihirbazlık, bıçak, trapez ve heyecan verici ateş gösterilerine kadar oldukça eğlenceli ve büyülü bir dünya çocukları bekliyor…


Tahta Oyuncak Boyama Atölyesi

Mekan: İstanbul Oyuncak Müzesi

Gişe Tel: 0216 359 45 50

Tarih: 25 Eylül 2011, Pazar;

Saat: 11:00

Birbirinden farklı, sevimli şekillerden oluşan tahta oyuncaklar çocuklardan ve büyüklerden büyük ilgi görüyor. Çocuklar kendi oyuncaklarını yaparken hem yaratıcılıklarını geliştiriyor hem de çok eğleniyorlar. Gözetmenimiz tarafından yapılacak olan atölye çalışmasına grup olarak katılmadan önce randevu almanız gerekmektedir.



13 yıl önce