|

Edebiyat zevki ölçülebilir mi?

Oğuz Cebeci’nin kaleme aldığı Edebi Zevk Yargısı: Yüksek ve Popüler Kültür ve Kitsch adlı bu eser edebiyatın ontolojisi, edebiyat ve zevk birlikteliğinin anlamlandırılmasının mümkünlüğü üzerinde duran ve çokça batı edebiyat eleştirisinden beslenen bir çalışma.

Yakup Öztürk
10:55 - 15/03/2020 Pazar
Güncelleme: 10:58 - 15/03/2020 Pazar
Yeni Şafak
Görsel: Arşiv
Görsel: Arşiv

Antik Yunan tiyatrosunun meşhur komedya yazarı Aristophanes’in Kurbağalar oyunu, 19. yüzyılda ortaya çıkan modern edebiyat eleştirisinin klasik çağdaki ilk metni kabul edilir. Milattan önce beşinci asırda Tanrı Dionysos için düzenlenen bir festivalde komedi türü eserler arasında Kurbağalar’ın birinci geldiği bilinir. Oyun, Tanrı Dionysos’us tragedya yazarlarından Euripides ve Aiskhylos’un hangisinin öte dünyadan bu dünyaya geri getirilmesini hak ettiğini görmek için ölüler âlemine yaptığı yolculuğu anlatır. Sırayla söz alan bu tragedya yazarları mizahi bir üslupla birbirlerinin eserlerinde kusur bulmaya çalışırlar. Oyunun sonunda Aiskhylos’un dünyaya geri dönmesine, öteki dünyada ondan boşalan tragedya üstadı koltuğuna Euripides’in değil de Sophokles’in oturtulmasına karar verilir.

EDEBİ ZEVK ÜZERİNE BİR TARTIŞMA

Edebiyat eleştirisi Kurbağalar oyunundan bu yana biçim ve içerik değiştirerek her çağda yeniden biçimlenen dinamik bir yapı olarak varlığını koruyor. Edebiyatın ne olduğu, edebî esere yüklenen anlam, yazar ve okur arasındaki ilişki değişkenlikleri edebiyat eleştirisine dair yeni kimi zaman yıkıcı temel söylemleri reddeden bir kimliğe evrildi. Psikanalitik Edebiyat Kuramı, Komik Edebi Türler, Metafor kitaplarıyla yerli eleştiri ve kuram anlayışına özgün katkılarda bulunan Oğuz Cebeci’nin Edebi Zevk Yargısı: Yüksek ve Popüler Kültür ve Kitsch adlı son eseri de edebiyatın ontolojisi, edebiyat ve zevk birlikteliğinin anlamlandırılmasının mümkünlüğü üzerinde duran ve çokça batı edebiyat eleştirisinden beslenen bir çalışma. Edebiyatta kanonun işlevi, kurumsal edebiyat eleştirisi, okullar, okullarla bağlantılı olan müfredatın edebi zevki biçimlendirmedeki yeri, eleştirmenin tarih içerisinde değişen seyri, aristokrasi ve burjuva arasında eleştirinin yapısı da kitabın geniş ilgi dünyasının küçük bir aralığını oluşturuyor.

METNİN DİLİ ÜZERİNE

Edebi Zevk Yargısı, kitsch kavramı üzerinde uzun uzadıya duran bir çalışma. Kitapta kitschle birlikte bu kavrama yönelik bilinçli ve ironik ilgiyi ifade eden camp kavramı üzerinde de duruluyor. Kitsch, Oğuz Cebeci’nin ifadesiyle konuşma diline ait unsurların elit şiir diline girmesi ile ortaya çıkar. Bu bakımdan kavramın elit kültür ile halk kültürü arasında bir bağ kurduğu da görülür. Öte taraftan zamanın gerçek dışı bir geçmişten gerçek dışı bir geleceğe doğru kronolojik bir zamanda ilerlediğini düşünenler için “boş zaman” bir yüke dönüşür ve “kitsch zamanı”, bu boş zamanı öldürmek üzere varlık kazanır. Cebeci’ye göre kitsch, boşluk duygusunu doldurmaya hizmet eder. Modern dünyaya özgü ruhsal boşluk duygusuna kitsch ile cevap verilir.

Edebi Zevk Yargısı’nı bu türden kitaplardan ayıran temel bir özellik var. Yazarın, akademik üslup ile deneme dilini hatta gündelik dili bir arada aynı metin düzlemine taşıması Edebi Zevk Yargısı’nı amacına daha hızlı taşıyor. Ancak, Cebeci’nin eserin bütün bölümlerinde teorik çerçeveyi yüklediği birkaç batılı teorisyenin eserlerini neredeyse doğrudan metne aktardığı görülüyor. Bu kısımlarda çeviri dilinin ya da kaynak metnin sahibinin terminolojisi, Cebeci’nin deneme üslubundaki esnekliğe kavuşturulamadığında metnin akışı ciddi manada sarsılıyor. Okur, bazen sayfalar dolusu teorik malzemeyle ve birbirini kesen, inkâr eden çeşitli teorik söylemlerle baş başa kalıyor. Neyse ki Cebeci’nin Türk kültür ve edebiyatına eş zamanlı bakışı ve teorik söylemi Türk romanına, popüler müziğine çekebilmesi metnin esnekliğini yeniden karşılıyor. Natüralist edebiyata dair batıda ortaya çıkan söylemlerin tartışıldığı satırların Aşk-ı Memnu romanından bir sahne ile örtüştürülmesi ya da kitsch yargıların yorumlandığı sırada hayalî şair Rabia Hatun şiirlerinin hatırlanması Edebi Zevk Yargısı’nın tartışmasız değeri olarak görülmeli.

Oğuz Cebeci, önceki kitaplarında olmadığı kadar kendisini konuşan, otobiyografik hayat manzaralarını edebiyatın öznel yorumuna taşıyabilen bir kitap kaleme getirmiş. Eserin ilk bölümlerinde Eskişehir üzerinden edebi zevk kavramını tartışmaya açması ya da uzun yıllar dâhil olduğu Edebi Heyet adıyla andığı okuma grubunda cereyan eden tartışmalardan edebi zevk meselesini yorumlaması dikkate değer bir biçimde kitabı ayrıcalıklı kılıyor. Bir metne, sosyal, ekonomik ve kültürel birikimi farklı ya da eşdeğer okurun neden birbiriyle uyuşmayan yorumlar getirdiklerini zengin teorik malzemeyle okuması, popüler sanatla yüksek kültürün tarih ve sosyolojinin değişmesiyle nasıl anlamlandırıldığı üzerinde durması, Edebi Zevk Yargısı’nı tartışılmaz kabul edilen birtakım edebiyat meselelerini yeniden yorumlama kabiliyetiyle bugünün okurunu ve entelektüel kamuyu sorgulamaya yönlendiriyor.

#Edebi Zevk Yargısı
#Oğuz Cebeci
4 yıl önce