|

Einstein ona yoldaş olur

Rebecca Goldstein’in kitabı, Gödel özelinde Viyana ve Princeton gibi iki entelektüel merkezi anlatıyor. İki dünya savaşı arasındaki dönem Viyana’da; II. Dünya Savaşı sonrası ise, Princeton’da geçer.

Yeni Şafak ve
04:00 - 11/04/2018 Çarşamba
Güncelleme: 04:42 - 11/04/2018 Çarşamba
Yeni Şafak
Gödel’in Tamamlanmamışlık Kuramı
Gödel’in Tamamlanmamışlık Kuramı

Gödel’in Tamamlanmamışlık Kuramı yarı biyografik yarı felsefî bir kitap. Felsefî yönü, bir matematik filozofunun hayat ve kuramını anlatma çabasından; biyografik yönüyse, Kurt Gödel’in içinde bulunduğu, kuramını geliştirdiği entelektüel ortam tasvirinden kaynaklanır. Kurt Gödel, kuramı kadar şahsiyeti ve hayatıyla da anlaşılması güç bir insan. Hakkında az sayıda bilginin olması bu güçlüğü daha da artıyor. İsmi bazı mektup, röportaj veya makalelerde geçiyor. Bir de tabi onun şahsiyetini mitleştiren, efsanevi söz ve davranışlarına dair anlatımlar var. Bunların toparlanması, bir şekilde anlamlandırılması ve Gödel’in tam bir portresinin ortaya çıkarılması için, elde sadece onun matematik kuramı kalıyor. İster istemez Gödel’in hayatıyla kuramı, kuramıyla arkadaş çevresi ilişkilendirilmek zorunda. Bu zorunluluğun başka bir nedeniyse; Gödel’in, hayatını çalışmalarına adamasıdır. Adeta çalışmalarından ibaret bir hayatı yaşamıştır Gödel.


İKİ DÜNYA SAVAŞI ARASINDA OLUŞTURULAN FELSEFE

Rebecca Goldstein, Gödel’in tamamlanmamışlık kuramını bütünüyle anlattığı iddiasında değil. Bu kitaba, tamamlanmamışlık kuramını anlama çabası olarak da bakılabilir. Bu çabanın içine yerleştirilmiştir Gödel’e dair anlatılan anekdotlar, onun hayatına dair bilgiler. Goldstein, tamamlanmamışlık kuramını açıklamak, nasıl ortaya çıktığını bulmak, bünyesinde hangi etkileri taşıdığını keşfetmek amacıyla Gödel’in içinde bulunduğu çevreye de ışık tutmaya çalışır. Kitabın zaten en ilginç tarafı, bu tasvir, bilgi ve anlatımlardır. Goldstein, sondan başa doğru ilerlemeyi tercih eder. Kurt Gödel de II. Dünya Savaşı’nda Hitler’in Nasyonal Sosyalist yönetiminden kaçan üniversite mensuplarından biridir. Hitler’in bilim adamlarını kaçırtan politikası, en çok da Princeton’da kurulmakta olan yeni üniversitenin işine gelir. Kadrolarına fizik profesörü Albert Einstein’dan sonra matematik profesörü Kurt Gödel’i katarlar. Böylelikle Princeton Üniversitesi bir anda bütün dünyanın ilgi odağı olmayı başarır. Gödel, Einstein’in yürüyüş arkadaşıdır. Hatta Goldstein’e göre Einstein bir dönem sadece Gödel’le yaptıkları yürüyüş nedeniyle enstitüye gelir.

Kitapta Gödel’le birlikte en çok ismi anılan iki filozof Einstein ve Ludwig Wittgenstein’dır. Wittgenstein’dan daha çok Gödel’in Viyana’da geçirdiği yılları anlatmak için söz edilir. Goldstein’e göre zaten Gödel’in asıl çıkışını yaptığı, kuramını oluşturduğu ve kanıtladığı dönem, Viyana’da geçirdiği yıllardır. O dönemden sonra Princeton’da yapılacak çok bir şey kalmamıştır. Einstein için de aynı şey geçerlidir. Ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın Princeton’da Viyana’dakine benzer bir entelektüel ortam oluşturulamamıştır. Bu yüzden kitabın en ilgi çekici yönü, Gödel’in Viyana yıllarına dair anlatımlardır. O dönem Viyana ressam, şair, felsefeci, romancı veya bilim adamlarının buluşma noktasıdır. Gödel’in Tamamlanmamışlık Kuramı özelde matematik ve mantık, genelde felsefeye ilgi duyanlar için bir solukta okunacak bir kitap. Goldstein, filozofların hayatıyla ilgili bilgi vermeye başladığında kitap herkese hitap edecek bir sadeliğe ulaşıyor, fakat sözü edilen filozofların teorilerini anlatmaya başladığında, alanın kendine özel terminoloji nedeniyle karışık, anlaşılması güç, felsefi bir metin haline geliyor. Her halükarda kitabın iki dünya savaşı arasında oluşturulan matematik felsefesinin anlaşılmasına yardımcı olacağı düşünülebilir.

#Gödel’in Tamamlanmamışlık Kuramı
#Rebecca Goldstein
6 yıl önce